"allahın indirdiğiyle hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir." maide suresi 44. ayet.
öncelikle söz konusu ayet-i kerimeyi bir anlamaya çalışalım şöyle ki;
ne buyruluyor "allahın indirdiğiyle" yani kuran ile burdan da çıkan mana şeriattır. şeriatın bir manası da, kurana dayalı yönetim şekli demektir. ikincisi ise "hükmetmeyenler" yani kimler hükmeder yöneticiler. işte tüm bunları cem ettiğimiz zaman çıkan mana nedir?
allahın hükümleri olan kuranla yani şeriatla yönetmeyen kişileri ya da yönetilmek istemeyenleri cenab-ı allah kafir ilan etmektedir.
şimdi gelelim laikliğe; en basit manasıyla laiklik nedir ? ya da türkiyedeki laiklerin laiklik anlayışı diyelim nedir bu laiklik anlayışı, din ve devlet işlerinin ayrılması değil midir. gördünüz mü çelişkiyi ne büyük sahtekarlık demi, ben demiyorum kuran söylüyor bunu.
toparlamak gerekirse
yukardaki ayeti kerimeyle bu laiklik anlayışını birlikte düşündüğümüz zaman bir kişinin hem laik hem müslüman olmasının imkanı var mıdır? tabikide yoktur kim söylüyorsa yalan söylüyordur.
cenab-ı mevla kelamında, açıkca allahın indirdiğinden başka yol arayanları kafir ilan etmişken, 21.yüzyılın türkiyesinde hala hem müslüman hem laikçi olduklarını ilan eden ahmakların yaşadığını bilmek çok acı doğrusu...
söz konusu ayette, 80 yıldır bizlere kahraman die lanse edilen bir takım şahsiyetlerin de maskeleri düşürülerek gerçek yüzleri ayan beyan ortaya konuluyor...aslında tarin kitaplarındaki sulandırılmış tarih bilgileri arasından doğrulara ulaşmaya çalışarak bilgi fareliği yapacağımıza, kutsal kitabımızı biraz olsun anlamaya çalışsak her şey çözülecek ama nerde...biz hala kemalist zihniyetin çağdaşlaşma yolunda önümüze çektiği setlerle uğraşıyoruz....yazık çok yazık...