asıl adı anahit yulanda varan olan, akordeon virtüözü. anahit kuyrig olarak da tanınırmış. adını-sanını bilmeyen de "akordeoncu kadın" der, masalarına teşrif etmesini rica ederlermiş.
büyükada'da, akordeon çalan rum komşusu yorgo'ya aşık olunca annesine yalvarmış ve 1944'de, 18 yaşında, yüksek kaldırım'daki bir dükkandan 177 liraya, akordeon almış. 78 yaşına kadar da kucağından indirmemiş. zamanın ünlü hocası arto benon'dan ders almış.
istiklal caddesi'nde*, el arabalarıyla gezen laternacıların olduğu yıllarda adı duyulmuş anahit'in.
"la cumparsita" ile, "yıldızların altında" ile, "papatya gibisin" ile, çiçek pasajı ile özdeşleşmiş bir kadın anahit. şarkılarla sevişen, ekmek teknesini yüreğiyle emziren, duygu yüklü bir kadın.
tanıyanları veya sık sık dinlemeye gidenleri o'nu rugan ayakkabılarıyla, yakasındaki gülüyle ve incecik dudaklarına sürdüğü kırmızı rujuyla betimliyorlar.
kendisini tanımak, nağmelerine kulak kesilmek, akordeonunun ezilip, büzülmesini izlemek ve mest olmuş halet-i ruhiyem ile rakımdan bir yudum çekmek isterdim. fakat, yaştan kurtaramadım. nasip değilmiş..
bir detay daha paylaşmak isterim. 6-7 eylül olayları'ndan sonra "madam anahit" olarak değil, "gavur" olarak anılmaya başlanmış.
ruhu şâd olsun