negzel insandır o. makarna candır canandır.
anlamıyorum bu öğrenci milletini ulan! makarnadan nefret ediyorlar. oysa ellerindeki yiyeceğin ne kadar güzel olduğunu bilmiyorlar. bilselerki bir tabak makarna yemek için ne oyunlar oynuyorum ne çakallıklar yapıyorum! anlayacaklar.
makarna candır canandır. makarnaya laf eden bana laf etmiş demektir.
çok seviyorum makarnayı. her gün makarna yesem dahi bıkmam o derece.
ben belcika'da bir bakım evinde kalıyorum. türk yemeklerine hasretim. her gün adana lahmacun falan yiyerek besleniyorum. makarna rüyalarıma giriyor o derece. çok sefer başıma geldi rüyamda makarna yerken gerçekte yorganı kemirerek uyanıyorum falan. yani durum kötü.. yani durum acil..
neyse efendim. işte adana aldığım dükkan sahibi ile baya tanış olduk bana soruyor tabi ''istediğin ev yemeği var mı?'' diye ancak ben biraz utangaç biri olduğumdan diyemiyordum.
gecen gün yine dükkana adana almaya gittiğimde sordu adam ''istediğin bir yemek var mı? annem çok güzel yemek yapar'' ben artık dayanamayacağımı anladım ve ''makarna yapabilir mi?'' dedim. adam benden daha zor yemek beklediğinden makarna lafını duyunca biraz şaşırdı hatta şoke oldu ''makarna mı istiyorsun? sadece o kadar mı? pilav falan?'' adam inanamıyordu makarna istediğime ancak benim en sevdiğim yiyecek makarna idi..
neyse makarnayı annesine yaptırmış ertesi gün gittim aldım makarnayı bir tencere makarna! 2 gün yedim onu. tencere tabi bende. tencere plastik bir şey adam bana demişti ki ''tencere kalsın getirmene gerek yok kullanırsın hem iyi olur'' dedi ama ben çakallık yapıp ''yok yok bitsin getiririm'' dedim.. gülüyordum. o da gülüyordu. *
derken makarna bitti veee vee ben tencereyi götürdüm ;
damdaki deli : abi annenizin ellerine sağlık çok güzel olmuş dükkan sahibi: annem güzel yapar demiştim eki eki damdaki deli: evet gerçekten çok güzel olmuş *, dükkan sahibi: başka bir yemek falan ister misin? damdaki deli: tabi tabi makarna yine aynısından çok güzeldi *
ne şerefsizim lan ben. yarın gidecem bir tencere daha makarnayı alacagım *
makarnayı sevmek yemek yapmayı sevmektir. şöyle ki; makarna tek başına sevilecek bir yemek olamayacağı için, kişi bunun üzerine sos yapmak için çeşitli yollara başvuracaktır. tabi ki bu da yemek yapma-uğraşma zevkidir. sonuç olarak makarna sevmek ayrıcalıktır.
küresel mali krizin etkiledigi günlerde yaz okulunda evde yalnız kalmak zorunda olan,
yemek yapmaya üşenen ögrencinin durumudur.
Yemek yapsa bozulur yiyecek insan olmaz,hergün arkadaşları çagırsa bütce dayanmaz bu yüzden bir paket makarnayı bir hafta boyunca yemek zorunda olan bu yüzden aralarında bir sevgi, aşk, tutku oluşan ögrencidir.
