Tenekeci Mahmut, bir kez işittiği gazeli ezberleyebilecek hafızaya, şaşmaz bir ritm duygusuna, müthiş bir sese ve yoruma sahip. Muharrem Ertaş, Hacı Bozan, Çekiç Ali, Mazhar Sakman, Zaralı Halil gibi Anadolu'nun önemli gizli starlarından. Urfa'da yüzyıllar boyu süren sıra gecesi geleneğinin en sıradışı temsilcilerinden biri.
Sıra gecesi, Urfa'ya, o uzun kış gecelerine özgü bir gelenek. Yaşı yaşına, eşi eşine, işi işine denk kişiler topluluk oluşturup, sırayla birbirlerinin evlerine konuk olurlar. Çiğ köfte ve çay bu meclisin vazgeçilmezleridir. Fazladan meyva ya da tatlı ikram edilebilir. Başka şey ikram etmek, ikramda gösterişe kaçmak yok. içkinin lafı bile olmaz; eğer sofrada içki varsa, orada sıra gecesi yoktur. Sofrayı kurma—kaldırma hizmetleri, ikramların hazırlanması vs. hepsi erkekler tarafından görülür. Sıra gecesi Urfalı erkeklere özgü bir gelenektir çünkü.
Belli ritüelleri, kuralları olan bir okul bu. Başkanı var; gelmemek, misafir getirmek izne bağlı. Seçim dönemlerinde siyasilerin sıklıkla uğradığı birer lobi aynı zamanda. Kurtuluş Savaşı sırasında Urfalılar sıra geceleri vasıtasıyla örgütlenmiş, düşmanla mücadeele etmişler. Bir Urfalının hayatında sıra gecesi sıradan bir süreç. Küçüklüğünde babasıyla sıra gecesine giden bir çocuk, gençlik çağına erişince kendi arkadaşlarıyla sıra oluşturur. Aynı mahalleden olmak, meslektaş olmak, benzer hobilere sahip olmak sıra gruplarının rengini ortaya çıkartıyor. Eğer mûsıkîşinas kişilerin ağırlıkta olduğu bir grupsa beş saat süren sıra gecesinin iki saati mûsıkîyle geçiyor. Yani zannedildiği gibi bir 'konser' değil sıra gecesi; içinde müzik de olan, konuşmaların—tartışmaların olduğu, hikayelerin anlatıldığı, geleneksel oyunların oynandığı Urfa'ya özgü bir gelenek.
Ne sırf müzik, ne de müziksiz!
Bir dönem Şanlıurfa'da valilik yapan Şahabettin Harput, görevi sırasında sık sık konuk olduğu sıra gecelerinin bir ziyafet sofrası değil, ahilik geleneğinden hareketle oluşturulmuş bir okul olduğunu söylüyor. "Burada Anadolu'daki kültür ve inancı görüyorsunuz. Orada adabı, erkanı ve hal lisanını görüyorusunuz" diyor Harput. Bu güzel gelenek büyüme çağında olan bir çocuğa büyüklerle ilişkilerini, büyüklerin kendi aralarındaki ilişkilerini dayatmadan öğreten bir okul aynı zamanda.
Sıra geceleri sırf mûsıkîden ibaret değil ama müziğin oldukça önemli bir yeri var bu gelenekte. Nice büyük müsizyen, kabiliyetlerini bu gecelerde keşfetmişler. Tıpkı hikaye etme yeteneğinin, mizah yeteneğinin yine bu gecelerde ortaya çıkması gibi.
Kazancı Bedih'in hocası
Tenekeci Mahmut Güzelgöz bu yeteneklerin en önde geleni. Kazancı Bedih'in hocası da olan Tenekeci Mahmut, isminden de anlaşılacağı gibi tenekecilikle hayatını kazanmış ünlü bir müzik adamı. Mahmut Tuncer'den Selahattin Alpay'a ve izzet Altınmeşe'ye kadar pek çok kişiye eserler vermiş, bazılarının elinden tutmuş. Doğu müziğini icra eden Türkiye'nin en ünlü grubu Kardeş Türküler, Doğu albümlerinde Tenekeci Mahmut'un kaynaklık ettiği Nevruz türküsünü icra etti. Sıra gecelerinin Türkiye'ye armağan ettiği bu ses, 1988'de hayata gözlerini yumdu ama bugün Urfa gazelhan geleneğinin son önemli temsilcisi olarak anılıyor.
Urfa, sıra geceleri, gazel... Bunlar Tenekeci Mahmut'un kişiliğini oluşturan öğeler. Sıradan bir Urfalı gibi hayata gözlerini açıyor. Pek çok yerde çıraklık yapıyor, dayısının yanında tenekeciliğe başlayınca artık hep onunla anılacağı ismine kavuşuyor. Dayısıyla sadece tenekeciliğe değil, sık sık gittiği sıra gecelerinde dinlediği müziğe merak salıyor. Sesi güzel olduğu için zaman zaman da hoyrat okuyor. 15 yaşındayken, Urfa'nın en ünlü müzisyeni Mukim Tahir'le tanışıyor ve onun öğrencisi oluyor. Sonra Hacı Nuri Hafız'la, Dambıracı Derviş'le tanışıyor. Kısa zaman içinde, toy bir delikanlı olmasına rağmen Urfa meclislerinin aranan siması olmayı başarıyor.
