mahsun kırmızıgül gibi bi adamın kendisini nasıl geliştirdiğini gösteren filmlerdir. genelde filmlerinde türkiyenin gerçeklerini anlatır. izleyenlere mesaj verir bilhassa.
edit: mahsun size tecavüz mü etti anlamadım gitti.
yurdumun tüm meselelerini bir filmde çözmeye heveslenmektir, amerikan taklidi senaryo yazımıyla türk hikayesini anlatmaya çalışmaktır. yılmaz güney olmaya çalışırken, küçük emrahlaşmaktır.
Kendisi kadar filmlerinde sevmemişimdir.
Güneşi gördüm filmini büyük baskılar sonucu izledim ve 5 tane kalp gözü programını birleştirerek film yaptığını gördüm.
genelinde köyden şehire * (zoraki veya büyük ümitlerle) göç ve sonrasında olan trajik olayları konu alan filmlerdir. hep kendini tekrar ettiğinden ve genelinde anne-baba-çocuk arası duygusal bağı kullanarak duygu sömürüsü yaptığını hissettirdiğinden dolayı senaryolar inandırıcılığını ve özgünlüğünü kaybetmiştir böylece (şahsen) mahz(s)un * filmlerine karşı büyük bir önyargı oluşturmuştur.
özellikle çocuklugunun geçtiği kürt toplumunun kültürel yapısı, kolpaları, ayiplari , toreleri hakkında eleştirilere yer verilen dram filmleridir. bu tarz yapimlarda izlediğim, en iyi elestirebilen en kaliteli yapımlardır. bu da Mahsun Kırmızıgül'ün iyi şarkıcı değil iyi yönetmen olduğunu gösterir. keşke şarkıcılığa hiç bulasmasaymıs o zaman sırrı Süreyya Önder, Yılmaz Erdoğan gibi kürt sinemacılar gibi el üstünde tutulabilirdi. imaj gitti bir kere.