dersin tekrarıdır. ama make up, vize ve finaller için kullanıldığından, ders kelimesi pek bir abest, alışılmışın dışında, şaka gibi gelmiştir.
olay şöyle gelişir. binadan çıkılıp, eskiz kağıdı almaya gidiliyordur.
m.a: arkadaş
m: mystery
m.a: kapıda make up lecture yazıyor
m: yok daha neler, sınavın make up ı olur da dersin nasıl olur yaa, özel üniversitelerde son nokta, hasta mısınız, moraliniz mi bozuk, kim gidicek şimdi derse mi diyorsunuz, hiç üzülmeyin siz derse gelemiyorsanız ders size gelir*
m.a: *dimi, belki de make up makyaj anlamındadır puhahaha
m: *evet evet kesin öyledir. biton makyaj özürlü insan var (bkz: tiki kızların tuğla makyajı)
dönüşte kapıdaki yazıya bakılır. make up lecture, art & culture section 02 14 ekim cumartesi 10.40-13.30
m: yaa bu bizim art & culture dersinin make up lecture ıymış*
m.a: nasıl yani?*
m: elektrikler kesilmişti, biz de fırsat bu fırsat diyip kaçmıştık. demek ki elektrikler gelmemiş ve hoca cumartesi dersi anlatcakmış.*
m.a: haha, haftanın 5 günü yetmiyor bir de cumartesi mi okula gelceksiniz, kıçımla gülerim ben buna*
m: yaa ama yaa*
sonuç: cumartesi günü 3.5 saat make up lecture yapılmış, ondan sonra kütüphaneye gidilip 2 saat de orada araştırma yapılmşıtır. bünye yorgun, algı kapalı, msnde dalga konusu olunmuştur.