inançlı biri kimin mahşerde ne durumda olacağıyla ilgilenmez, hüküm vermez... çünkü bu yaratanına hakarettir. bir de imanla paranın kimde olduğu bilinmez meselesi var ki bak bu da önemli. onun için işinize bakın, çirkinleşmeyin sahte müminler.
üzgün, hayal kırıklığına uğramış bir şekilde defterlerini sol taraftan alan kemalistlerin, Yere göğe sığdıramadıkları, bazen peygamber bazen ilah olarak yücelttikleri Atatürkleri burada aciz kalacaktır. isra 71 de belirtildigi üzere "Yevme ned’û kulle unasin bi-imamihim" (O gün, herkesi, her topluluğu, uydukarı kişilerle beraber çağıracağız) Paşam diyecek kemalistler, biz hayatımız boyunca senin ilke ve inkilaplarına bağlı kaldık, laikliği tıpkı senin yaptığın gibi sadece islama karşı kullandık, Bir yaratıcı yerine tabiatı ilah saydık, arabın oğluna inen kitaba küfrettik, türbana karşı kutlu bir mücadele verdik. meğerse müslümanlar haklımış, onların rabbinin kitabında yazan herşey hurafe değilmiş doğruymuş. kaybedenlerden olduğunu anlayan kemalistler Heykeline bile saygı duydukları Atatürke kızmaya bağırmaya başlayacaktır.
müspet düşünceye ve akla büyük önem veren Atatürk, mahçup bir şekilde Aklınızı kullansaydınız cevabını verecektir.