evet ölüyorum; her adımda biraz daha yaklaşıyorum herkes gibi. ama daha ne kadar kaldığını bilememek yoruyor, muallakta bırakıyor. geriye bakınca neler bıraktığımı, neler bırakamadığımı/yaşayamadığımı düşünüyorum; çoğunlukla hayal kırıklığı, hüsran, başarısızlık. ölürsem neleri yaşama fırsatını kaçıracağımı düşünüyorum; kocaman bir "hiç".
evet ölüyorum; her adımda daha derine, daha da dibe gidiyorum ama sonu yok, dibi yok. dibi kocaman bir sonsuzluk. ölürken ne kaldı ellerimde diye bakıyorum kocaman bir "hiç" daha. aslında ellerimde hiç bir şey olmaması daha rahat hissettiriyor. böylece rahatça kendimi bırakabilirim zamanı geldiğinde ölümün kollarına. ilk defa beni kucakladığında sonsuza kadar asla bırakmayacak bir şeyin kollarına kendimi bırakabilecek olmanın huzuru var şimdiden içimde. belki de hiç kimsenin bugüne kadar yapmadığı kadar şefkat ile kucaklayacak beni sonsuza kadar.
ekşi sözlükteki başlığına yazan iki kişinin doğruladığına göre son bir delilik yapmış. sevdiklerini bırakıp gitmiş. akşamdan beri "inanmak istemiyorum, iki-üç kişinin lafına inanma, yapmamıştır, şakadır." diyıp duruyorum. hadi çıkıp bir yerden sat gene sözlük hesabını, ben alıcam söz sana. ama çıkıp gitmedim de lütfen.
not: şu an için tamamiyle emin olunamadığı için sözlüğümüzde duyurusu gelişmelerden verilmeyecek.
edit: aksi yönde bir mesaj yerine, facedeki duvarına yazılı cenaze bilgisi geldi. niye bu ölümlerden sonra mea culpa'daki gibi şaka yaptık demiyorlar artık????????