Öncelikli cevabım ; Evet'e dönebilecek bir hayır. Kısa nedeni ; evreni , Madde ve enerjiyi tam olarak bilmememiz.
Maddenin , bizim bildiğimiz kadarı ile en küçük parçacık halleri 'Kuark' ve 'lepton' lardır. Protonlarda ki kuarklar kendi aralarında çarpışarak, yakınlaşarak 'yok etme' ve 'dönüşme' faaliyetleri gösterirler. Dönüşme faaliyetinde ( yukarı ve aşağı kuarklar vardır) yukarı kuark, diğerlerine kıyasla daha şiddetli enerjisi olduğu için dönüşümü bir çarpışma sırasında gerçekleştirerek diğer parçacıklar da var olur. (Birbirlerine iki karşıt protonlardır bunlar. içlerinde ise kuarklar bu faaliyetleri yapar.)
Sadece bu kısımdan bakarsak , kuark'ın temel bileşenlerini de bilmek gerekiyor. Yani en en ilk hali'ni bilmemiz gerekiyor atom'un.
Buradan sonra ise teori kısmı başlar.
Cevabımız evet ise Süpersicim veya sicim teorisinin kanıtlanması lazım. Sonrasında Kuantum fiziği yardımı ile kolay bir şekilde açıklanabileceğini düşünüyorum.
Ama! Maalesef ki kuarklar'ın bir süre sonra yok olmasına dair tartışmalı bir deney ve de Bigbang'den sonra evren'in gitgide soğumasından ötürü ilk kuarklar'ın, baş kuarklar'ın yok olduğu da var.
böyle bir soru sormak anlamsızdır. zira Atom’un ortasında proton ve nötronlardan oluşan çekirdek bulunmaktadır. Bu çekirdek etrafında ise gezegenlere benzer yörüngelerde dönen elektronlar bulunmaktadır. Atomun içinin %99’dan fazlası boştur, bu öyle bir boşluktur ki, bugüne kadar yaşamış bütün insanları aslında bir küp şekere sığdırabiliriz. bu tip sorulara cevap verilemez.
bence küçük küçük sicimler ya da ipçikler dediğimiz enerji dalgalarından oluşan yapıların henüz çözemediğimiz etkileşimleri sonucu "higgs alanı" denilen bölgede enerji hız kaybedip maddeye dönüşüyor. ancak henüz bilimsel bilgimiz bu olayları anlayacak kadar ilerlemediği için bir açıklama getiremiyoruz.
"sicimler nereden geliyor peki" sorusu için ise aynı sebepten dolayı henüz erken sorulan ve cevabı belirsiz sorulardan biridir diyebiliriz. ama zaten kuranda yazıyormuş hep bunlar bilim de sonradan bulacakmış hepsini. ben inandım.
parçalanamaz denen atomun atom altı parçacıklarının alınganlık etkileşiminin yorumlandığı günümüzde, kuarklar gluonların halleri açıklanırsa cevabı anlamlı olacak süreç.
madde sonsuza kadar bölünür bence herhangi bir amdde misal kılın elektron mitroskonunda ileri derecede yakınlaştırılmasıyla mikrop, bakteri, virüslerin varlığı tespit edilebiliyorken bu belli oranda büyütmeyle bambaşka şeyler görüyorken, neden bölünmesin. eksi artı sonsuz sayı var da neden bölünme olmasın tıpkı evren gibi 13.5 milyar yıldır sürekli genişliyorsa, bölünmek de mantıklı ki matematikte rasyonel sayıların sonsuza gittiğini varsayarsak bu mümkün.
her şeyin yarısı vardır. yarısı olan şeyinse yarısı vardır. ve bu böyle sürüp gider. burada sorulması gereken asıl soru "ışığın dalgasının-taneciğinin yarısı var mıdır?" . çok ilginç bir soru olacağı kesin...
aslı verdiğin örneğin kamlumbağa achilles örneğidir zeon'a aittir. zaman girer o örnekte devreye, bölünebilme durumu zaman içermez.
kotaya gelecek olursak yüzyıl önce bu kota atom'du, şimdi higs bozonu sanırım en sonuncusu,
gelecekte o kota x adını alacak. popper'ın da dediği gibi biri bir etkinlik olarak sürüp gidicek biri gelip öncekini aşacak. kotayı yani (paradigmayı) değiştirecek.
mantıksal olarak cevabı evettir. çinki bir şeyi ne kadar bölerseniz bölün, hep bir sonrası vardır. atom son noktaydı bir zamanlar sözde hatırlatırım. bilimsel teknoloji imkan verdikçe insanlar hep daha küçük bir parça bulacaktır.
