suyunun suyunun suyu gibi gelse de, maç içinde ki en önemli şahsiyettir kendisi.maçın kaderini belirleyen en önemli unsurdur. bir ilkokul öğrencisinin, aldığı harçlıkların yıl bazında toplamıyla, bir futbol topu almanın imkansız olduğu, o yokluk günlerinde, bir şekilde futbol topu sahibi olmuş bir çocuk vardır. mahalle maçı yapabilmenin temel unsuru, bu arkadaşın sikinin keyfidir. verin lan topumu oynatmıyorum dediği an, sezon tatile girebilir ya da bakkaldan alınacak sikko plastik top bu sefer kesin patladı korkusuyla önümüzdeki maçlara bakılırdı. bu futbol topu sahibi arkadaş, topunu getirip maç ayarlandıktan sonra, maçın gidişatını etkileyen bir kaç etmen söz konusudur. eğer maç sokak arasında yapılıyorsa, ötede oynayın lan diye ciyaklayan bir mahalle teyzesi peydah olabilir. o olmazsa, hortumla evin önünü yıkayıp, top sahasını gölete çeviren bir başka teyze peydah olabilir, hiç biri olmazsa, bi kamyon kömürü sahanın ortasına boşaltan bir kamyon çıkıp gelebilir. herbiri kendi başına büyük bir sorun olsa da çok sık tekrarlanmaz ve sağlıklı biçimde maç devam ettirilebilir.
en büyük tehlike top sahibi çocuğun anasıdır. daha 5. dakikada ''muraaaaaaattt'' hadi yemeğe dedi mi olay biter. siksen devam etmez o maç. anne az daha oynıyım yeaaaaaa isyanları fayda getirmez ve anında, baban geliyo ama şimdi oraya tehdidiyle savuşturulur. el mahkum maç yarıda kalır, hüzün basar tüm sokağı. topu koltuğunu altına kıstırıp eve yönelen arkadaşın arkasından bakarken, büyüynce çok zengin olacağım, bi kamyon top alacağım diye söz verir insan kendi kendine.
