mahalle baskısı

    2.
  1. "kapıda aşk yapma, aşkın gözü kördür ama komşularınki asla... " sözünü anlatır.
    11 ...
  2. 1.
  3. prof. şerif mardin'in sosyolojik tespitlerinden birinde kullanarak hayatımıza soktuğu kavram. yeni anayasa tartışmalarında türbanlı öğrencilerin okula girmesi serbest bırakılırsa bu türbansız öğrenciler üzerinde bir baskı oluşturur, halkın bir kısmı bak bizim hatice türbanlı sen niye açık geziyorsun diye baskı yapabilir şeklinde en basit ifadeyle örneklendirilmektedir.

    şimdi gelelim bu kavramın içini doldurmaya, efendim mahalle baskısı bu türban yasağı ile ilişkili olarak öylesine anlatılmaktadır ki dersiniz baskıyı sadece başörtülüler başörtüsüzlere yapıyor, işin daha da trajikomik tarafı türban yasağı kalkarsa türbansız kızlara baskı yapılır diyenler aslında türbanlı kızlara baskının en büyüğünü yaptığının ve bu baskının da devamını istediğinin farkında değil. yani barış için savaşma durumu. başörtüsüz kızlar baskı altına alınabilir, bu bir ihtimaldir, kabul ediyorum, peki çözüm olarak ne öneriyor pek aziz laiklerimiz, başörtülü kızların başlarını açmayı. oh ne güzel, çözüldü tüm sorunlar.

    ben de diyorum ki mahalle baskısı x'e yapılmasın diye y'ye baskının en büyüğünü yapmak faşistlikten başka bir şey değildir. başörtüsüz kızların başörtüsü üniversitede serbest bırakılırsa baskıya maruz kalma "ihtimalinden" -bakın ihtimal bile ne derece önemli- yola çıkarak başörtülülere baskı yapmak hangi insafa sığıyor merak ediyorum. bu nedenle diyorum ki artık aklı selim olma gibi bir düşüncem yok. bu insanlar yeterince acı çekti, yeterince taviz verdi, hala samimiyetlerini ıspatlayamadılarsa yapacakları başka bir şey yok. baskı mı olacak başörtüsüzlere, kendi özgürlüğü için başörtülülere baskıya göz yuman adamları düşünemeyeceğim, varsın olsun, sağ-sol çatışması mı olacak, buyursun, korku üzerinden siyaset yapanlar, korkular üzerinden insanları baskı altına alanlara, mahalle baskısı kavramını bile hep kendine yontanlara karşı hodri meydan, ben de mahalle kabadayısıyım o zaman.

    kendi özgürlüğü için başkasına baskı yapmanın adıdır mahalle baskısı ve bunu yıllardır muhalefetteki azınlığın çoğunluğa yaptığı da çok açıktır.

    ne diyor şair, baskın basanındır.

    (bkz: baskın oran)
    (bkz: şerif mardin)
    (bkz: patates baskısı)
    14 ...
  4. 65.
  5. sosyal ortamlarda yasiyorsak diger insanlarin elestirilerine hazir olmak zorundayiz.ama kimse kimseye zorla istedigim gibi ol diyemez,dememelidir.ama burasi turkiye..insanlar sizin turbaniniza karisirken siz de onlarin ickisine karisirsiniz...
    icki icilen bir ortamda icki icmeyenlere baski,sigara icilmeyen bir ortamda sigara icene baski,
    turban takilan bir ortamda turban takmanizi ogutleyen baskilar olmasi dogaldir.bunun tersi ortamlarda da tersini yapmaniz istenecektir.onemli olan bu baskilarin zorlamaya donusmemesi.yani baski sadece sözde kalmali,soylenilen insan basina bir sey gelmeyeceginden emin bir sekilde yasamaya devam edebilmelidir.
    bugune kadar kim ne derse desin sozlu olarak degil kanunlarla muslumanlara zorlama yapildi.dininin geregi elbiseler giyen insanlara mecburi kiyafetler giydirildi,giymeyenler istiklal mahkemelerinde yargilandi...90 yil gecti hala turban giyen insanlara zorla peruk taktiriliyor,okullara alinmiyor.hangi goruste olursaniz olun demokratik bir zihniyete sahipseniz insanin kendi dusunceleri, inanclar veya inancsizliklarina gore yasamalari sizi ilgilendirmedigini bilirsiniz.demokratik ve onun temel prensibi laiklik demek "her insan ne inancta olursa olsun esit haklara sahiptir ve inancina gore yasamaya hakki vardir." demektir.bunu inancsiz yasamak olarak algilamak ne akla ne mantiga ne kanunlara uygun...
    bugun buna duyarli davranmayanlar gun gelir kendileri icin destek beklediklerinde karsisindakiler de duyarli olamaz.turkiye'de okurken turbanli oldugu icin okuldan atilan bir kisiye destek vermediginiz zaman,iran'da okuyan ve basini actigi icin okuldan kovulan biri icin turbanlilarin size destek vermesi beklenmez.
    kanunlar yasayan insanlara gore yapilir.insanlar kanunlara gore yapilmaz...birbirimizin yasamini kolaylastirmak yerine hep zorlastirmaya calisiyoruz.
    4 ...
  6. 57.
  7. düşük zekanın zalimliğine çok güzel bir örnektir.

    taraf gazetesi yazarı nerde efendim, hani nişantaşı'nda türbanlı kadınlar taciz edilip mahalle baskısı yapılıyormuş ya. nerde efendim o şahıs? 2 gün önce parkta bira içtikleri gerekçesiyle bıçaklanarak öldürülen o genç nerde efendim, cehennemde mi? velev ki yarı çıplak olsunlar; velev ki anadan üryan olsunlar; ne değişecek diyen biri çıkacak mı? mesela başabakan? mesela bakan? mesela sağa sola bön bön bakan yurdum insanı? mesela mesela mesela...

    bu memlekette bu potansiyel var mıdır, yok mudur? beni ilgilendiren budur. parkta arkadaşınla iki bira içip laflamak; karalanan, kınanan bir eylem midir, değil midir? başabakan, "asıl içki içmeyene mahalle baskısı var" derken neyi kasteder? benim için mesele budur. zürriyet'in, zilliyet'in haberleri ile konuyu izah edecek değilim. soru şudur: bir parkta arkadaşınızla 2 bira için 10 dakka laflarken içiniz rahat olabilir mi? dayak yeme ihtimaliniz % cinsinden kaçtır? bu olayda gençlerin kıyafet pozisyonu ne derece önemlidir? olayın vehameti düşünüldüğünde yetkili bir kimsenin bu tip bir açıklaması ne maksat gütmüş olabilir?

    gördüğünüz gibi her olayı zürriyet'in haberlerinden bağımsız değerlendirebiliriz, eğer istersek. ama her meseleyi de; maksatlı haberler diyerek hasır altı eden, daha da kötüsü bu tipte bir olayı onayan; mesela "onların da parkta ne işi var, içeceklerse gitsin bilmem nerde zıkkımlansınlar" diyen geniş bir kesim, hatta egemen bir kesim olduğu gerçeğini değiştirecek ne var?
    4 ...
  8. 17.
  9. -türkiye malezya olurmu abi
    +ya bırak ben olmuşum malezya...
    4 ...
  10. 106.
  11. şu aralar malum gruplar tarafından insanların gezi parkı direnişine katılımı yükseltmek için yapılan şey. Gezi parkı direnişine katılmayan ünlüler, sanatçılar, firmalar, hatta taraftar grupları hedef tahtasında.
    4 ...
  12. 40.
  13. imitasyon: hangi okuldan geldin?
    sistemin kurbanı: ben imam hatip lisesi cıkışlıyım. (baş öne eğilir hafif bir utanç)
    imitasyon: hangisi?
    sistemin kurbanı: kartal anadolu imam hatip. ama bak ben basörtülü değilim.
    imitasyon: ....

    işte mahalle baskısı budur. kız basörtülü olmak pkk lı olmak gibi bişeymiş gibi 'ama bak ben basörtülü değilim' demek zorunda hissediyor kendini. neden? cünkü o kadar bastırılmış ki duyguları, o kadar sen ikinci sınıfsın fikri yerlestirilmiş ki kafasına laiklik adı altında, belkide canından cok sevdiği memleketinde o kadar hor görülmüş ki... inandığı değeri söylemekten cekinir hale gelmiş. ön yargı yerim, dışlanırım, itilirim, haksızlığa uğrarım korkusuyla kendini gizler hale gelmiş.

    siz neden bahsediyorsunuz? mahalle baskısı evet vardır. basörtülü bacılarımıza karsı...

    ''basörtülü kızlar derslere girerse onlara yüksek not veremem''

    mahalle baskısı varmıs.

    var evet.
    5 ...
  14. 6.
  15. mahalle baskısı korkaklığın dik alasıdır. baskıyı yapan daha çok korkuyordur. çünkü baskı yaptığı kişilerin çoğalıp kendisini bastırması ihtimali her daim mevcuttur. rahatı, kendine kurduğu küçük iğrenç dünyası bozulacak diye korkar. kokuşmuşluğun göstergesidir. bir de gelişemeyecek olmanın...
    3 ...
  16. 62.
  17. -bir erkeğin otobüste kapalı bayan yanına oturmaktan çekinmesi.
    -ramazanda gündüz vakti kapanan lokanta sayısının artması.
    -cuma vakti namaza gitmesede esnafın dükkanını kapatması.
    -artan türbanlı bayan sayısı.
    akp iktidarı döneminde artan bu olaylar mahalle baskısının tanrısıdır.
    4 ...
  18. 44.
  19. tek laf, pardon tek cümle yeter acıklamak için:

    -camiye mi gidiyorsun? pis yobaz.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük