bayramlarda ilk eli öpülesidir. bahçesınde en güzel, iri meyvelerinin olduğu ağaçları vardır. bir de güzel kızı vardır ki çok da havalıdır mahallenin lisesine değil de özel liselere gider, dolmuşa binmez servisi vardır. günde sabah ve akşam 10 saniyecik görebilirsin servis içindeki asilzade kızlarını.
evet maalesef insanın ister istemez düşünmeye yol açan olaydır önce aman banane sonunda pis bişey vardır belki boşveriyim dersiniz ama gitgide içinize bi kurt düşer
- ne ayak ya bu arabalar
- evde pahalı
- yaptığı meslektede para yok
bizim vardı böyle bir komşumuz. adam sürekli farklı arabalarla gelirdi şehir dışından.oğlu arkadaşımdı ona sorardım bazen 'olm senin baban ne iş yapıyor' , 'oto galerisi var istanbul'da' derdi.bir iki sene sonra başka bir şehire taşındılar. sonra mahallenin ileri gelenlerinden duyduk ki adam istikbaratçıymış,iki üç yılda bir oturdukları şehiri değiştirirlermiş. o zamanlar oturduğumuz mahallenin istikbarat konusunda ki uzmanlığı mit'ten çok daha ilerdeydi gerçekten.çünkü aradan 5sene geçtikten sonra adamın harbiden istikbaratçı olduğunu önemli bir olaydan sonra gazetelere çıkınca öğrendik.
dikkat çekicidir.
ailecek balkonda oturulur. ilgi odağı arabadan genç adam iner.
-uff arabaya bak.
+içinden inene bak sen yavrum.
-nesi var baba ya.
+ibneye bak saçını toplamış uyuşturucu satıyo bunlar ya..
-ne alakası var baba ya sende aman.
+sus sen bilmezsin.
lüks bi araba, belirsiz iş saatleri, değişik olduğu herkes tarafından onaylanan bi tip üçlemesiyle " heh tamam, oldu " denilen zengin tipi.
ne ayak lan bu adamlar ?
uyuşturucu mu satıyorlar ?
nerenin ihalesini kovalıyorlar ?
mafya bağlantıları var mı ? sorularıyla çıldırtan, gizemini koruyan tıbılar.