elif safak ın 2000 yılında cıkardıgı roman.
kucukken tacize ugradıgı icin durmadan yemek yiyen obez bir kadınla, cuce bir adamın askının hikayesi.
gözbebeği; insanlarda yuvarlak,hayvanların çoğunda ise elips biçiminde olan gözbebeğinin çapı,irise gelen ışığın miktarına göre değişir.karanlık ve uzaklık büyütür gözbebeğini,aydınlık ve yakınlık küçültür.yani bu kararsız çember ışık varsa küçülür,ışık yoksa büyür.yakına bakarken de küçüldüğüne göre yakın olan aydınlıktır,aydınlıktadır.uzağın payına karanlık düşer.zaten karanlığı kimse yakınında görmek istemez.aşık olunca da büyür gözbebeği;demek ki aşık olunan hep uzaktadır.aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için maşuka gözbebeğim diye hitap edilir.
herkes kendi yerini bilmeli insanların hayatında.
mesela fuckbuddyin orda burda seni anlatırsa, sasırmazsın, bu kadardır zaten iliskiniz. herkes razıdır.
ama sana evlenme teklif eden bir adam orda burda anlatırsa, o adamdan cacık olmayacagının isaretidir. yalandan teklif etmis iste. samimi bir adam degil.
sadık kalacagın, evlilik olsun olmasın gorece uzun bir ilişki temennisiyle yola cıktıgın adam zaten anlatmaz.
simdi sen, hayatımdaki kendi yerini kendin belirleyeceksin.
ben son yıllarda cok fazla kisisel gelisim, bilincaltının gucu, frekans, enerji, olumlama gibi seyler okuyorum. butun kodaman uzmanlar diyor ki "biriyle sevistiginizde 7 sene enerjisi uzerinizde kalır. ona cesitli acılardan donusursunuz. mahreminizi acacagınız insanları iyi secin."
biz cok ciddiye alınması gereken bir konuyu moderen cagda yeterince ciddiye almıyor gibiyiz.
"aşık olunca da büyür gözbebeği; demek ki aşık olunan hep uzaktadır. aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için maşuka "gözbebeğim!"diye hitap edilir."
bahsi geçen ishitbarat örgütlenmesini şu koca dünyada gerçekleştirebilecek 3 ülke var...
abd
rusya
israil...
bunu türkiyede gerçekleştirebilecek de tek ülke... abd!
fetö daha okul aşamasındayken taa yıllar önce ruslar bunlar cia ajanı diyerek "sizi rusya'da ve yanımdaki yönümdeki orta asya ülkelerinde görürsem anazını sikerim!" deyip ilk kovalayandı.
orospu çocukluğu nedir, topu bir araya nasıl gelir, gelirse nasıl olur belgeseli.
ve bu denli bir sızma bu denli bir organizasyon rüyamda peygamberi gördüm deyip ağlayıp zırlayacak bir meczubun yapabileceği şeyler de değil. dünyada benim diyen bir iki istihbarat örgütü dışında becerebilecek bir güç de yok.
şimdi daha iyi anladım, zamanında bunları ilk sikttir eden rusya idi... cia yapılanması bir örgütsünüz sizi yanımda yönümde görürsem kabilenizi zikerim diyen.
günah çıkarma belgeseli. at izi it izi karışıklığını çözme çabası. olayların başlangıcını 80 lere dayayıp yırtma çabası. neden olaydan 1-2 yıl sonra değil de oyların dibi gördüğü 5 yıl sonra. sola şirin görünmek mi amaç. taban mı genişletilmek isteniyor. örgüt üyelerinin akrabaları geri kazanılmak mı isteniyor. ortaya karışık aslında ama dikine.
okudum bitirdim fakat bana kurguda kopukluklar var gibi geldi, hikayeler arası bir bağlantı yoktu. bir de bazı yerlerde be ce ile şişman ablanın yaptıkları rüya mı gerçek mi tam kestiremedim. hani şu tebdili kıyafet gezmeleri falan. ama nazar sözlüğünün maddeleri güzeldi.
Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun birlikte yazdıkları Mahrem, AKP-Cemaat çatışmasının köklerine iniyor. Yazarlar, iktidarın tüm zaaflarını kayda geçen ABD’lilerin Türkiye’deki iktidar bloğu hakkındaki görüşlerini analiz ediyor. http://kitap.radikal.com....gelerde-akp-cemaat-420980
insanlarda yuvarlak, hayvanların çoğunda ise dikine elips biçiminde olan gözbebeğinin çapı, irise gelen ışığın miktarına göre değişir.Karanlık ve uzaklık büyütür gözbebeğini;aydınlık ve yakınlık küçültür.Yani bu kararsız çember, ışık varsa küçülür, ışık yoksa büyür.Yakına bakarken de küçüldüğüne göre,yakın olan aydınlıktır, aydınlıktadır.Uzağın payına karanlık düşer.Zaten karanlığı kimse yakınında görmek istemez...
Aşık olunca da büyür gözbebeği;demek ki aşık olunan hep uzaktadır.aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için, maşuka ''gözbebeğim''diye hitap edilir...
perdelerin sıkı sıkı kapandığı, bir eve destursuz girilmediği devirlerden, gizli kameralarla insanların hayatının kaydedildiği devre. batının teknolojisini alalım, ahlakını almayalım, diye bir geyik vardı. işte teknolojisini alıp ahlakını almayınca böyle oluyor. politik anlamda uyuşmuyoruz hop seks kasedi.
bu toplum, iç dinamikleri ahlaksızlık üzerine kurulu bir toplum. akıl desen, akıl da yok.
iğne deliği: Sessizliğin altın kadar kıymetli olduğu mahallelerden birinde,bütün gün pencerenin önünde oturup çeyiz işlermiş ana kız.''Hayallerin iğne deliğinden geçecek kadar küçük olmalı,''dermiş kadın kızına.''Baktın ki bir hayalin geçemedi iğnenin deliğinden,boş ver onu.Unut gitsin.iğne deliğinden geçemeyen hayaller boş hayallerdir.Hüsrandan başka bir şey getirmezler.''
Kızcağaz dikkatle dinlermiş annesinin anlattıklarını.Sonra dalıp gidermiş hayallere.Ne vakit hayal kursa,elinden kayıverirmiş gergef;iğneyi de beraberinde götürerek...
elif şafak'ın bir anda beyninizdeki tüm zaman kavramlarını kontrol altına alıp sizi arafta bırakarak, bir an önce sonuna gitmenizi sağlayacak, sosyal ve psikolojik açıdan toplumu son derece realist bir şekilde analiz eden romandır. ana karakter olan isimsiz şişko kadından ziyade keramet mumi keşke memiş efendi kitapta en çok dikkatimi çeken karakter olmuştur. kesinlikle okunması gereken güzel bir eser olduğunu düşünmemle beraber, rejim diyet dönemlerinde okunmamasını tavsiye ederim.
elif şafak'ın en iyi kitabı. birbirinden kopuk gibi gelen gelişmelerin bir anda bağlanması, uçsuz bucaksız bir hayal gücü eseri. be-ce ve şişko sevgilisinin sıradışı yaşamı. biri cüceliği diğeri ise şişmanlığı yüzünden toplumdan dışlanmış 2 farklı karakterin ortak paydada birleşmeleri, tebdil gezmeleri... be-ce'nin şişko sevgilisinin yaşantısından, çocukluğundan ve rüyalarından yola çıkarak göz-görme üzerine yazdığı nazar sözlüğü başlı başına ayrı bir kitap gibi. şişkonun çocuk yaşta başına gelen olaylar - 3 e kadar sayabilmesi ve neden şişmanladığı- beni en çok etkileyen kısmıdır. keramet mumi keşke memiş efendi, samur kız, bella anabella ve diğer karakterler üzerinde şekillenen okunulası farklı bir roman.
--spoiler--
"bilmek istiyorum bir mahremiyeti var mı insanoğlu-insankızının, insan olmanın? ara sıra da olsa gözlerden kaçabileceğimiz, görülmekten kurtulabileceğimiz gececil bir an, karanlık bir nokta, kadid bir boşluk, belirsiz bir yırtık, ufacık bir çatlak, önemsiz bir kaçak... küçük, küçücük bir mahremiyet var mı bu seyirlik dünyada.
--spoiler--