mad men

entry199 galeri22 video4
    199.
  1. prime video'da yayınlanan dizi. 6. sezondayım, hakikaten çok iyi gidiyor şimdilik.
    0 ...
  2. 198.
  3. --spoiler--
    8 kere baştan sona bitirdiğim boktan dizi.
    --spoiler--

    bu entry ni 8 defa yaz, ancak anlarız ne demek istediğini.
    0 ...
  4. 197.
  5. bunca senedir neden izlemedim diye kendime hayret ettiğim, ve birkaç ay önce başlamış olduğum amc dizisi.

    şu an 5. sezon başlarındayım. dönemin atmosferini çok çok iyi yansıtıp oyunculuklar ince ince işlenmiştir. Geçmişi karanlık, reklam şirketinde çalışan başarılı üst düzey yönetici, kadın avcısı Don Draper'ın hayatını ve çevresindekileri ele alan bir konusu vardır dizinin.

    herkese göre olmayabilir gerçi. çünkü hareketli dizi seven kitleler için baya ağır ilerliyor.

    Açıkçası ben bu kadar çok seveceğimi düşünmemiştim. şimdiden en sevdiğim ilk 5 dizi listesine girdi bile.

    Not: Six feet under tadı alıyorum resmen bu diziden.
    1 ...
  6. 196.
  7. 195.
  8. "Yalnız doğdunuz, yalnız öleceksiniz ve bu dünya sadece üzerinize bir kurallar demeti serper, bu gerçekleri unutmanız için ama ben asla unutmam. Ben yarın hiç yokmuş gibi yaşarım çünkü gerçekten yok."

    Dizi biteli yıllar oldu ama layığıyla izleyenler için hala etkisi kalmıştır.
    0 ...
  9. 194.
  10. Dünyanın en iyi dizisi. Game of thrones bu dizinin yanında çocukları eğlendirir anca.
    0 ...
  11. 193.
  12. " Darmadağın oluyoruz çünkü önümüze çıkan her şeyi istiyoruz. Sonrasındaysa, eskiden sahip olduklarımızı arıyoruz. "
    2 ...
  13. 192.
  14. bu diziyi izleyen izlemese de denk gelen herkes dizideki aşırı alkol ve sigara tüketimine dikkat çekmiştir. gerçekten de öyle. her bölümde paket paket sigara, kadeh kadeh alkol tüketiliyor. sabah açılışı viski-sigara ikilisiyle yapıyorlar o derece bir çılgınlık o dönemki. hani eyvallah dönem dizisi ama oyuncuya da yazık. örneğin don draper'ı canlandıran jon hamm her bölüm yarım paket sigarayı içiyor en az. humphrey bogart gibi gırtlak kanserinden ölmesi muhtemeldi bu gidişle. ama kazın ayağı öyle değilmiş.

    dizide içilen sigaralar herbal sigara denilen sigaralarmış. tütün ve nikotin yokmuş. yani bunun getireceği zararlar en aza indirilmiş. hatta jon hamm bu sigaraların tadını sabuna benzetiyormuş. dizinin pilot bölümünde tam 74 sigara içilmiş. jon hamm de buna dikkat çekiyor. "her sahne bir kez çekilmiyor, defalarca tekrar ediliyor. bu yüzden bir sigara yaktığım sahneleri çekerken en az 8-10 sigara yaktığımı bilmelisiniz."

    hala izlemeyenler için de tavsiye edebileceğim türden şahane bir dizi. matthew weiner pilot bölümünü çekmek için 10 yıl beklemiş ama değmiş. karakterleri canlandıran oyuncuların değişmesini hayal edemiyorum. don draper'ın yerini jon hamm'den, roger sterling'in yerini john slattery'den başka kimse dolduramaz çünkü.

    dram meraklısı olanlar için olağanüstü 2 diziden biri.

    diğeri için (bkz: the sopranos).
    0 ...
  15. 191.
  16. --spoiler--
    Darmadağın oluyoruz çünkü önümüze çıkan her şeyi istiyoruz. Sonrasındaysa, eskiden sahip olduklarımızı arıyoruz.
    --spoiler--
    1 ...
  17. 190.
  18. Matthew Weiner tarafından yaratılan Amerikan televizyon drama dizisi. Yapımcılığı Lionsgate Television tarafından üstlenilen dizi, ABD ve Kanada'da kablolu yayın kanallarından AMC tarafından gösterilmektedir. 19 Temmuz 2007 tarihinde başlayan dizi, 7 sezon toplamda 92 bölüm ile 17 Mayıs 2015 tarihinde ekranlara veda etmiştir.

