mahalle maci yapmak

entry2 galeri0
    2.
  1. Gayet zevkli bir eylemdir. Ulan koca koca adamlar mahalle maçı yaptık. Kıyasıya bir mücadele. Hem de iki maç. Yeni geldim eve. 17.00 dan beri oynuyoruz amk. Çok zevkliydi.
    1 ...
  2. 1.
  3. çocukluğumuzun en önemli etkinliğidir. genellikle sonunda kavga çıkan bu maçlar hayatımızın neredeyse tamamını kaplamıştı şimdiki çocuklar ise mahalleler arası pes 6 turnuvası yaptığı için bu muhteşem etkinlik unutulma noktasına gelmiştir. somutlaştırırsak

    1,50 boylarında koyu esmer tenli siyah kıvır kıvır kısa saclı çirkin bir çocuktu. 7 yasında olduğu için ön dişleri düşmüştü ve ağzının ön tarafındaki büyük boşluk çirkinliğine çirkinlik katıyordu. konusmasıda diğer arkadaşları gibi çok kotuydu. mac yapacakları alana gitti. saha diyemiyorum çünkü burası sadece bir bahçeydi. yerlerde irili ufaklı taslar cam kırıkları vardı, oyun alanlarının içinde bir büyük zeytin ağacıyla iki portakal ağacı vardı. mac yaparken dikkat etmeyince bu ağaçlara çarpıp düşüyor bir yerlerini yaralıyor kanatıyordu. daha herkes gelmemişti en önemlisi topun sahibi olan arkadaşı gelmemişti. mahalle maçlarının kuralı en değerli kişi topu olan çocuktu çünkü istediği zaman topunu alıp gidebilirdi topu olan çocuk istediğini oynatıp istemediğini oynatmama hakkına sahipti çünkü o topu olan çocuktu. gelen arkadaşlarının yanına gitti her zamanki gibi bozuk şiveleriyle küfür ederek konuşuyorlardı onlarla biraz muhabbet ettikten sonra yerden bir tas alıp portakal ağacına fırlattı yere düsen portakalı aldı kirden simsiyah olmuş tıkmaklarını kabuğuna sokmaya çalıştı sokamayınca yerden bir cam parçası aldı camı kabuğa batırmasıyla portakalın acı sıvısı gözüne kaçtı ananıski diye küfür etti sonra camın açtığı kesikten kirli ellerini sokarak soyup yedi acı eksi portakalı o portakalını yerken digerleride gelmişti ve maç başlamak üzereydi
    -beni de alın lan maça ibneler diye bağırdı
    – tamam lan got alıcık senide diye bir cevap geldi biraz sonra maç başladı herkes birbirine bağırıyordu, her cümlenin sonunda küfür ediyorlar, aynı topa deli gibi koşuyorlardı. yere düsen kendini düşürene tekme atıyor, ikide bir kavga yüzünden maç duruyordu. portakal yediği için ağzının kenarında kalan su yapış yapış olmuş, burnunu sağ elinin koluna silmekten kazağının sağ kolu yeşermişti. azgına biri yumruk attığı için ağzı kanıyordu. maç bittiğinde hepsinden büyük bir kavga çıkınca oradan koşarak ayrıldı. daha fazla koşmak istiyordu onca haksızlıkların kıyısından, namlunun ucunu görünce kaçanların kıyısından, birileri ölüp birileri nutuk atınca köse yazılarında kavga etmeden, küfür etmeden, kafasını kırarcasına koşmak istiyordu ama nereye kadardı henüz 7 yasında olduğunu hatırladı ve yola cıktı. ilk köseyi dondu ve bir limuzin gördü yavaşça yaklaştı onu gören limuzin şoförü hemen inip arka kapıyı açtı. içeri girdi, o girer girmez içeride ellerinde özel kimyasallarla yıkanmış bezler bulunan iki kız üstünü değiştirip elini yüzünü sildiler. sony nin kendi için özel ürettiği parmak iziyle çalışan leptobunu açtı. evet richie rich kadar zengindi onun gibi yakışıklı olmasa da belki ondan daha da zengindi. ama o mahalle maçı yapmayı seviyordu her çocuk gibi yasamak istiyor ve küfür ederek yaralanarak kirlenerek kavga ederek maç yapmayı seviyordu. ve sık sık gelip burada top oynuyordu. leptobundan ulu sozlugu açtı nickiniz kısmına nickini yazdı şifresini girdi ardından bu entry i girdi/girdim.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük