içinde allah'ın hükmü bulunan tevrat yanlarında dururken nasıl olur da ondan yüz çevirip de seni hakem yapıyorlar? onlar aslında inanmıyor. mâide suresi/43
peygamberin şari (yasa koyucu) olduğunu ileri sürenler için, bu ayet tek başına bir cevaptır. muhammed peygamber hayattayken bile yasa kaynağı olarak ona danışmak isteyen yahudiler kınanıyor ve tanrı'nın hükümlerini içeren tevrat ellerinde bulunurken nasıl olur da muhammed peygambere danıştıkları eleştiriliyor. muhammed peygamber döneminde yaşayan müslümanlar, ellerinde tanrı'nın hükümlerini içeren kuran dururken böyle bir inkarcılık ve cehalet örneği göstermediler. nitekim, 6:114; 98:5 ve daha nice ayetler dinin kaynağının sadece tanrı'ya ait olduğunu bildirir. ancak, konu dini hüküm ve kural ortaya koymak değil de, müslümanların günlük işlerindeki anlaşmazlıkları olunca o zaman müslümanlar seçtikleri kişilere ve kurumlara danışmak zorundadır. muhammed hayattayken medine site devletinin seçilmiş lideri olduğu için önemli anlaşmazlıklarda kendisinin hakem yapılması gerekirdi. bak: 4:60. kısacası, dini konularda yasama yetkisi sadece tanrı'ya ait olup, yargı ve yürütme yetkileri ise müslümanların seçtikleri kişilere bırakılmıştır.