Çok özledim cocuklugumu.Mahalledeki son nesil olarak çıkardık 3 5 liralık topla şampiyonlar ligi havasında oynardık o ara bi takımda da kaleciyim diye hep kaleci olurdum beni seçmek isterdi herkes kalesine aldım verdim sonucunda.Herkes bir de kendine bir futbolcu lakabı takardı.Şimdi halısaha için bile toplanamiyoruz aynı zevki vermiyor.
kalenin bir direği elektrik direği diğeri ise arabanın ön yada arka tekeri olurdu araba yoksa 2 tane üst üste taş konurdu. taç genelde olmazdı çünkü oyun çok sık durabilirdi. bu arada sene 2007-2008 civarı çok zevkli olurdu...
bizim mahallede 7-0 önde iken tarlanın sahibi gelip bizi kovmuştu. sonra biz de karşı takımın mahallesinde maça devam etmiştik. 15-7 kaybetmiştik maçı. neden böyle oldu anlamamıştım.
top sahibi çocuğun santrfor oynatıldığı maçlardır.
arsada yakılan ateşin üzerine konan tenekerde victoria marka toz boyalar kaynatılarak--son anda boyayı sabitlemek için tenekenin içine tuz atılır--eski atlet, fanila ve sortlar boyanarak takımın forması yapılır. armaları kurdellalardan kesilerek annelere, nineşlere, teyzelere, ablalara yalvar yakar diktirilir.....
top sahibi çocuğun santrfor oynatıldığı maçlardır.
arsada yakılan ateşin üzerine konan tenekerde victoria marka toz boyalar kaynatılarak--son anda boyayı sabitlemek için tenekenin içine tuz atılır--eski atlet, fanila ve sortlar boyanarak takımın forması yapılır. armaları kurdelalardan kesilerek annelere, nineşlere, teyzelere, ablalara yalvar yakar diktirilir.....
çocuklar kendilerine futbolcu seçer hep. ben mesela maradona'yı ve johan cruyff'u seçerdim genelde. şimdiki çocuklar rivaldo'yu, raul'u, roberto carlos'u, zidane'ı falan seçiyorlar. jenerasyon farkı tabi.
Diz kapağımın üstündeki yara izini görünce aklıma gelen beni içlendiren maçlardır.
Genelde benden bir yaş büyükler ve birkaç yaşıtlarla oynadığımız yıllardı.mahalle kültürü ve mahalle hiyerarşisi gereği abi derdik onlarda bize lakaplarımızla seslenir. ah ulan ah.
Mahalle maçları gergindir her zaman. 9-10 yaşındaki çocuklar karşı mahalleye karşı amansız mücadele verir.hiç beklenmedik özveriyle oynarlar.takım arkadaşını kollarlar.sürtüşmelerde direk hayırdır lan ne oluyoruz diye korurlar komşusunu.
Benim gibi karşı mahallede kuzenleriniz oturuyorsa maç daha ciddileşir.çünkü yenilince ölümüne dalga geçilir.nasıl koyduk amalar alır başını gider.oğlum benim attığım bacak arası nasıldı diye anlatılır da anlatılır.
Maç yine hışımla devam ederken top bende.arkadan bir ses:
+şaşa(benim lakap) atmadan dönme.
-Lan oğlum niye gelmiyonuz emre abi(sinir saygı karışık) dört kişinin üstüne atlıyorum orda.
Öteki pozisyonda ben emre abinin vereceği ayarı düşünerek yaradana sığınıp koşuyorum akabinde kuzene takılıp düşüyorum.artık kısa pantolon muydu şort muydu diz kan revan içinde.
Ben dizin derdindeyken ortam alevleniyor bizim mahalle kuzenlerin mahalleye dalıyor.sonra hayatımın en garip On dakikalarından birini yaşıyorum.bizim mahalle kavga ediyor ama karşı taraf akraba.bende mümkün mertebe kuzen olmayan birilerine sarıyorum.ama pek yaralanma olmaz birbirini yere düşürmeye ve boğazı sıkmaya dayalı kavga neticede yüzyüze bakacaz anasını.sonra maç yapmadık birkaç gün o oldu.benim diz kapağında anı oldu bir de.
taşkınlık yapan taraftarların ve holiganların yaşlı teyzelerden oluştuğu maçlardır. sözlü sataşmayla başlayıp gidin başka yerde oynayın telkinleri giderdi, velhasıl kelam çocukluk yıllarımın en güzel anlarını oluşturan etkinlik.
araba geldiğinde durulan, araba gittiğinde kaldığı andan devam edilen maçtır. yani gerekirse zamanı durdurandır.
normalde olduğu yerden daha ileriye giden ibne, allah belanı versin.
ben kimi zaman , kaleciyle karşı karşıya gole giderken, araba gittiğinde karşımda üçlü defans buluyordum lan. bi de "yoooğğğ biz burdaydık, adamına sor istersen" demez mi it ? der.
Kendine özgü kuralları olan, genellikle sonunda kazanana baklava olan çocukluğumun en güzel aktivitelerinden biriydi. Hala eskisi kadar olmasa da mahalle maçı yaparız. Genellikle sonunda teyzeler balkondan aşağıya doğru hortum tutardı.
Bütün mahallenin köpek gibi baktığı, istediği zaman oyunu başlatıp istediğinde bitiren çocuk bendim. Topum vardı amk. Kadroya kimin gireceği, kimin kaleye geçeceği hep benim kontrolümdeydi. O zamanlar tek sıkıntım annemin maç ortasında eve çağırmasıydı. Amk dünyasında daha neler varmış görmediğim..