mahrem

    8.
  1. elif şafak'a 2000 yılı türkiye yazarlar birliği ödülünü kazandıran roman.

    --spoiler--

    yazar, insanların bakışlarından rahatsız olduğu için evlerinden çıkmak istemeyen-çıkamayan-şişman bir kadınla cüce sevgilisinin "görülmeye değer" hikayesini anlatır ve sorar sonunda: "görmek ve görülmek ne kadar masumdur?"

    --spoiler--
    6 ...
  2. 49.
  3. elif şafak'ın açık ara farkla en iyi romanı. her romanında olduğu gibi bu romanında da toplumun öngörmediği, görmek istemediği, dışladığı özellikleri gözler önüne seren, görülmeye ve görmeye değer kılan haline getiriyor. keramet mumi keşke memiş efendi ile balmumu renginde görüyoruz dünyayı, be-ce ile de kameranın matrajından. şişkonun neden 3'e kadar sayamadığını öğrendiğimde o sayfayı ağlayarak okudum. neden şişko olduğunu anlamak ise bi kitabı böle haşince bitirmeme neden oldu. nefret ettim, haykırdım hıçkırıklarla, ama sesimi duyan olmadı. bi elif duydu sesimi pera'dan, pera'ya. yemek yedi- ağzını çalkaladı. kustu- ağzını çalkaladı. nefes aldı- ağzını çalkaladı. mahrem esasta buydu. 1,2...1,2...
    5 ...
  4. 1.
  5. Başkalarına söylenmeyen, gizli.
    4 ...
  6. 31.
  7. --spoiler--
    bazen... böyle birdenbire yaralanıveririz. ama her yara iyileşir. eninde sonunda kabuk bağlar, üstünü kapatır. gözlerden saklanır. çünkü hiçbir yara görülmek istemez.
    --spoiler--
    4 ...
  8. 39.
  9. --spoiler--
    Gözbebeği; insanlarda yuvarlak, hayvanların çoğunda ise dikine elips biçiminde olan... gözbebeğinin çapı, irise gelen ışığın miktarına göre değişir. Karanlık ve uzaklık büyütür gözbebeğini; aydınlık ve yakınlık küçültür. Yani bu kararsız çember, ışık varsa küçülür, ışık yoksa büyür. Yakına bakarken de küçüldüğüne göre, yakın olan aydınlıktır, aydınlıktadır. Uzağın payına karanlık düşer. Zaten karanlığı kimse yakınında görmek istemez.
    Aşık olunca da büyür gözbebeği; demek ki aşık olunan hep uzaktadır. Aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için, maşuka ''gözbebeğim!'' diye hitap edilir.
    --spoiler--
    4 ...
  10. 17.
  11. ayın aydınlık yüzü, sevilmemekten korkarmış en çok, bir de ağlarken tek başına olmaktan.
    gümüş bir tarakla tararmış saçlarını. tarağın savatlı dişlerine takılan ışıltılı saç tellerini özenle toplarmış. sonra, her bir saç telini gizlice bir başka insanın omuzuna bırakırmış. Saçı kimdeyse, onun gözünde unutulmaz olacağına inanırmış. Haksız da sayılmazmış hani; omuzlarında ayın aydınlık yüzünün ışıltılı saç telleriyle dolaşanlar, gece olur olmaz yüreklerinin niçin böyle sıkıştığını bir türlü anlamayıp, endişelerinin gözbebekleriyle birlikte büyüdüğünü bilmeden dalgın dalgın bakarlarmış gökkubbeye. aradıklarının orada olduğunu derinden hisseder ama hislerine tercüman olamazlarmış. hatta içlerinden bazıları bu semavi sevdaya kendilerini kaptırıp, yemeden içmeden kesilirmiş. Neyse ki, ayın aydınlık yüzü çabucak sıkılırmış oyun arkadaşlarından. Gördüğü her sureti iki nefeste siler, bulduğu her muhabbeti tek yudumda içer, kurduğu her dostluğun dibine tez vakitte darı ekermiş. Hiç kimse yeterince acayip, hiçbir hikaye yeterince şairane değilmiş. gene de vazgeçememiş insanlardan. korkarmış çünkü; ölesiye korkarmış yalnız kalmaktan, ağlarken tek başına olmaktan.
    4 ...
  12. 7.
  13. elif şafakın okunmaya değer ilginç romanlarından biri.

    "mahremiyetin gitti mi elden, sen de gitmelisin tez elden!"

    "bazen biri çıkar karşına. bilirsin O'nun karşısında zayıfsın,bir hamur parçasısın. alsın seni dilediğince yoğursun oynasın..."

    " dışarısı "biz"e yasaktı. sadece "ben" vardı mahremiyetin bittiği yerde..."
    4 ...
  14. 12.
  15. Kitap içi kitap bir kitap. Nazar sözlüğü ayrıca çekilip kitap içinden ayrıca okunulası birşey. Gözün anatomik değilde manevi özelliklerini anlatan,gözüme "gözüm gibi bakmam" gerektiğini anlamamı sağlayan, sadece bunların insanı büyülemesi yetmiyormuş gibi kurgusuylave Elif Şafak tarzı süpriz sonuyla. Gelde bu kadının hastası olma dedirten bir kitap.
    3 ...
  16. 28.
  17. '' onu görebildiğin müddetçe bana aşinaydı; göremediğimde ise, neler yaptığını kestiremediğim bir yabancı. ''

    gibi yine vurucu cümleler içeren elif şafak romanı.
    3 ...
  18. 23.
  19. --spoiler--
    bazen böyle olur,bazen biri cıkar karsına..bilirsin ki onun karsısında zayıfsın.bir hamur parcasısın,alsın seni dilediğince yoğursun..oynasın..
    --spoiler--

    *
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük