annelerinden yeni ayakkabılarıyla dokuz aylık oynamaya gittikleri için bi ton dayak yiyen nesildir.
ayrıca ve hatta mahallenin bütün teyzelerinden beddua yemişliği olan nesildir.
--spoiler--
biz mahallede ki kullanılmayan bi garaj kapısının önünde oynardık, çocuk seslerinden ve garajın gürültüsünden dolayı çok topumuz kesilmiştir.
--spoiler--
oyuna uygun duvar bulmak da ayrı dertti. duvarın sıvası dökülüyor diye ev sahipleri arkamızdan kovalardı. apartman çöplüğüne dönen günümüz şehirlerinde ne yazık ki bunları göremiyoruz.
" hadi bi kafalık atsana " diye kaleciyi tahrik eden nesildir. malum kafalık 5likti sanırım. bir de top uzağa gidine kaleciye " bitandaa vurimmi ??! " diye söylenen nesildir. katıldıydım la ben bu nesle.
kurallara genelde uyan nesildir. oyunun kurallarına gelince;
- en az sektiren kalede başlar.
- topuk 2, kafa ile beşik 5 ve rövaşata 9 sayılır.
- topa 1'den fazla dokunan, topu auta atan ve havadan çektiği şutu kalecinin düşürmeden yakaladığı kaleye geçer.
- topun uzağa gitmesi durumunda 1'den fazla topa vurmak adına kalecinin iznine başvurulur. kaleci izin verirse 1'den fazla topa vurulabilir.
- kalecinin 5 golden az yediği bir anda kaleden çıkarsa 0 olur. 5 ve üzeri yerse, kaleden çıksa dahi o goller silinmez.
- 9. golü atan eleman penaltı kullanarak kaledeki kişinin babası olma şansını elde eder. penaltıyı atarsa baba olur ve kendi golleri sıfırlanır, yok atamazsa yine kaleye geçer ancak kalecinin golleri sıfırlanır.
bizim oralarda bu oyuna daha aşağılayıcı bir isim olan doğurtmaca denirdi.
