dünyanın en önemli ve prestijli fotoğraf ajansı magnum photos'un istanbul modern'de şubat ayında başlayan ve 20 mayıs'a kadar devam edecek olan, duyguları doruk noktasına çıkaran fotoğraf sergisi. henri cartier bresson, robert capa, antoine d agata gibi üstadların fotoğraflarını görebilmek için kaçırılmaz bir fırsat. her adımınızda, her fotoğrafta ayrı haz. istanbul modern'nin leica türkiye olmasının faydaları.
sergiden naçizhane notlarimi siz sevgili sözlük okurlariyla paylasmak istedim:
-türkiye'deki çocuklar, seyyar saticilar çok güzel yakalanmis. yani bu kadar olur dedim (ki zor begenen bi ukalayimdir)
-almanya, fransa ve belçikadaki türk vatandaslarimizin emeklerinin sömürülmesini, ne sartlarla hayatta kalabildiklerini (kutu gibi bir barakada 12 kisi yasar mi ulan?) çok güzel göz önüne sermisler. bayramlarda, seyranlarda memleket hasretiyle yanan essek kadar insanlarin trenin camindan çocuklar gibi kafa çikarip geride biraktiklarina öpücükler göndermesi gibi enstantaneler bitirdi resmen. (yil 1965)
-1950-1951 yillari arasinda komünist rejim yüzünden bulgaristan'dan sinirdisi edilen türk vatandaslarimizin çektikleri çileler, kendi memleketlerine geri dönüs için yasadiklari trajedilere diyecek bir sey yok.
-ve yine; zar zor izin kopartip, cani pahasina süveys'e gidip fotograf çekecek kadar fotografciliga asik olan, ancak üzerine açilan ates sonucu ölen david seymour'un fotograflarini, gidin gezin görün, hatta tavsiye edin. her karede "içinde yasadigimiz insanlar bunlar mi?" diye sormazsaniz ben de domatesim.