Eskiden sadece mekanik ya da dijitalleşmemiş elektronik prensibiyle çalışan aletlerin, dijital olarak yapılan yeni versiyonları ne yazık ki asla mekanik versiyonlarının kalitesini yakalayamaz. Buna en iyi iki örnek fotoğraf makinaları ve de müzik çalarlar olsa da bunlar genelde olayın analog, dijital ayrımıyla ilişkilidir, ki bunlar herkes tarafından bilinen gerçeklerdir. Sony ne yaparsa yapsın leica'yı geçemeyecek, cd'de her zaman plak'ın gerisinde kalacaktır.
Analog, dijital farkının dışına çıkarsak ve mekanik, dijital ayrımına gelirsek en iyi örnek arabalar olabilir. Yeni tip bolca mekatronik uygulamaları barındıran arabalar, ilk başta bize bir çok avantaj sağlasa da, hiç bir zaman bu araçlar kullanım ömrü ve kullanım koşulları açısından eski araçlar ile yarışamaz. 70'lerde üretilen bir araba için biçilen ömür yaklaşık 30, servis periyodu ise 2 senedir. Oysa günümüzde üretilen arabalarda ömür 10 seneye düşmüş, servis periyodu ise 6 aya gerilemiştir.
Nedir peki dijital ile mekanik arasında ki fark. Aslında bir çok fark vardır fakat en temeli, dijital gelişmelerin bize kontrol mekanizmaları konusunda yardımcı olmasıdır, yani artık yeni araçlarda elektronik bir beyin vardır, ve sensörleri vasıtası ile aracın durumunu anlayarak her yere duruma uyum sağlaması konusunda sinyaller gönderir. Henüz nedenleri tam olarak bilinmese de bu tip sistemlerde arızaların oluşması ile çok sık rastlanır. Detaylara girmek istemesem de bu arızalar temel de beynin aracın durumunu ve etrafını algılamasın da yaşanılan sıkıntılardan kaynaklanır. Beyin sensörlerden gelen bilgiler doğrultusunda minik bir şok geçirir. Yani beyin etrafında olup bitene bazen anlam veremez, sonucunda da ya kendine zarar verir ya da yanlış bir karar alır.
Şimdi olayın özüne gelirsek, gerçi biraz ütopik gibi gözükse de, insandan farklı değildir aslında bu durum, ne zaman ki ilkel halimizden, beynimizi kullanabilir halimize geldik, o noktada etrafı algılayamamaya, kendimize zarar vermeye ve de yanlış kararlar almaya başladık. ilkel insanın acaba psikoloğa ihtiyacı var mıydı, ya da bizim kadar aciz miydi yoksa daha dayanıklı mıydı. Bu tarz bir nedensellik ile düşünürsek; belki de ileride makinalar için de psikologlar gerekecek. etrafı anlamakta zorluk çektiklerinde, tıpkı bize olduğu gibi onlara da destek verecekler.
Edit : beyin fırtınası tadında bir entry oldu, ama anlam veremediğim bir hata mesajı ile karşılaştım ve bunları düşündüm birdenbire, gerçi bunları düşüneyim diye maaş almıyorum ama Cuma günü olur öyle.