Türkü öncelikli değil
Urfa sıra gecesinde program taksim ve rast gezinti ile başlıyor. Rast şarkılar derken o grubun öncüsü, gazelhanı rast gazel okur bütün mertebeleriyle birlikte. Ondan sonra başka bir makama geçilir. Bu arada türkü repertuarı zengin olan gruplar türküler de okur. Sıra gecelerinde zannedildiğinin aksine genellikle klasik Türk mûsıkîsi ve tasavvuf müziği eserleri icra ediliyor. Son yıllarda türkü okuma bu geleneksel fasıl seyri içerisinde biraz daha artmış olsa dahi şu anda genç nesiller bile fasla şarkılarla başlamaya devam ediyor. Hicaz, rast şarkılar... Hoyratlar, uzun havalar...Klasik mûsıkînin izleri Urfa gecelerinde daha bir baskın çıkıyor. Bir farkla; Urfa'nın kendine özgü gazel örnekleri var, zaten Tenekeci Mahmut'u farklı kılan özgün bir gazel icracısı olması. istanbul'da Sadettin Kaynak'tan ve başkalarından dinlediğimiz gazel formundan çok farklı. Bu tarz Kazancı Bedih'le devam ediyor bugün. Sonuç itibariyle Urfa kültürünün temel direği sıra geceleri, klasik müzik ve tasavvuf müziği ile terbiye olmuş büyük ustaların rehberliğinde geleneksel çizgisinde yol alıyor. Zaten Tenekeci Mahmut da ilk, mevlithan olarak duyuruyor ismini.
Sıra gecelerinin geleneksel formunun televizyonlarda gösterildiğinden çok farklı olduğunu ve bu durumdan rahatsız olduklarını söylüyor bu gecelerin müdavimleri. Popülerleşirken dönüşme riski olsa da, büyükşehirlere göç eden Urfalılar asli özelliklerini koruyarak devam ettiriyorlar bu geleneği.
600 türküye kaynaklık etti
Tenekeci Mahmut gibi ustalar, kışın o uzun sıra gecelerinde dost meclislerinde meşk ederler ama söz bu sanatı paraya tahvil etmeye geldiğinde olabildiğince uzak dururlar bu düşünceye. Tenekeci Mahmut, kayıt yapalım, telif haklarını alalım gibi teklifleri kulak ardı etmiş hep. 600'e yakın kaynaklık ettiği türkünün telif haklarını almayı düşünmemiş. Bunu bir hizmet olarak telakki etmiş. Tabii bütün dünyada gerçek sanatçıların başına geldiği gibi sıkıntılı bir hayatın üstesinden gelmek de kolay olmamış onun için.
Tenekeci Mahmut'u gazelhan geleneğininin son önemli temsilcisi yapan özellik, onun ilerleyen yaşında kendi kendine dil öğrenmesi, unutulmaya yüz tutan eserleri derleyip toparlaması, yanlış yorum ve lafızları temizlemesi ve tenekeci dükkanında sık sık yanına uğrayan talebelerine sabırla bildiklerini öğretmesi. Sadece çıraklar mı? Ankara'dan gelen devlet yetkilileri, Japonya'dan gelen müzik araştırmacıları bir şekilde onun tenekeci ocağını bulur, ondan bir şeyler öğrenmenin yolunu ararlar. Kazancı Bedih, yıllar sonra şu sözleri söyleyecektir bir televizyon programında: "Tenekeci Mahmut'la iki yıl gezdim, çok şey öğrendim, keşke on yıl gezseymişim..."
Tenekeci Mahmut, bir kez işittiği gazeli ezberleyebilecek hafızaya, şaşmaz bir ritm duygusuna, müthiş bir sese ve yoruma sahip. Muharrem Ertaş, Hacı Bozan, Çekiç Ali, Mazhar Sakman, Zaralı Halil gibi Anadolu'nun önemli gizli starlarından. Urfa'da yüzyılllar boyu süren sıra geleneğinin sıradışı bir temsilcisi aslında. Kadiri bilinmemiş demek yanlış olur; bölge halkı tarafından sevilip sayılmış, kayıtları Kalan'ın arşiv serisinden çıkmış. Geç de olsa ismi sık sık anılıyor artık.
17 şubat 1919 urfa doğumlu büyük ses. çocukluk yaşlarından beri tenekecilik ile uğraştığı için 'tenekeci mahmut' diye bilinirdi. 7 mart 1988 tarihinde hayatını kaybetti.
güzel adamdır. unutulmaya yüz tutmamıştır. şimdiki nesil böyle adamları hak etmiyor. bu adamları kaliteli insanlar dinler az ama öz kitleleri vardır. her devirde dinleyen insanlar bulunur.