insan değerinin pul olduğu memlekette, ölümün bile insana yakışmayan şekline maruz kalındığı, çalışanların haklarının onursuzca arandığı, emek terinin bile kara aktığı, ısıtmak için ocakları debelenirken bu insanlar ölümleriyle kendi ocakları yandı...
indim maden ocağına kara elmas diyarına
yeryüzü sıcak olsun diye dost
yıllar boyu kazma salladım buskunca bu zindanda
çocuklarım gülsün diye dost
oysa bizim evde gülen yok
yürü derler yürü derler açlığa yürü derler
kara elmas tabut olmuş gerekirse ölün derler
günü gelir utanmadan ağlayana gülün derler
yalanlara artık sabrım yok
bugün maden ocağına kara elmas diyarına
inmedik selam olsun sana dost
ölesiye ışık hasretiyle solmuş bu yüzlere
grev grev güneş doğmuş dost
artık kaybedecek birşey yok
yeraltında ezilenler yeryüzüne seslenirler
madenler bizim derler gerekirse ölüm derler
günü geldi grev derler dost
artık kaybedecek birşey yok
...
altın, gümüş, bakır ve pirinç kullanılarak yapılırdı. ''tombak'' adı verilen altın kaplamalı eşyalar, minare alemleri, ibrik, leğen, gümüş, bakır tepsiler ve mutfak araç - gereçleri yapılmıştır.