düğünü evden seyredebilme imkanı varsa bir güzel çay demlenir, oturulur kim ne giymiş, kim nasıl oynuyor izlenir.
biz izleriz. televizyon gibim. 3 boyutlu gibi düşün. eheh. sonra sıkılırsın tabi. oyna oyna nereye kadar. aksiyon yok bişi yok. geceyi beklersin. biticek ya sözde. sabredersin. çayın dibini görmüşsündür zaten. tekrar demlenir. saat olur gece yarısı. düğün hala devam etmekte. başlanır küfretmeye. bekle allah bekle allah bekle allah bekl.. çay da demlenmez bir daha. uyunmaz da. e o kadar çay içince uyuyabilir misin abidin?
bizimki gibi evde uyuyan bebekler olunca o düğünü yapanlara ağız dolusu küfür ediliyor. arkadaş zaten zor uyuyorlar hele birde uykudan kendi rızaları dışında uyandılar mı uyutabilene aşkolsun.
ama küfür de etsem sinirlensem de camdan seyretmeden duramıyorum.
lüks semtlerde sitelerde büyüyen çocukların hiç bi zaman anlayamacağı düğünler. yeğenime bahsettim, nasıl yani sokakta mı oynuyor millet diye başlayıp bi tane soru sordu.
mahalle ahalisinin zorla davet edildiği, davete iştirak etmeyenlerin de orkestranın çaldığı müziği evdeki tuvaletin deliğinde bile hissederek istemdışı katıldıkları sünnet ya da evlilik törenleri.
