uluslararası ilişkiler literatüründe aktörlerin karar verme teorisine göre de, enformasyon yokluğu neticesinde karar vermekte en çok zorlanacağı ikilemli durumu ifade eden oyun modelidir. kararlar aktörler arasında enformasyon alış verişinin olmadığı durumda a)alernatifler arasında işbirliğinin gerçekleşmesi ile iki tarafa da kazanç sağlayan, b)işbirliği gerçekleşmediği durumlarda bir tarafı kurtaran, diğeri aktörü yok eden ve c)iki tarafı da cezalandıran şeklinde 3 sonuçla sonuçlanabilecek matris, oyun.
kanunsuz iş yapmaya çalışan iki üstünzekalı arkadaşımızın( bundan sonra bu kişiler mai ve siyah olarak anılacaktır), herşeyi eline yüzüne bulaştırıp polise yakalanmasıyla başlayan oyun.
polis memurları ikisine de sonuçları aşağıdaki gibi özetlenecek şu teklifleri sunarlar
biri diğerini ispitler, biri de ispitlemezse : ispitleyen (gammaz) 0 sene, ispitlenen 3 sene yatacaktır.
ikisi de birbirini ispitlerse : ikisi de 2 sene yatacaktır.
ikisi de birbirini ispitlemezse : ikisi de 1 sene yatacaktır.
şimdi gelgelelim üstün zekalı arkadaşlarımızdan biri, mai, nasıl hareket edecek?
oncesinde mai arkadaşımızın çok rasyonel bir insan olduğunu varsayıyoruz.
mai içinden diyorki
1-ulan bu siyah beni ispiyonlarsa
1-a) ben onu ispiyonlamazsam, 3 sene yatarım
1-b) ben de onu ispiyonlarsam, 2 sene yatarım
2-dusuk bi ihtimal, siyah beni ispiyonlamazsa
2-a) ben de onu ispiyonlamazsam, 1 sene yatarım
2-b) ben onu ispiyonlarsam, 0 sene yatarım
her halükarda mai'nin ispiyonlaması ona bir sene kazandırıyor gibi görünüyor. siyah için de durum aynı, eee o zaman bu arkadaşlar rasyonel hareket etme adına birbirlerini ispiyonlayacaklardır.çünkü ikisi içinde en rasyonel çözüm budur.
eğer içlerinden biri ulan ne olursa olsun ben arkadaşımı ispiyonlamam prensibine sahip hareket ederse, ilk durumdaki 3 seneyi 10 seneye çıkararak oyunu tekrar oynarız ve eminim bu arkadaşımız da prensiblerinden taviz vermeye başlaycaktır.
herneyse sonuç olarak her ikisi de mantıklı hareket ederek kendileri için de en yararlı olan (1,1) sonucu yerine (2,2) seçeneğine ulaşacaklardır.
aslında bu dilemma meşhur bilim adamı, düşünür, filozof, ekonominin babası olan adam smith'e de bir gönderme yapıyor. adam smith ekonomide rasyonel hareket eden bireyler olduğu için en nihayetinde toplum için en iyi sonuçları verecek olan hareketler yapılacaktır diyordu (bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler). ama bu dilemma rasyonel hareket edildiğinde her zaman en optimum sonuca ulaşılmadığını göstermişti. oyuna bir tane de agent eklediğimizde olay tamamen değişecek ve ikisini de birbirini ispiyonlamamaya zorlanarak bu sayede ikisi içinde (toplamda) en iyi olan sonuç (1,1) e ulaşılacaktır.
yani ekonomide optimum noktayı yakalamak için ekonomiyi sahip olduğu yetkilerle düzenleyen bir devlete ihtiyaç vardır.
tabi bu eleştiride eksik kalan nokta şuydu. bu oyun tekrarlanarak oynansa acaba ne olurdu? hırsızlar akıllanıp artık birbirini ispiyonlamaktan vaz mı geçerlerdi? (bu da artık ayrı bir entry olsun) *
işbirliği yapılırsa maksimum kazanç sağlayan; yok ben kazanıyim karşımdaki kaybetsin mantığıyla davranılırsa, karşı tarafın da aynı mantıkta davranması halinde iki oyuncunun da bir şey kazanamayacağı oyun.
prisoner'ına göre değişen durumdur.
aslında bir ikilemden çok iç huzuru yansıtır. dışarıdan bakınca bir amaca yönelik çoklu seçenek varsa ve bunlardan biri tercih edilmeliyse bu bir seçimdir. mühim olan ise seçim değil, seçimlerin sonucudur. öyleyse seçimi yapan her seçim için iki kıstası gözönüne almalıdır. birincisi, çıkarını düşünüp kısa vadede yapması gereken olduğu için seçim yapmak, ikincisi ise "doğru" kararı verip neticesinde bazı zorluklar ile karşılaşsa da hayatının sonuna kadar huzurlu ve mutlu olmaktır. yani ekonomi ya da uluslararası ilişkiler ya da her neyse hepsi yalandır. asıl olan sosyolojidir, kişidir. yani prisoner'dır.