kaleyi aralıklarla çaktırmadan küçültmüş nesildir. genelde bir yerden sonra boku çıkar ve kale tekrar adımlandığında ilk adımlayan kişi 5 adım atmayı unutmuştur.
90 lar da çocuk olmak. bizim nesil. sokakta sporcu kağıtları tasolarla kumar oynayan bilye oynayan maç yapan mahalle kavgaları yapan bisikletli çeteler kuran nesildik. güzel dostlukların sahibi delikanlı sevdaların talibi idik. hey gidi günler hey!
Yeni nesillerin de kendisi gibi olduğundan bihaber nesil. Var hala mahelle maçı yapan çocuklar. Hatta geçen gün 4 tane çocuğu futbolcu kartları çarpıştırırken gördüm. Şişman çocuk ütüldüğü halde diğerlerini dövüp bütün kartları aldı. Bi şey yapmadım tabi. Doğayı akışına bırakmak lazım. Siz hiç yavru ceylanı aslandan kurtaran belgeselci gördünüz mü.
Edit: şimdi aklıma geldi. Santra yapılırken aynı takımın oyuncuları paralel duramazdı. Öyle yaparlarsa top karşı tarafa geçiyodu. Onun mantığını çözemedim hala. Bilmiyorum Belki de sadece bizim mahalleye özgü bi kuraldır.
90'larda çocuk olma şansına nail olmuş nesli tükenmekte hatta tükenmiş olan nesildir. yeri gelir spor ayakkabılar kale direği vazifesi görür. kişi sayısı azsa tek kale maç da dersin. kız erkek ayrımı da yoktur, hepsi de mahallenin çocuğudur. çalımlayanlar fena çalımlanır. bahsederken de nostalji havası estirir.
topun sahibinin güzel oynama konusunda sorgulanmayıp sürekli kadroda yer aldığı nesildir. modern futbol ile ifade edecek olursak topun sahibi cristian baronidir.
top direğin ( taşın ) üzerinden geçince hep birlikte gol diye bağıran nesildir. ben de onlardan biriydim üstüne üstlük mahalle takımı kaptanıydım lan. takıma bak direğin üstünden geçerse faul olursa ya da benzeri bir durumda hep birlikte hareket ediyoruz bağırın oynamayın ama kabullenmeyin ona göre dediğimi hatırlıyorum. duygulandım valla. mızıkçı mıydım acaba ben ?