ejderha mızragı serisinde richard knack in yazdıgı huma destanı adlı kitapta tam olarak kim oldugunu ogrendigimiz buyucu. ilk olarak siyah cubbe sonra kırmızı cubbe en sonda beyaz cubbeyi giymistir. her buyucu gibi egoist dusunce ve davranısları olmasına ragmen olumunde humayı satmamıs ve iskence ile oldurulmustur.
ingiliz yazar John Fowles'ın 1950li yıllarda yazmaya başladığı, 1966 ve 1777'de olmak üzere iki versiyon halinde yayınladığı, modern psikanaliz ve mistik felsefe öğelerini ustaca harmanlamış bir başyapıt. (bkz: The Magus/Büyücü) 20. yüzyıl edebiyatının mihenk taşlarından biri. Son çevirisi Ayrıntı Yayınları tarafından piyasaya sürüldü.
21.yy da hala daha utanmadan arlanmadan yalanla dolanla kürt acıtasyonu yapan, türkiye'nin her yerinde mafyalaşmış; kaçak elektrik,su vs kullanımında dünya çapında aşmış, kendilerinden çıkan terör örgütüne çözüm üretememiş bir güruhu melek gibi gösteren yazar.
büyük ihtimalle kürt ve bölücü örgüt sempatizanı yazar.
nassau lu, ugadougou lu veya lome li olduğu izlenimi bırakan ya da bu güzide şehirlerde başına kötü bir şey gelmiş de hatırlatınca acıyan yeri kabarmış yazar.
kemal kerinçsiz'in hakkında dava filan açmamış olmasına şaşırdığım john fowles romanı; romanda düpedüz türk kahvesine hakaret edilmekte efendim (efendiler götürsün seni); "türk tozu" denilmekte. türk halkı adına önüne gelene dava açma yetkisi verdiğimiz bir avukat nasıl olur da bu ayrıntıyı kaçırır!
kitaba gelirsek üç gün boyunca rüyalarımda bile kandırıldığımı düşünündürdü bana. (bkz: sağol yanee john fowles)