    Madison Avenue, New York'taki kurgusal Sterling Cooper adlı reklam şirketinde yaşananları yansıtan dizi, 1960'lar Amerikası'nda geçmektedir. Dizide üst düzey reklam şirketi yöneticisi Don Draper (Jon Hamm) ve hayatındaki insanlar konu edilmektedir. Ayrıca 1960'lar Amerikası'ndan günümüze meydana gelen sosyal değişiklikler gözler önüne serilmektedir.

    Dizi, 1. Sezonda Mart-Kasım 1960, 2. Sezonda Şubat-Ekim 1962, 3. Sezonda Mart-Aralık 1963, 4.Sezonda Kasım 1964-Ekim 1965, 5. Sezonda Mayıs 1966-Nisan 1967, 6. Sezonda Aralık 1967-Kasım 1968, 7. Sezon 1. Kısımda Ocak-Temmuz 1969, 2. Kısımda Nisan-Kasım 1970 olmak üzere 10 yılı aşkın bir zaman dilimini konu alarak ekranlara aktarmıştır. Dönemin içerisinde olanKennedy Suikasti, Martin Luther King suikasti, Vietnam Savaşı, Neil Armstrong'un Ay topraklarına adım atması, 1966 FIFA Dünya Kupası final karşılaşması, Marilyn Monroe'nün ölümü, siyahilere eşitlik gibi pek çok konu anlatılmıştır.

    Dizi şimdiye kadar dört Altın Küre ve on beş Emmy Ödülü'nün de aralarında olduğu çok sayıda ödül kazanmıştır.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Mad_Men
    0 ...
  19. 189.
  20. hiç sektirmeden takip ettiğim iki diziden biridir..
    diğeri, için (bkz: breaking bad)..
    1 ...
  21. 188.
  22. Şu dizinin herhangi bir sezonunu gerçek bir şekilde yaşamak isterdim. Öylesine insanı buna zorlayan bir dizi. Milletçe alkışlıyoruz.
    4 ...
  23. 187.
  24. ''1. sezonu izle bırak 7. sezonun son iki bölümünü izle hiçbir şey kaybetmiş olmazsın'' lafa bak lafa.

    ulan hepsini geçtim 60'ların amerikasında yaşanan bütün siyasi ve sosyolojik olayların bile karakterler üzerindeki etkilerini izlememek çok şey kaybettirir.

    daha bunun karakter gelişimleri var. aşağı yukarı ivmeli karakterlerin hayat yapılarının nasıl değiştiğini görmek var. Bir kültürün nasıl değiştiğini görmek var.

    Belki gelmiş geçmiş en iyi dizi olmayabilir. ama kesinlikle üniversitelerde okutulması gereken Karakter gelişimleri, dönem tahlili ve onun yansıtılması konusunda masterpiece olan bir dizi.

    Roger sterling adamdır. gerisi yalandır.

    Don Draper da Allah'ından buldu. ona zaten yorum yapmaya gerek yok.
    1 ...
  25. 186.
  26. Özet geçeyim; kimin eli kimin götünde belli olmayan reklamcı gençler.
    0 ...
  27. 185.
  28. 184.
  29. 183.
  30. izleyince karizmatik hissettiren dizi.niye lan.
    0 ...
  31. 182.
  32. böyle efsane bir dizi, efsane bir kurgu, sofistike bir yapıt, her bölümü ayrı bir film tadı veren, karakterleriyle, oyunculuklarla ve tabi ki yaratıcısı ile başlı başına bir ders olarak okutulması gereken bir dizi 7 sezon 92 bölüm sürüyor ve gel gör ki 234 entry'den fazlasını alamamış.
    sorsan "mad men'i izliyor musun?" diye "her bölüm efsane yhaa" derler ama diziden haberleri bile yoktur.

    adama soruyorum "niye mad men'i beğenmedin?" cevap veriyor "ben reklamcılıkla ilgilenmiyorum ki" diyor. lan pezevenk sen meth mi satıyorsun ki "breaking bad" izliyorsun?

    ya da amerikan başkanı mı olmak istiyorsun ki "house of cards" izliyorsun?
    cevap veremedi. veremez tabi amına koduğum embesili.

    sonra da bunlar gelip ben "ben medcezir izlemem" valla yalanınızı sikeyim hepiniz izliyorsunuz o boktan dizileri çünkü izlemeseydiniz yayından kaldırıldı.

    neyse bu embesillere vakit ayırmak gereksiz.

    muhteşem bir kurguyla devam edip onca entrikalar, ilişkiler, inişler çöküşler arasından sıyrılıp tam da dizinin yaratıcısı matthew weiner'a yakışan bir final yapmıştır.

    final, diziye yakıştı mı? elbette yakıştı.

    bundan sonrası spoiler...

    --spoiler--
    çok dizi izledim, bitirdim ama onlarca dizi içinden kendini çok beğenen, sürekli yaptıklarını kanıtlama çabası içine giren ve nedense mad men'i izleyenler tarafından en çok sevilen karakter olan peggy olson'ın amına koyayım.
    skyler white bir bu iki...
    ulan 6. sezondu sanırım(don draper'ın çöktüğü zamanlar), bu kepçe kulaklı peggy don'ı ofisine çağırıyor yok seni ekibime aldım yok slogan yaz gibisinden bir şeyler zırvaladı.
    ulan sürtük seni metin yazarı yapan don'dı seni koruyan oydu.
    aynı skyler white amına koyim. walter white ailesi için para kazanırken bu orospu skyler gitti paraları ted'e verdi ve onunla yattı.

    amına koduğum sarışınları sizi.

    diğer karakterler ile ilgili bir şey yazmak gereksiz.
    hepsinin amına koyim.
    roger sterling hariç.

    dizide benim için iki karakter vardı.
    don ve roger.
    gerisinin amına koyim.
    birbirlerinin kuyularını kazan, sürekli en iyi olma hırsı peşinde onu buna yalakalık yapan tipler.

    neyse don draper'a dönelim:

    1. sezon 1. bölümde lucky strike ile başlayan başarılı don zamanla üst üstte başarılar elde ediyor.
    sonra sterling cooper draper pryce kuruluyor, kendisi kuruyor ve başarılar devam ediyor.
    onlarca kadınla beraber oluyor.
    ama birlikte olduğu her kadından amansız bir şekilde mutsuz ayrılıyor.
    ve her kadın sonrası bir çöküş yaşıyor.
    tatmin olmak isteyeceği birini arıyor.

    lakin don öyle bir karakter ki felsefenin bir temsilcisi gibi.

    başarılısınız herkes yanınızda ama çöküşü yaşadığınızda hep yalnız oluyorsunuz.
    nitekim diziye bakarsanız don ne zaman bir şeyler başarsa hep yanında birileri oluyor ama ne zaman kötü bir şey yapsa mesela "tütünü niye bıraktım?" aldı makalesini yazdığı zaman herkes karşısında durdu.

    zaten finale bakarsanız,
    don hiç tanımadığı bir ortamda buluyor kendini.
    sofistike bir ortam, yoga ve hippi...

    don çöküşünü yaşadı ve yalnız kaldı.
    parasını bıraktı, ailesini bıraktı,
    şirketi onu sormadı ve don çöküşün tam içindeydi.
    gerçek yalnızlığın tam içindeydi.
    tanımadığı insanlar ve yabancı olduğu bir ortam.

    ve final bölümünün son anları:

    muhteşem bir şey, muhteşem bir şey.
    bir rüya ile 10-11 cümle ile bir dizi anlatılır mı bir karakter anlatılır mı anlatılır.
    matthew weiner dizide olmayan birine son replikleri vermiştir.

    seminer odasında biri oturuyor ve başlıyor:

    "i had a dream i was on a shelf in the refrigerator. someone closes the door and the light goes off. and ı know everybody’s out there eating. and then they open the door and you see them smiling. they’re happy to see you but maybe they don’t look right at you and maybe they don’t pick you. then the door closes again. the light goes off."

    tıpkı don'ın hissettiklerini söyledi ki don gidip adama sarıldı.

    sonra bakıyorsun bu sahneden sonra don draper çimlerde oturmuş, beyaz gömleğiyle traşlı bir şekilde yoga yapıyor.

    "om" diyor ve sırıtıyor.

    o sırıtış öyle bir şey ki coca-cola'nın 1970'li yıllardaki efsane reklamının habercisiydi.
    ve büyük ihtimalle o reklamı da don draper yapmıştır.

    --spoiler--

    yazacak çok şey var bir ara toparlarsam genel bir yazı yazarım.
    3 ...
  33. 181.
  34. Bitti, yeni bir dizi yerine elbette en baştan başladığım yeri doldurulamaz dizi. Tutkuyla bağlıydım bitince anladım.

    Ah ah, 2007de pete campell tam bir süt oğlanıymış, kıyamam ya. Nasıl biter hala inanamıyorum.
    1 ...
  35. 180.
  36. mad men bitti. yeni bir diziye başlamak yerine 1. sezondan tekrar başlayacağım.
    2 ...
  37. 179.
  38. finaliyle ilgili bu kadar az entry girilmesine şaşırdığım dizidir.

    reklam ve reklamcılık sektörüne hep merakı olan biri olarak merakla başladığım bi diziydi. 7 sezon boyunca karakterlerin değişimi, karmaşık ilişkiler, sorgulamalarıyla favorilerim arasına girdi. öte yandan şahane bir dönem dizisi olmasıyla da öne çıkan bi dizi; her bölümde mekanları, kıyafetleri, eşyaları ve reklamı yapılan ürünlerin ilk hallerini incelemekten müthiş keyif alırdım.

    hiçbir zaman bir game of thrones, bir walking dead gibi kitlesel coşkulara neden olmayacak, daha özel zevklere hitap eden kaliteli ve nitelikli bi diziydi.
    1 ...
  39. 178.
  40. Vay be, finalmiş, bitmiş, başladığı günü dün gibi hatırlarım, (2007) mutlaka izlenmesi gereken gayrı kült, karakter, hesaplaşmalar, havalı diyaloglar, sevişen insanları görmeden hemen her sahnesi erotik dizi. Bitmeseydi hiç, derin keder içindeyim
    """
    0 ...
  41. 177.
  42. Sezon finali gelmiştir. Gitme Don draper. Çok yalnızız sensiz.

    Edit; finalmiş be bitmiş hay fuck.
    0 ...
  43. 176.
  44. 12. bölüm çıktı ve sezon finali değildi, bu sezon iki bölüm fazlası olan dizi...

    Türü sevenler için, En kaliteli en başarılı dizilerdendir.
    1 ...
  45. 175.
  46. az önce 7. sezon 10. bölümü izledim.
    sikik gibi bir prensip gibi gözükse de aslında dizi ve bölümlerle ilgili entry girmem.
    dizi izlerim bitiririm sonra da genel bir yorumumu yazar bırakırım.
    bazıları vardır adam her bölümü izledikten sonra yorumunu yapıyor.

    takıntıdır belki ama ben izlediğim dizileri arşiv yaparım keza filmleri de öyle.
    izlediğim şeylere tekrar bakmayı alışkanlık haline getirmişimdir.

    bölümü(s7e10) bitirdikten sonra rastgele bir bölüme tıkladım.
    sonrası spoiler...

    --season 4 episode 1 spoiler--

    bölümün girişinde donald draper bir gazeteciyle konuşuyor.
    röportaj iyi ama ajans için iyi reklam olmuyor.
    daha sonra zaten bu röportaj ile ilgili olarak roger sterling bir şeyler diyor.
    sonra bert cooper don için başka bir gazete olan "the walt street journal" ile başka bir röportaj ayarlıyor.

    donald draper jantzen bikini/mayo ile iş görüşmesini giriyor.
    jantzen'in sahipleri don'ın fikrini ve çalışmasını beğenmiyor ve sonrasında ise don onları kovuyor ve sekreterine "bert cooper'ın 'the wall street journal'daki adamını ara" diyor.

    ve ikinci röportaj sahnesi...

    gazeteci: her ortalıkta kim olduklarını belirleyen bir isim vardır.
    sterling cooper draper pryce'ta bu isim donald draper'dır diyebilir misiniz?
    donald draper: evet.
    gazeteci: gerçekten mi?
    donald draper: geçen yıl ajansımız bütün bütün yem oluyordu.
    iki seçeneğimin olduğunu fark ettim. ya can sıkıntısından ölecektim ya da silahlarımı kuşanacaktım. ben de lane pryce'ın ofisine gittim ve "bizi kov" dedim.
    iki gün sonra, ajans pierre otelinde çalışmaya başladı.
    bir yıl içinde, time-life binasında iki kata yayıldık.

    sadece diyalogları okuyunca belki bir etkisi olmaz ama sahneyi izlediğinizde ve donald draper'ın o ses tonuyla "so i walked to the lane pryce office and i said 'fire us'" deyişiyle beraber çalan müziği de duymalısınız.

    işte dizi boyunca en sevdiğim 10 sahneyi sıralasım kesinlikle bu sahne ilk 10'a girerdi.
    tabi o "and ı said 'fire us'"(ve "bizi kov" dedim) dediği anda çalan soundtrack'in de hakkını vermek lazım.

    soundtrack'i meran edenler için:
    https://www.youtube.com/watch?v=eGuZY6NVXqU
    (bkz: The Nashville Teens) - (bkz: tobacco road) - 1964.

    --season 4 episode 1 spoiler--
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük