muhabirlik gibi, gazetecilik gibi şerefli bir meslekle birlikte anılmamasının gerektiğini düşündüğüm çakma meslek.
evet efedim bu adamlar, ünlülerin(!) evlerinin önünde yatarak, bar çıkışlarında iki kelime etmelerini bekleyerek onların üstünden para kazanmaya çalışıyorlar.
ciğeri beş kuruş etmeyen, kendine sanatçı diyen kaltakları burnumuza burnumuza sokarak sürekli gündemde kalmalarını sağlıyorlar.
kıçını başını açıp ortada gezmekten başka bir vasfı olmayan insanların zaten çöplükten beter özel hayatlarını sürekli irdeleyerek onların kıçlarını kaldırıyorlar.
sonra bu sözde ünlülerden biri çıkıp sözde gazetecilerden birine saldırdığında, küfür ettiğinde olay oluyor.
gazetecinin bağlı olduğu medya kuruluşu 'ünlü yıldız muhabirimize saldırdıııığğ' diye haber yaparak kazanıyor, sözde ünlüyse gündemde kalmayı başararak kazanıyor.
uğraş verdikleri işin içeriğinden olsa gerek, magazin muhabirlerinin aman aman bir gazetecilik bilgileri yoktur. alanındaki bir kaç usta ismin dışında ki muhabirlerin neredeyse tamamında bir yavanlık/sığlık vardır. bu mesleği icra etmek, gazetecilik normlarının iyi biliniyor olmasıyla mı paralellik gösterir? bilmiyorum...
lakin yaptıkları işin içeriği, bir çok insanın hayatında önemli değişikliklere yol açacak düzeyde olmasada (malzeme olanlar hariç), izlerken insanları bir nebzede olsa rahatlatmasından (!) dolayı günümüzün kaçınılmaz izlencelerindendir. magazin muhabirlerinin bu durumu göz önünde bulundurmadan, sanat camiasında muhatap oldukları insanlara salakça sorular yönelterek, esasında gazetecilik normlarının bırakın iyi bilinip bilinmediğini, gazeteciliğin olmazsa olmazı olan soru sormayı bile bilmedikleri sonucu çıkar.
