küçüklüğümde, mahallemizin takımının kalesini koruduğum yıllarda psikopat bir amcanın belirip 'kaldır o taşı bak geçen arka sokakta taşın üstünden araba geçti. taş fırlayıp bir çocuğun kafasını parçaladı.' demesiyle kabusum olan taşlardır.
vazgeçilmezlerimizdendi. koskocaman çayırımız vardı koyardık taşlarımızı sayardık adımlarımızı. şimdi beton yığını oldu koca koca apartmanlar dikildi. ahh nerde o eski taşlar beton yığınları arasında kaldık ya rabbi.
büyük ve ağır olmalıdır ki top her taşa geldiğinde kale ölçülerini yeniden dizayn etmek zorunda kalınmasın..tabi eğer cadde üstünde oynuyorsanız araba geldiğinde şöför insanı için asıl direksiyon dersi de orada başlar..Geç bakalım geçebilirsen..