eğer akşam ezanına yakın saatlerse eve gitme vakti yaklaşmışsa skor ne olursa olsun atan alır kuralı geçerlidir ki bu ilerleyen yıllarda fifa tarafından kullanılan altın gol uygulamasına örnek olmuştur.
penaltı noktasının kalecinin kendinden emin yedi ya da dokuz adım atmasıyla belirlenmesi.
sırf bu yüzden penaltı sırasında takımın en uzununun kaleye geçmek istemesi, adımlarını hayvan gibi atması ve ''kaleci adımı'' adı verilen adımı abartmasından dolayı kavga çıkardı.
korner kullanılırken de rakip takım oyuncularının,
''oha gel gol at amk'' demesi kornerin kale nin simetriğinden daha da kör noktada kullanılması gerektiğine işarettir.
ve maç anında yoldan araba geçerse herkesin olduğu yerde kalması fair-play çerçevesindeki yazısız kurala örnektir.
eşleşmede '' aldım-verdim-ben seni yendim '' diye adım atarak yaklaşılır ve ayağa ilk basan ilk seçme hakkına sahip olmuştur.
maç başlangıcı ; top havaya dikilir ve 3 kere sekmesi beklenir
kaleden kaleye gol olmaz
örneğin maç 5 de devre 10 da biter. eğer 7 de devreyse 14 de bitmez. 15 de biter.
topun sahibi oynatılır.
eğer 13 arkadaş toplanmışsa ve bir kişi dahi dışarda kalmayacaksa şöyle olur. 6 ya 6 eşleşilir. dışarıda kalan o 1 kişi de ilk yarı bir takımda ikinci yarı diğer takımda oynar. maç esnasında rakip takım bu oyuncuya '' iyi oynama olum 2. yarı bize geçecen '' der.
kaleler adım la sayılarak belirlenir. bir kaleyi ayarlayan arkadaş diğer kaleyide ayarlamak zorundadır çünkü aynı adımlarla sayılmalıdır. haksızlık olmamasına özen gösterilir..
ofsayt yoktur.
kaleciye geri pas durumu önceden konuşulur. kimi yerlerde geri pas vardır , kimi yerlerde ise yoktur.
kale direği genelde taştan olur. top taşın üstünden geçerse aut sayılır.
tartışmalı pozisyonlarda mahallenin büyük abisinin görüşü alınır. bu abi genelde topa vurduğu zaman ayakkabısı fırlayan ve beyaz çorabı gözüken bitirim abidir.
aslında olay bakkalda başlardı. topu satın alan kişi bakkal irfan amcadan top ister, irfan amca sıradaki topu verir ve topu alan kişi yuvarlak mı yoksa yamuk mu kontrolü yapardı. gayet basit olan bu uygulama topun yerçekimine doğru serbest bırkılmasından sonra yerde aldığı sekme şekline göre değerlendirilirdi.
en uygun top alınır ve genellikle okul bahçesi olan sahaya gidilirdi. burada oyuncu bulmak işin en kolay kısmıydı çünkü bırakın oyuncuyu en az oyuncular kadar da yedek futbolcu olurdu.
kimse maç öncesi ısınmazdı, netekim az evvel yakalambaç ve benzeri enerji gerektiren aktivitelerden çıkılmış, bünye hazır hale getirilmişti.
oyun, top sahibinin en güçlüleri belirlemesinden sonra kendince en güçlü olanın yanına geçip sırayla adam seçimi yapılır ve takımlar kurulurdu. top sahibi güçlü olarak addedilen kişi ise diğer en güçlüyle aldım verdim yapıp güçlüden zayıfa doğru adam alma işlemi yapılırdı.
en sona kalan, genellikle şişko olan çocuklar kaleci olarak görevlendirilirlerdi.
- herkesi geçtikten sonra boş kaleye gol atılmaz, gol olarak değer kazanırdı çünkü "boş kaleye orospular dahi gol atmaz"dı.
- eşitlik halinde devam eden karşılaşma akşam ezanının okunmasıyla birlikte "gol atan şampiyon" uygulamasıyla neticelendirilirdi.
- annesi tarafından ekmek ve sanayağ almak üzre bakkala gönderilen çocuğun yerine giren yedek oyuncu gol atmadan oyundan çıkmazdı. bu bir kuraldı ve geçerliliği tartışılmazdı.
- penaltı atılırken olası taş üstü polemiği yaşanmaması için iki oyuncu kale direği olarak pozisyon alırdı.
maçtan önce bir elemanın kaleye en son ben geçerim demesiyle başlayan, sondan 2, sondan 3 vs vs... şeklinde devam eden ve sırayla kaleye geçecek isimlerin belirlendiği hızlı bir diyaloğa girişilir.
