magandalık kültürü, türkiye'de her yerde görebileceğiniz ipsiz sapsız tayfasının çevrelerindeki insanlara terör saçmasıdır.
bir kaç gün önce facebook'daki arkadaş grubumuzla, tüm türkiye'yi derinden sarsan özgecan aslan vahşeti hakkında konuşmaktaydık. bu arkadaş tayfam boş insanlar değil, öncelikle bunu belirtmek isterim. her birimiz amerika'nın farklı yerlerinde yüksek lisans yapmaktayız, birimiz de ingiltere'de yüksek lisans yapmakta. yani belli bir bilgi ve kültür birikimi olan, yurt dışını ve yurt içini görmüş, bu sebepten dolayı karşılaştırmaları daha güzel yapabilecek kişiler.
her neyse bu mevzuları konuşurken genel olarak toplumda şiddet eğiliminin çok fazla olduğunu konuştuk. yani trafikte araba sürerken örneğin önünüzdeki araba hata yaptıysa ve siz de tepki olarak korna çaldıysanız, iki tane yarma o arabadan inip sizi sokağın orta yerinde, nişanlınızın gözü önünde evire çevire dövüp sonra arabalarına binip gidebiliyorlar. çevredeki insanlar bu durumu normal karşılıyor, kimsenin aklına polisi aramak gelmiyor örneğin. dayağı atan adamlar bir kahraman gibi lanse ediliyorlar genel olarak. dayağı yiyen adam şikayetçi mi oldu diyelim, dayağı atan adamlar gidiyorlar polis merkezine, ifadeleri alınıyor ve sonra serbest bırakılıyorlar. böylece sokak ortasında bir adamı öldüresiye döven magandaların suçu harcanan 2-3 saatten öteye gitmemiş oluyor.
başka bir örneğimizde araba içinde tartışan bi çift ve arka koltukta erkeğin iki arkadaşı var. çiftin uzun süren hararetli tartışmasından sonra erkek müsveddesi maganda arabayı sağa çekiyor ve pompalı tüfekle sevgilisini öldürüyor. arka koltukta oturan diğer erkek müsveddeleri de korkudan altlarına yapıyorlar ve arabadan çıkamıyorlar.bu magandanın suçu muhtemelen 5 ila 10 yılarası olacak ve mahkemede takım elbise giydiğinden dolayı bir kaç yılı indirilecek.
bir başka örneğimizde ankara'nın gölbaşı'sında ankara üniversitesinde dersten çıkmış biri olarak otobüse yürümeye çalışırken yanından arabalarıyla geçen 3 serseri arabayı durdurup geri geri geliyor. camlarını açıyorlar bi bakıyorsun yaşları senden en az 5 küçük, ipsiz sapsız oluşları her hallerinden belli. ne baktın lan diyorlar sana. gözüm takılmış diyorsun dayak yememek için. magandalar burda aradıklarını bulamayınca başka birini tahrik etmek üzere camı kapatıp yola koyuluyorlar sonra.
peki dedik bu işler nasıl çözülür? devlet amerikadaki gibi yok yere kavga edeni, sokak ortasında adam döveni alır içeri atarsa bu iş düzelir dedik. çünkü birini sokak ortasında yere düşmüş olmasına rağmen tekmeliyorsanız örneğin o adamı öldürme ihtimaliniz de vardır, o adamı sakat bırakma ihtimaliniz de. alenen o insanın canına kast etmiş olursunuz ki bu ifade verip elinizi kolunuzu sallayacağınız bir şekilde karakoldan çıkabileceğiniz bir durum değildir.
peki bu suçların ceza olmasını sağlayacak, yasalaştıracak merci neresi dedik, meclis. elbet bütün arkadaşlarım ve ben bu noktada tüm bu konuşulanların maalesef bir ütopyadan ileri gidemeyeceğini anladık. çünkü türkiye'de böyle şeyler meclis çatısı altında bile normal. bir arkadaşım tam da bunu belirtmişti hatta, mecliste milletvekilleri birbirleriyle yumruk yumruğa kavga ediyorlar, toplumun böyle olması çok normal diye.
gene de bi umut, insan bir şeylerin düzelebileceğini düşünüyor, düşünüyordu. ta ki bu sabah mecliste yine milletvekillerinin kavga ettiği haberini duyana kadar. haberi şuradan okuyabilirsiniz.
yani işin özü şudur ki, ülkede kadın cinayetlerini, kadına şiddeti hatta her alanda şiddeti önleyebilmemiz için temelden başlamak gerekir. magandalık kültürü maalesef okumuşundan okumamışına, makam sahibinden olmayanına, zengininden fakirine, kulüp başkanından futbolcusuna, doktorundan hastasına, kadınından erkeğine herkesin iliklerine kadar işlemiştir. bu durumda devletin merkezinden gelmeyecek iyileştirme hamlesi, insanlar tarafından bireysel olarak başlatılmalı ve sorunlarımızı kavga ile çözmekten, şiddete başvurmaktan kati surette vazgeçmemiz gerekmektedir. çocuklarımıza karşı komşunun oğluna dayak attığı için "aferin, eline sağlık" dememeliyiz. ya da zamanında benim de yaptığım gibi, okulda birini dövdüğü için disiplin cezası almış olan kardeşimizin postayla gelen tebligat zarfını babamızdan gizlememeliyiz.
bu toplum başka özgecan'lar görmesin diye herkes elini taşın altına koymak zorunda, koymayanları da kendi hayatlarından soyutlamak zorunda. bizim naçizane görüşlerimiz buydu özetle.