kısa ve net olarak terbiyesiz insan. akp ayağına türk milletine hakaretlerini sıralayan dost bildiğimiz azeri. ulan sen kimsin ki türk milletini aşağılıyorsun? twitlerini görünce insan şok oluyor. ama götü yiyorsa kendi ülkesi için birazcık demokrasi eleştirisi yapsın bakalım. çükünden tavana asarlar vallaha.
azılı akp ve erdoğan muhalifidir. görünüşünün aksine çok sert ve küfürlü bir yapıya sahiptir. sınırdışı edilmesi bunda bir etken olabilir. sapla samanı karşıtırarak her yerden akpye vurmaya çalışan görünüme sahiptir.gazeteci olmadığını,olamayacağını zaten kendisi de bilir.
söylediklerine lafım yok ancak bu kadar türkiyeyi eleştiren ve ağza alınmayacak laflar söyleyen birisine kanım ısınamadı.
bir türk olarak benim ülkemi dışarıya şikeyet eden, basit bir afrika ülkesi gibi göstermeye çalışan birisi bizden olamaz. bunu ne chp ne de mhp yapar ama elin yabancısı yapıyor işte. bu sebeple kendisine ısınamadık. kendisine iki lafım var.
1-) bize verdiği demokrasi ayaklarını bırakıp götü yiyorsa kendi vatanı için, aliyevler için yapsın. madem demokrasi aşığı birazcık da kendi yaşadığı ülke için biraz konuşsun.
2-)eğer bu kadar türk sevdalısı ise soyadındaki ov ekini atsın. hem türk olup hem de zaynalov soyadına sahip olunmaz.
fuat avni olduğu iddia edilen kişidir. sanmıyorum o olsun veya tek başına bir tek o fuat avni olsun. Kolektif toplanan bilgiler yazılıyor.
yurt dışı edilmeden önce https://twitter.com/MahirZeynalov hesabından bana takip isteği göndermişti. eski durumlardan dolayı reddettim. iyi mi oldu kötü oldu bilemedim şimdi. 1-2 kez alakasız bir şekilde konuştuğum kişinin böyle sıkıntılı dönemde takip isteği göndermesi o zaman düşündürmüştü. açıkçası pek güven veren biri değil. ama şu bir gerçek ki, sebebi bilinmeyen nedenden şutlandı ülkeden.
yakın zamanda "devlete sızmak suç mu?" diye bir tweet atmış today's zaman gazetesi yazarı. ulan sen devletin kurumlarında maksatlı ve örgütlü olarak kadrolaş ve o devleti hiç olmayacak durumlara sok, ondan sonrada sor: "aa suç muydu, bilmiyoduk valla" diye. Oldu canım!
Kemal Sunal'ın bir filmde ilyas Salman'a sorduğu soru aklıma geldi.
