Sudaki oksijen aslında kimya derslerinde öğrendiğimiz gibi 2 hidrojen atomu, bir oksijen atomuyla yan yana gelir. oksijenin eksik elektronunu tamamlar, bileşik olur şeklinde değildir tam olarak.
hidrojen ile hidroksit'in yüksek çarpışma ile bağlarının bozulması ile bir araya gelir. hidrojen yanıcı bir gazdır onu zaten soluyamazsın tek başına. hidrooksit iyonik bir bileşiktir.
onun yanı sıra senin soluduğun oksijen elementin saf ve gaz halidir. bileşik maddeler içindeki bileşen elementlerin özelliklerini göstermezler.
eğer insan vücudu bir elektrolizer olsaydı, o zaman belki suyu elementlerine ayırırdık demek isterdim ama yüksek derece de vücudundan ısı çıkması lazım ki elementlerine ayır. o soğuklukta da ölürdük herhalde. öyle ki suyun oluşması gereken yükseklikteki ısı çok büyük. bu ısının da dünyanın başlangıcında olduğu düşünülüyor bilim adamları tarafından.
ayrıca söylemeden edemeyeceğim, insanın soluduğu havadır ama bunun içindeki oksijeni kullanır sadece. hatta verilen solukta bile oksijen var olmaya devam eder.
bir elementle baska bir elementi birlestirirsen o elementlerden cok farklı alakasız bir yapı cıkar ortaya. Elementler ozelliklerinden arınırlar.
Balıklar cozunmus h ile o elementinin birlesimini kullanırlar bunu da solungaclarıyla gerceklestirirler. Sen sadece oksijen solursun ve bunu da akcigerlerinle gerceklestirirsin.
sudaki oksijen çözünmüş haldedir ve bizim o oksijeni çözünmemiş hale getirecek organımız olmadığı için nefes alamıyoruz ve ayrıca sadece oksijen de bizi öldürür.
sudaki oksijen bağlı haldedir, o bağı koparabilmek için suya organik hoşaf karıştırmak yeterlidir. daha sonra rahatça suyun içinde nefes alınabilir, inanmayan dener, dünya organik hoşaf birliği ( kısa adı nasa) bile onayladı.