Mahler arkadaşının evindeki yemek davetinde Viyana
'nın en güzel kızı Alma Schindler ile tanışır, Alma 22, Mahler 41 yaşındadır. Alma'nın o zamanlar 3 tane talibi vardır, zeki, güzel ve akıllı bir kızdır. Mahler ona aşık olur.
iki ay içinde nişanlanırlar. Mahler o sırada 5. senfoninin Adagietto kısmını da bestelemiştir, bir aşk mektubu ile Alma'ya gönderir. Mahler Adagietto'yu aşk ile bestelemiştir ve Alma bunu anlar.
Senfoninin ilk teması c sharp minör bir cenaze marşıyla başlar, sonata formunda hareketlerle devam eder. ikinci kısım
dinamik ama hızlı olmayan senfoninin en kısa temalı geniş bölümü. Üçüncü bölüm bir scherzo, sade ve uzun tema. Dördüncü bölüm melek gibi bir adagietto ile başlar, çok yavaşça. Mahler bu bölüm için şunu demiştir;' Dünyada kayboldum, sadece kendi cennetimde yaşıyorum, aşkım ve şarkımla.' Son bölüm rondo finalle, gerçek formlu sonata temasıyla sona erer.
Mahler ilk bölümdeki cenaze marşını bestelerken 10 kız ve erkek kardeşinin ölümlerine tanık olmuştu.
Kuşkusuz senfoninin en güzel kısmı Alma için bestelediği Adagietto bölümüdür;
büyük bir senfoni.çok uzundur ve yaylı çalgıların hepsi için yazdığı partiler (1.keman,2.keman, viyola, çello ve kontrabas) çok kazıktır. eserin 1.keman partisi bile orta kalınlıkta bir kitaptır !!! çalınması en güç senfonilerden birisidir. o kadar güçtür ki, mahler 5.senfoniyi çalabilen bir orkestra diğer mahler senfonileri 9.cu senfoni hariç çalabilir, ve herhangi bir beethoven senfoniyi leblebi fıstık gibi çalar. nefesli partileri de ortanın üstünde güçtür, bakır nefesliler konusu oldukça karmaşıktır.tahta nefesliler bu eserde genellikle temaları işleyen öğeler oldukları için düzenli olarak enstrumanlarını çalışmak zorunda kalırlar.
mahler 5.senfoniyi bir orkestra çalacaksa bu eser bir hafta içerisinde çıkmayacağı için, diğer konserlerin provalarına ek provalar konulur, bu da orkestra müzisyeninin omurlarında ağrılar oluşmasına sebep olacaktır. ayrıca orkestranın iyi bir sendikası yoksa, ek provaya ek ücret falan da vermezler. ya da sendika iyiyse de vermemeye kalkışırlar (new york philarmonie orkestrasının bu konuda mahler 5.senfoniyle oldukça trajikomik bir tecrübesi olmuştur) ve en iyisi eser programdan kaldırılır. sonuç : mahler 5, konser salonlarının değil, cd´lerin senfonisi olmuş olur !!!...
mahler 5.senfoni tabii başlı başına bir olaydır. evvela bu senfoniyi çalabilmek için sinirleri çok sağlam bir 1.trompetçi gerekir!!! bu "baş belası " tek bir trompetin çaldığı üstelik de o kadar da kısa olmayan bir trompet soloyla başlar. bu dünya da hiçkimse o trompetçi olmak istemez. düşünsene 1 saat 20 dakikalık bu büyük esere başlarken çalacağın o birkaç ölçü de yapacağın herhangi bir falso senin isminle birlikte tarihe geçer !!! hem orkestra da çalan diğerlerinden ,hem de seyirciden yiyeceğin küfrün haddi hesabı olmaz.
gerçi eserin devamındaki birçok pasajda o kadar karmaşık olaylar olur ki, onlarda da gruptan kopmamak biraz güç bir iştir. adagietto da bütün yaylılar hep bir ağızdan s.o.s sinyali verirler mesela. o sakin ve sükunet dolu adagietto gerçekte yaylı çalgılar özellikle yayı tuttukları kol açısından "mezuniyet sınavı" gibi bir şeydir.
2.bölüm "fırtınalı,delice hareketli- stürmisch bewegt, bu anlama gelir", ayrıeten kazıktır. bu bölüm çok güzel bir bölümdür. bakır nefeslilerle yaylılar bambaşka şeyler çaldıkları için şeflik açısından oldukça ingilizcedeki "demanding" bir bölümdür bu.
eseri analiz etmiyoruz, bunu bilinçli olarak yapmıyoruz, çünkü mahler 5 teki materyali analiz etmek için bir entry yetmez. çünkü onu ölçü ölçü analiz etmek gerekir.
yalnız ikinci bölümün ortasındaki dans karakterli viyana tarzı buruk melodi, insanı tam kalbinden vurur. adagietto yu artık dinleye dinleye ezberlediğimiz için bizim için anlamından biraz yitirdi ama ilk defa dinleyeni durup dururken resmen hüngür hüngür ağlatır adagietto.
5.senfoninin son bölümü de çok güzeldir. son derece suçsuz bir korno solosuyla başlar. sonradan "masumiyetini" kaybedecektir bu bölüm !!
değinmek istediğim bir başka önemli nokta da, diğer mahler senfoniler, ya da diğer bütün sanat eserleri gibi mahler 5´i de tek bir kez dinlemek yetmez. ayrıeten belki de her bölümünü ayrı ayrı tanımak, ve höpürt diye bütün senfoniyi bir gece de dinleyip beyin travması geçirmemek de tavsiyemiz olur. isteyen öyle de yapsın, ama bu işe kalkışırken kafasına çok karmaşık informasyonlar yükleyeceğini bilsin, sonra 3.bölümde -ki köpüklü çok gürültülü ama çok karmaşık bir bölümdür bu- o volume´e rağmen insan o "ses denizinde" boğulabilir. bunu önceden bilsin.
gustav mahler 5.senfoni hiç kuşkusuz bir insanın ölmeden tanıması gereken önemli sanat eserlerindendir.
şimdi çişimi yapacağım ve geri gelip lambaları kapatıp burada anlatılan şekilde dinleyeceğim mahlet senfoni no 5'i. eğer 10 dakika sonra başka bir adam olmazsam yaktım çıranızı.
edit: alın siz de dinleyin -
edit 2: dinledim. öncelikle önerildiği şekilde lambaları kapattım, bilgisayarın ekranını da tabii ki. ama ondan sonra hafiften bir ürperti sardı içimi, karanlıktan pek hoşlanmam çünkü. bu durum daha çok dikkatimi dağıttığı için ekranı açtım ama lambayı açmadım yine de. dinlemeye devam ettim.
dinlerken çok değişik ve karmaşık duygular hissettim. hissettiğim en baskın duygu hayalkırıklığı ve başarısızlık oldu. başlarda bu o kadar derin değildi. ufak bir hayalkırıklığının ardından umudu bulmuş gibiydim ama sonra derin umutsuzlukları ve çöküşleri hissettim. pike yapan bir uçak misali yuvarlanıyordum sanki. daha sonra yine bir durulma evresi ve yine düşüş. sonlara doğru bitkin düşmüş gibiydim.
işte mahler i mahler yapan senfonilerden 5. senfoni. gerek giriş bölümündeki gerek geçişlerdeki askeri mızıka tarzı vurgulara dikkat. mahler kendisi de bir şef olduğundan partiyonlara sıkı sıkıya bağlı kalmanın gerekli olmadığını, şeflerin ve solistlerinde yorumlarını genişleterek icra etme haklarının bulunduğunu savunurdu.