döne döne semaha duranlar tutuştu önce
sonra türküler sonra da şiir
çığlıksız düştü türkülerin yanıbaşına
sivas sivas!
yiğitlik midir emanet cana kıymak?
yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla güneşten koparıp karanlığa kurban etmek?
söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak?
önünde "kahrolsun laiklik, şeriat isterik, grrrrrr vawwwwwawawawawaw" diye havlanılan yerdir. aziz nesini yakmak için başlatılmıştır, ama aleviler ölmüş, lütfi kaleli ile ağır yaralanarak kurtulmuşlardır(aziz nesin). kanımca şöyle bir diyalog oluştu olaydan sonra:
"sevgili cemaat! bildiğiniz üzere aziz nesini öldürmeye gittiğimizde... orada aziz nesin kaçmayı başardı. yine geberemedi gavat.
-siiivas azize mezar olacak!
olmadı lan işte. ama duruuuun. esas müjdemi isterim:oradaki 33 alevi yanarak gebermiş. dini sapıklar geberdi. sevinin lan!
-hülölöööööğğğğğğğ!
amaaaa... bu ülküde 2 mücahit yoldaşımız şehit düşmüşlerdir
-yuuuuuuuhhhhh! fiyuuuuufffff
olsun, amacımız ölmedi, ama yine de bir şeyler öldürdük. yaşasın şeriat! görüşmek üzere yeni gebertmelerde!"
tabi süleyman demirel sağcısı dokunmazsa onlara böyle rahat nutuk atarlar. korkaklar. ekseriyetin arkasına saklananlar!
(bkz: yananlardan mısın yakanlardan mı) bak abicim, kardeşim, arkadaşım.. daha 3 yaşında bir çocuktum.. aradan 20 yıl geçti ve hala haklı bir neden bulabilmeyi bile düşünecek kadar anlam veremiyorum.. tüm bu, yobaz yaftalarını ve aydın düşmanlığını da bir kenara bıraktım. belki de binlerce kişi bir otelde 37 kişiyi sıkıştırıp yakmak, geçtim bu ülkeyi, ne insanlığa ne mertliğe ne de kendini adamışlığa sığar.. bir karıncanın bile canını haksız yere almaya karşı olan din, 37 insanı yakmayı emretmez..
bak şimdi bunu okuyan güzel kardeşim, eğer bunu destekliyorsan bir defa daha düşün.. kendine sor; şiddeti kimler istiyor? haklı da olsa bir insanın canını başka bir insan alabilir mi? eli sopalı, meşaleli insanlar gerçekten haklı mı? ne için bu katliam? allah bu kadar aciz mi ki kulundan öç beklesin? inancı ve ya tercihlerini çevrede görmek bu kadar mı rahatsız edici? ben ne yapıyorum? ve daha da önemlisi; ben kimim ve yaşamım kime fayda sağlıyor?
eğer haklıysam(ve belki de haksız) sakin ve barışçıl savaşmayı, mücadele etmeyi tercih ediyorum. karşıysam sana eğer, bu karşılığım senin varoluşuna değil, varoluşuma müdahele etmeye çalışmanadır..
iktidar yalakası omurgasız gazetelerden başka şey okumaktan aciz papağan yazarların gerçeği buğulaştırdığı tipik bir gerçek, birbirimizden doğruları sakınacak değiliz.
lafı çok uzatmadan sadede gelelim.
söz konusu haber şu,
(img:#301327)
gazete dünyasının lağım kanalı olan akit gazetesi iki gün önce madımak otelinde ölenlerin kurşunlandığını iddia etmişti. daha sonra aynı fotoğrafın orijinali ortaya çıktığında görüldü ki, kan gibi görünen şey, aslında kızın saç örgüsüymüş!
akit gazetesi'nin özellikle kullandığı ve at gözlüklü ama kuş beyinli yazarların buraya koyduğu fotoğrafı "sesini yitiren şehir sivas" adında belgesel kitabı yayımlayan mehmet özer çekmiş. şöyle diyor kendileri;
--spoiler--
"fotoğraflar C. murat özcan ve ali eke yılmaz'a aittir. yani bunlar yeni bulunan fotoğraflar değil*. gazete en iyi bildiği işi yapmaya, yalan söylemeye devam ediyor. genç kız diye bahsedilen belkıs çakır'dır. sol göğüs bölgesindeki tişörtündeki delk ve kan izi dediği belkıs'ın saç örgüsüdür. varın siz bu ramazanda bu müslümanların büyük yalanı neden yazdıklarını düşünün."
--spoiler--
işiniz gücünüz yalan. genç kızın fotoğraflarını buraya koymaya gönlüm el vermedi. isteyen google'dan "kurşun değil saç örgüsü" diye aratıp bulabilir.
kanım dondu deyimini can dündar madımak belgeselinde resmen yaşatmıştır. ihlas haber ajansına helal olsun gerçekten değerli bir ajans olduğunu madımak görüntüleriyle ortaya koymuştur. bana kalırsa tek taraflı bir olay değildir ama elbette baskın bir tarafda yok değildir. yaşanmış, bitmiş, izleri kalmış bir katliamdır. yapılması gereken, ders almak ve seçimlerimizi bu doğrultuda yapmaktır.
Aydınları yakan tek ülkeyiz belkide. Binlerce aydının yakıldığı Madımak'ta oturup hala kebap yiyen insanları, Madımak'ı yakanları , yaktıranları, yandaşları ve "Madımak müze olacak" diye attığımız sloganları duymazdan gelen hükümeti kınamak için Yarın akşam saatlerinde Sivas'a gidecek olan otobüse bineceğim. 2 Temmuz UNUTULAMAZ!