12 eylül öncesi büyük sol grupların çökertilmesinde büyük rol oynamış eğer yakalanmasaydım bugün türkiyenin büyük sol partilerinin birinin lideriydim diyen,türkiyeye doğru analiz yapmayı öğretmiş,şuan star gazetesinde yazan eski istihbaratçı ve iktisatçı şimdiki yazar...
sol gruplar olarak adı geçen örgüt, ordu içerisinde darbe hazırlıkları yaptığı iddia edilen madanoğlu grubudur. adı geçen şahsın mit'teki kod adı üniversitelidir.
Tip'in içine sızdırılmış hatta tip başkanının en güvendiği kişi haline bile gelmiştir; toplantılarının dinlendiği duyumları alan tiplilerce üstlerin aranması kararı çıkmıştır ve dönemin tip başkanı herkesin üstünü sırtında teyp göğsünde mikrofon yapıştırılmış şekilde toplantıda bulunan mahir kaynak a aratmıştır. Bukadar güvenmişlerdir ama kabak çıkmıştır.
Daha sonra yapmayın etmeyin nidalarına rağmen devlet kendisini mahkemede tip aleyhina tanıklık etmeye mecbur bırakmıştır, deşifre olduğu için artık görev yapamayacağından dolayı mitteki ve ne olduğu anlaşıldığı için solda ki itibarı sıfırlanan mahir kaynak hayatını pis işlere bulaşmaya adamıştır. içinde olduğu pis işlerle ilgili yaptığı olayın dışından yorumlar insanlara zaman zaman "aboooow" dedirtmektedir ki bu bir oyundur.
bilmediği yok. abd, kuzey ırak'tan çekilince oraya gireceğimizi söylüyor. "profesyonel askerlik" projesinin sırf buyüzden yapıldığını iddia ediyor. başka kaynaklarla karşılaştırdığımda bu bilginin doğru olduğunu görüyorum. tarih de vereyim: 2010.
pkk hakkında aşağıdaki değerlendirmeleri yapmış istihbaratçı.
--- PKK bir marka haline geldiği; birçok kesimin, arkasına sığınıp operasyon yaptığı bir isimden ibarettir.
-Yapılan eylemlerin sonuçları PKK'nın işine hiç yaramıyor. Çünkü PKK üzerinde çok büyük bir baskı oluşuyor. ABD veya Kuzey Irak Yönetimi'de Türkiye'nin baskısıyla PKK'ya karşı tavır alıyor.
-Yapılmak istenen şey, Türkiye ile ABD ve Kuzey Irak Yönetimini karşı karşıya getirmek ve Türk-Kürt çatışmasının ortaya çıkarılmasıdır.
-Bu, uluslararası boyutu olan büyük bir operasyondur. Sadece herhangi bir grubun Kürt devleti kurmak için yaptığı eylemleri aşar.
-Bunu yapan büyük bir devlettir. Terör örgütünün böyle politikalar üretmesi mümkün değildir.
-Referanduma denk gelmesi tamamen bir tesadüftür.
-Barzani ve Talabani PKK'ya karşı tavır aldıklarında hain olarak görülmekten korkuyorlar."Bazı Kürtleri kendi içimizden Türklere teslim edersek Kürtler arasında hain olarak algılanırız. Bizim halkımıza karşı ikiyüzlü davrandığımız şeklinde bir intibaya sebep olur" diyorlar.
-PKKtarafına "Eğer Türkiye'ye karşı savaş yaparsanız ben taraf tutmam, oraya yönelirseniz karışmam." diyorlar. Bu Talabani'nin siyasi düşüncesidir.
-Bu saldırılardan en fazla zarar gören taraf ABD'dir aslında. PKK adına yapılan her eylem Türkiye'deki ABD aleyhtarlığını büyük ölçüde arttırıyor. Şu anda herkes bir yandan PKK'ya lanet yağdırırken bir yandan da bunun arkasında Amerikanın olduğunu düşünüyor. ABD, artık bu yükü taşıyamaz. Türkiye Ortadoğu'da kendisi için vazgeçilemez bir ülke, Türkiye'nin düşmanlığını kazanmak aslında Amerika'nın bölgedeki egemenliğini kaybetmesi demektir.
-Amerika iki arada bir derede. Bir yandan Kürtleri kaybetmek istemiyor ,bir yandan da Türkiye'nin kendisine karşı olmasını istemiyor. Belki bir üçüncü güç PKK adına eylem yapınca Amerika'yı çok zor duruma getirdi, ikisinden birini feda etmek zorunda kaldı. Türkiye'den vazgeçemiyor ancak Kürtleri de kaybetmek istemiyor: çünkü ABD orada bir yapı oluşturdu ama muhtemelen PKK'nın tasfiyesine razı olacak.
-Batıda hala PKK için Kürt isyancılar deniyor. Zira bunun arkasında Kuzey Irak'ta bir Kürt Devleti kurmak gibi bir siyasi proje var. Türkiye'deki bazı kesimleri de bunun içine dâhil etmek istiyorlar.
- Yavaş yavaş ABD'nin PKK için terörist diyeceği kanaatindeyim ancak Avrupa böyle bir şey demeyecektir.
