amcacım.özür dilerim. bu kadar bir boka yaramadığımı hissettiğim için. senin acını azaltmak için yada intikamını almak için hiç birşey yapamadığım için. o yırtık ayakkabılarını görürken yolda gelirken sağlam botlarıma bakıp bir tane daha alayım dediğim için.
ah be amcacım neden o kadar masum bakıyorsun. özürdilerim amcacım binlerce kez. bu şerefsizlerin önüne geçemediğim için. hala yukardan bize sırıtarak bu işin kaderi dedikleri için.
özürdilerim teyzecim yüzme bilmeyen oğlunu o sıçdımının çukurunda kaybettiğin için. bir boka yaramıyor yazılarım,bir boka yaramıyor düşüncelerim sadece burda gözlerim dolu klavyeyi kırarcasına bu yazıları yazıyorum. çünkü hala onları savunuyorlar. çünkü hala daha ne yapsınlar diyorlar. çünkü hala yaşam odası olsada bir işe yaramazdı diyorlar.
bu fotoğrafı görüp 1000 odalı sarayında rahat oturanların .... neyse. haykır acını artık sende ey halk. daha madenlerde, dağlarda, fabrikalarda, kot taşlama atölyelerinde kaç evladın ölecek, sakat kalacak. kader deme artık herşeye. bu işin fıtratında var diyenlerden hesap sor. böyle giderse o yırtık kara lastiğinide elinden alacak bu aç gözlü pezevenkler.
yırtık ayakkabılarından ziyade felaketin yaşandığı ilk günlerde kendisi ve eşiyle yapılan haberde çevresindekilere söylediği "gitti mi şimdi benim oğlan" sözleriyle aklımda kalan babadır. o çaresizlik, razı oluş, kabulleniş insanın içini öyle çok acıtır ki lanet edersiniz bu düzene.
açık açık konuşalım ulan salak kardeşim o adam yıllardır yırtık lastikle geziyor, yıllardır evinde kuru ekmek yiyor. bunu çocuğu öldüğü zaman öğrenip üzerine üzülmemiz senin insanlık ayıbındır. senin bi olay sonrasında ortaya çıkan hümanzimini, eşitlik düşünceni, üstüne akıttığın sahte gözyaşlarını sikeyim. yıllardır sokakta yatıp çöpten ekmek toplayan insanlara baktığın aşağılık bakışın bi an da çocuğunu madende kaybetmesiyle oluşan içindeki üzüntüyü düşüneelim. kendini suçladığını farkedebiliyor musun? bu akşam yine güzel bi yemek yiyip üzerine hayatının ne kadar yorucu ve stresli olduğunu konuşacaksın evet. kombiyi yakıp yapılan zamları sıcacık evinde tartışacaksın. akşam eve gittiğinde 250 liraya aldığın harly davidson botlarını aman kapı önünde bırakma. ne olur ne olmaz mazallah.