çocukluk maçlarının en tansiyonu yüksek olanlarıdır. karnının ağırdığını, annesinin çağırdığını söyleyen nice çocuğun bu maçtan kaçtığına şahit olunmuştur. yine de ilk kollektif oyunu, ilk derinlemesine pasları bu maçlarda öğrendik.
eger iyi oynuyosanız forvet kötü oynuyosanız defans oyuncusu olcagınız maclardır lider konumunda bir kişi vardır lider konumunda olması iyi top oynamasındandır su tür dialoglar cok yasanır
lider: salak bok gibi oynuyosun gec defansa
ezik: tamam be ne bagrıyosun
not: bu lider kişi genel olarak topa iyi vurmasının dısında bütün konularda odunsu yapıya sahiptir.
zamanında ''aga hadi mahalle maci var,git giyin de biraz ısınalım''muhabbetine bile duhul ettiren,veletlik yıllarından gençlik yıllarına geşiç dönemindeki ergenlik dönemlerini süslemiş,halı sahaların avrupa birliği olduğu dönemlerde,avrupa birliği'nin sahasında yatan türkiye imajıyla,gönüllere serpilmiş çocukluk hedesi..
ufakken karşıyakanın ortasında kaymakamlıkta yapılan eylemdir. sabah 11 de oynanmaya başlanır,2 ye dogru takım toplanır ve nihayet akşama dogru yemek yenir ve maça başlanırdı. mahallede büyükler-küçükler karşılaşmaları ve diger mahhallenin adamları ile maçalr olurdu.
mahalle takımlarının adları...
cami spor ile mavi yıldız...
cami spor= zübeyde hanım parkında oynayanlar
mavi yıldız= kaymakamlıkta oynayanlar...
türk futbolunun gelişimine katkısı olan,,her mahallede olması gereken mevzudur..ayrıca tesis ve altyapı istemez,boş bir arazi ve 4 adet taş yeterlidir..
kaleci oyuncu kavramı yüzünden kaleciler gole gitmeye çalışırlardı. karşı taraf boş mu durur hazır kaleci gole çıkmışken(!)kontrataktan atarlardı golü. maça başlamadan önce herkes birbirine sözler verirdi. bak anamı babamı karıştırma, küfür etmek yok maçta diye ama dinleyen kim. her ne olursa olsun güzeldi işte.