- Vatandaşlarımız olan Kürtlere karşı bir husumet beslemek bu oyunu oynayan kişilerin tuzağına düşmek demektir. Zaten Türkiye'deki Türk-Kürt kardeşliği çok iyi bilinmektedir.
- Teröristlere karşıyız ama hiçbir vatandaşımızı bu mesele yüzünden karşımıza almamalıyız.
MiT Eski mensubu Prof. Dr. Mahir Kaynak, Lalegül FMde Gazali Kip ve ibrahim Soydan Erdeni sunduğu Ana Haber Bültenine katıldı.
Kaynak, Hakkari Dağlıcada, 12 Erin Şehit olduğu, 16 Erin yaralandığı Terör Saldırısı ile alakalı çarpıcı açıklamalarda bulundu.
işte Kaynaktan madde madde değerlendirmeler:
PKK bir marka haline geldiği; birçok kesimin, arkasına sığınıp operasyon yaptığı bir isimden ibarettir.
Yapılan eylemlerin sonuçları PKKnın işine hiç yaramıyor. Çünkü PKK üzerinde çok büyük bir baskı oluşuyor. ABD veya Kuzey Irak Yönetimide Türkiyenin baskısıyla PKKya karşı tavır alıyor.
Yapılmak istenen şey, Türkiye ile ABD ve Kuzey Irak Yönetimini karşı karşıya getirmek ve Türk-Kürt çatışmasının ortaya çıkarılmasıdır.
Bu, uluslararası boyutu olan büyük bir operasyondur. Sadece herhangi bir grubun Kürt devleti kurmak için yaptığı eylemleri aşar.
Bunu yapan büyük bir devlettir. Terör örgütünün böyle politikalar üretmesi mümkün değildir.
Referanduma denk gelmesi tamamen bir tesadüftür.
Barzani ve Talabani PKKya karşı tavır aldıklarında hain olarak görülmekten korkuyorlar.Bazı Kürtleri kendi içimizden Türklere teslim edersek Kürtler arasında hain olarak algılanırız. Bizim halkımıza karşı ikiyüzlü davrandığımız şeklinde bir intibaya sebep olur diyorlar.
PKK tarafına Eğer Türkiyeye karşı savaş yaparsanız ben taraf tutmam, oraya yönelirseniz karışmam. diyorlar. Bu Talabaninin siyasi düşüncesidir.
Bu saldırılardan en fazla zarar gören taraf ABDdir aslında. PKK adına yapılan her eylem Türkiyedeki ABD aleyhtarlığını büyük ölçüde arttırıyor. Şu anda herkes bir yandan PKKya lanet yağdırırken bir yandan da bunun arkasında Amerikanın olduğunu düşünüyor. ABD, artık bu yükü taşıyamaz. Türkiye Ortadoğuda kendisi için vazgeçilemez bir ülke, Türkiyenin düşmanlığını kazanmak aslında Amerikanın bölgedeki egemenliğini kaybetmesi demektir.
Amerika iki arada bir derede. Bir yandan Kürtleri kaybetmek istemiyor ,bir yandan da Türkiyenin kendisine karşı olmasını istemiyor. Belki bir üçüncü güç PKK adına eylem yapınca Amerikayı çok zor duruma getirdi, ikisinden birini feda etmek zorunda kaldı. Türkiyeden vazgeçemiyor ancak Kürtleri de kaybetmek istemiyor; çünkü ABD orada bir yapı oluşturdu ama muhtemelen PKKnın tasfiyesine razı olacak.
Batıda hala PKK için Kürt isyancılar deniyor. Zira bunun arkasında Kuzey Irakta bir Kürt Devleti kurmak gibi bir siyasi proje var. Türkiyedeki bazı kesimleri de bunun içine dâhil etmek istiyorlar.
Yavaş yavaş ABDnin PKK için terörist diyeceği kanaatindeyim ancak Avrupa böyle bir şey demeyecektir.
Vatandaşlarımız olan Kürtlere karşı bir husumet beslemek bu oyunu oynayan kişilerin tuzağına düşmek demektir. Zaten Türkiyedeki Türk-Kürt kardeşliği çok iyi bilinmektedir.
Teröristlere karşıyız ama hiçbir vatandaşımızı bu mesele yüzünden karşımıza almamalıyız.
dünyada yeni dönem adli kitapçigin yazari. dünyanin akibeti hakkinda bildiklerine dayanarak bazi kehanette bulunmus kisi. bir kehanetinde benazir butto'nun pakistan'da seçilecegini sanmis, fakat yanilmistir.
kendisini sadece komplo teorisyoni olarak görenlere çok güzel bir cevap yazmıştır. kendisi görünmez adam olarak pentagon toplantılarına katılmış ve sıcak haberler getirmiş. buyrun
her ne kadar kitaplarında kendini tekrar etse de "ne kadar geniş açıdan bakarsanız o kadar doğru görürsünüz" gerçeği ile hareket eden eski istihbaratçı.son kitabı ergenekonda "olayları çözümleyememenin sıkıntısı içerisindeyim" derken türkiye'deki olayların karmaşıklığını yüzümüze vurmuştur..
