makedonsko devojce, kitka sarena
vo gradina nabrana dar podarena
dali ima na-ovoj beli svet
po-ubavo devojce ot makedonce?
nema, nema, ne ke se rodi
po-ubavo devojce ot makedonce!
nema zvezdi polincni od tvojte oci
da se noke na nebo den kerasdenis!
koga kosi raspletis kako koprina,
licna si i policna od samovila.
koga pesna zapee slvej natpee
koga oro zaigra, srce razigra!
çevirisini de yazalım tam olsun;
makedon kızı desenli bakar
sınırları vardır asla izinsiz giremeyeceğin
acaba bu beyaz dünyada var mıdır
makedon kızından daha güzel bir kız
yok yok doğmayacak makedon kızından
gözlerinden daha parlak bir yıldız yok
sende değil gökte olsalar gece aydınlanır
saçlarını bir dantel gibi ördüğünde
güzelsin daha güzel tanrıdan bile
şarkı söylediğinde
melekler ahireti kutlar
ve son horonu oynar *
makedonyaya hiç gitmedim. ama dedem,annemler, çoğu akrabam üsküp göçmeni.ben de baya bir yakınım yani kan mı çekiyor ne. çok seviyorum makedon göçmenlerini, şarkılarını..uzun zamandır görüşemediğim, izmir'deki akrabalarımdan birisi evlendi bugün. bu vesile ile gittim görüştüm. göçmen düğününe de gitmeyeli çok olmuştu. çok fazla kalamıcaktım. düğün başladı, hafif bir yağmur vardı dışarıda. * düğünde çalıcak abiler geldi. bi kaç sevmediğim pop parça çaldı. büyük bir hayal kırıklığına uğradım. "düğünlerin de havası kaçmış artık" diye düşünürken, hafif bir akordiyon sesi duydum. öyle tanıdık geldi ki, tüylerimi diken diken yaptı.yağmurla birleşince bi an etrafımdaki insanları unuttum. sadece o sese kulak verdim. uzun zamandır dinlemediğimden herhalde parçayı baştan çıkaramadım. ama sözleri başladığında artık bırakın tüylerin diken diken olmasını, gözlerim doldu. kendimi o kadar rahat hissettimki o an. bu parçayla mest oldum. eve geldiğimden beri dinliyorum. ve gerçekten oralara gitmek, göçmen bir kıza aşık olmak istiyorum şu an.