cemaatin son operasyonuna kadar, yayın organlarındaki tüm yazarları arasında en beğendiğim, en okunası bulduğum ve en çok takip ettiğim yazar. bugünki yazısını algı ve paranoya üzerine kurmuş. kısaca cemaatin fenerbahçe yi yok etme çabalarını "paranoya" olarak görüyor ve bu algıya inananları, yani neredeyse tüm fenerbahçe camiasını paranoyaklıkla suçluyor. ben de buradan "böyle bir operasyon yoktur, cemaat feneri naapsın, cemaat isterse patlıcanbahçeyi kurur, cemaat isterse feneri bi kaşık suda boğar, ezer, yokeder" tarzı söylemlere itibar edenleri ve bizim buna inanmamızı bekleyenleri safdillikle suçluyorum.
bugün bayrampaşa öğrenci meclisi'nin davetlisi olarak, bayrampaşa'da bir söyleşide bulunmuş yazardır. çok hazır cevap bir kişilik. ayrıca son hikaye kitabı, ben sonra ağlarım da okunmaya değer. (bkz: bayrampaşa öğrenci meclisi)
chp'nin türkiyenin ve dünyanın en irrasyonel seçmenine sahip olduğunun farkında olmayan saf ve iyi niyetli yazar.
--spoiler--
Bir siyasi partiye, sağa sola mektup yollaması için değil, Meclis'e girip çözüm üretmesi, yanlış uygulamaları düzeltmek adına çaba harcaması için oy verilir.
--spoiler--
her dakika tivit yazan kişidir. sözlükleri takip ediyor mu bilmiyorum ama merak ediyorum hiç mi yemek yemiyor, uyumuyor. evi ailesi çoluk çocuğu yok mu sürekli bilgisayar başında!
olur mu ama?
kendisine mail atıp yeni kuralacak bir internet gazetesi için röportaj isteyen yeni yetmeye
bir gün sonra gazeteye beklediğini , hatta gelebilecek durumda değilse kendisinin gelebileceğini cevabi mail olarak atarak muhatabını şaşırtan köşe yazarı. **
taş gedik, ayar yazarıdır. Sözünü sakınmayan bi tarzı vardır fakat üslup ve entellektüel birikim olarak vakit tayfasının fersah fersah önünde olduğundan köşelerini törpüleyerek yazabiliyor.Esasında bir çok konuda onlarla örtüşen fikre sahip yazardır.
Bu yazarımıza göre Bilim ve Teknik dergisinin kapağının değiştirilmesi olayında meselenin özü "sansür" değil, "sansür! sansür!" yaygarası koparanların kendi sansürcü, jakoben zihniyetidir.
Yuh be kardeşim, tamam senin dediğin de doğru elbette de, sansürü bırak adamların zihniyetine bak yaklaşımı da ne? 28 Şubat'ın üzerinden bu kadar mı çok zaman geçti? Nasıl bir omurgasızlıktır ki bu hemen roller değiş-tokuş edilebilmektedir?
Sayın Hazar, sansürün olduğu bir yerde, 'meselenin özü' sansürün ta kendisidir; sansürlenenin veya bunu protesto edenin zihniyeti değil. Onlar, değinilebilr olsa dahi, tali konulardır...
"valla helal olsun" tepkisi verilen yazılarıyla tanıdığımız aynı zamanda çok iyi bir sinema eleştirmeni olan köşe yazarı. turuncu hüznün kokusu kitabıyla benden bol alkış alan edebiyat insanı.