çok insanla tartıştım fakat ilk defa senin gibi enteresan ve saplantılı insan gördüm. gerçekten bana yaftaladığın bu özellikleri kafanda kurup, sanki benim böyle bir amaçla (akşama kadar göt büyütüp kendimi bilim adamı sanıyormuşum. ) bu soruyu sorduğuma inanıyor musun ? yoksa trollüyor musun ? eğer inanıyorsan şizofreni olabilirsin. ya da oksijen gitmediği için sağlıklı düşünemiyorsun.
öncelikle insanların bir şeyi hangi amaçla yaptığını bilmeden medyumluk yapmayı bırakmalısın. bu gerçekten kendini küçük düşürdüğün bir durum. ilkel bir yöntemdir niyet okuma. bütün etryleri okuyan kişiler senin çok rahat kendini küçük düşürdüğünün farkındadır. bak bakalım başlıkta sorduğum sorudan senin saçmalıklarını çıkaran var mı ? yok.
hiç bir zaman bilim adamı triplerine girip ,elime pipo alıp bir şeyleri düşünmedim. dediğin gibi eğer o alanda uzman değilsen bu davranış saçma olur. kişisel gelişim kitapları da okumadım. ve hiç bir faydasının olmayacağını düşünüyorum o tarz kitapların..fakat yaşadığım dünyayı ,evreni ,evrenle ilgili şeyleri merak ediyorum. bu yüzden eserlerden ,makalelerden faydalanıyorum. içimde buna dair bir merak var. felsefe ise illa alanda okumakla değil ,kişinin kendisini yetiştirmesiyle de bir mesafe katedilecek bir alan olduğu için felsefi konulara da merakım var.(felsefik diye bir kavram da yoktur bu arada. uydurulmuş bir kavramdır. sık sık kullanıyorsun) fakat senin asılsızca iddia ettiğin gibi bunu " ego tatmini veya kendimi deha gördüğümden" dolayı değil ,içimdeki meraktan dolayı yapıyorum. çevremde okuduğum konular hakkında faydalanabileceğim insanlar varsa onlarla fikir alış-verişinde bulunuyorum. bu soruyu sordum ve ilk sayfada bir arkadaş güzelce cevaplamış.(bkz:http://www.uludagsozluk.com/e/28029882/ doğru veya yanlış bunu fizikçi yazar varsa tartışırlar bizi bilgilendirirler.
şu yazdığın saçma entryler için cevap verip yorulmaya bile değmez fakat belki bir şeyler anlatabilirim umuduyla yazdım.ayakkabıcı veya simitçi değilim bu arada. ama onurlu iştir bu işler ve öğrencilik zamanı seyyar satıcılık yapmak da istemiştim olmadı.ayakkabı boyacısı veya başka bir meslek dalında çalışan kişi bu konulara merak duyabilir ,çeşitli eserler okuyabilir bu gayet doğaldır. aksini iddia etmek tabir-i caizse yobazlıktır.dik alasıdır. sende ciddi anlamda bir sorun gördüm ve acıdım biraz. asıl ego nedir biliyor musun ? insanları aşağılayarak ,karalayarak adeta bilim neferliği yaptığını ,bilimin meşalesini taşıdığını düşünmektir. sizin gibilerden her çağda oluyor. diğer yazar arkadaşlara da tavsiyem ; ciddiye almayınız. zira tek bir entrynize cevap vermek için sizi asılsız şekilde karalayabilecek kadar enteresan insanlardır.
