macit şehra

entry2 galeri0
    1.
  1. şair, istanbulda ikamet ediyor. yayımladığı ürünlerden başka hakkında bir bilgiye sahip değiliz. ne yapar ne eder bilemiyoruz. bir blog sayfasıyla ulaşılabiliyor kendisine sadece.

    o da şu;

    http://macitsehra.wordpress.com/
    0 ...
  2. 2.
  3. I.



    benim adım zebercet
    gözlerini kapı girişlerine asmış bir otel odasında
    kalmakla mükellefim
    yaşamak birkaç numara büyük.

    lambalarım tüy döker annem beni tanımaz
    mektup zarflarına sığmaya gözlerinizle birlikte
    gücüm yok
    yıl oldu bak yıl oldu ben buraya kök saldım
    bilmiyorum deniz nedir ağaç nedir kuş nedir
    gözleriniz çıka gelir diye şu kapıdan
    yaşamak denilen o kumaşı gidip de giymedim.

    benim adım zebercet
    gözlerinizi bayan o hayata açılan kapıları
    çarşılar da
    bir büfenin vitrinlerinde
    mezarlara karşı oturan evlerde
    gidip de bulamadım
    sonra gelip de bir otelin cinayet odalarında
    ipleri gözlerinizi özlemekle
    boğazıma dolamak arasında ki farkın kalmadığını anladım.

    II.

    bir odanın tahta döşeli ayaklarını
    gözlerimle birlikte yakmak
    istemlerimi sağıyorum ellerin var ile yok arasında
    bardaklara dokunan dudaklarını
    testerelerin keskin bıçaklı ağızlarına
    sürerekten başladım hayata
    adım zebercet
    gözlerimdeki uzaklığın çekimsiz hali.

    meğer dünya gözlerime gerilmiş bir çarmıh
    içimin sığ sularında akşamları yani biraz siz yoksunuz
    ölümün yalnızlıkla olan bağlantısını
    saçlarımın nefretle olan kardeşliğini
    boş olan karelerime doldurmakla erişirim hiçliklere
    adım zebercet
    şu ruhumu eriten takım elbisenin altında
    siyah gözlükler takarak ölümlerimi gizliyorum
    bazen çarşılardan sinemalardan
    ayaklarımı tanımayan kaldırımlardan
    sürüyorum sanki başka bir dünya
    o kalabalık pilastik hayatımı tanımaz benim
    yüzümde incinen ölümün hatırasını
    yani bıyıklarımın jiletler tarafından intiharını
    görmüyor çünkü burası adresimden uzak
    tanır mısınız bilmem gözlerime kan düşmüş
    benim adım zebercet
    mutluluğun bozulmuş hali.

    bak

    şimdi buraya dokununca yani şu ahşap gözlerime
    geri dönmeyecek o kadının gözleri
    ölümün sarı çizgisini geçmişizdir nasıl anlatayım
    kapıyı kapat çık deriz ruhum kapat çık uçurumlarımdan
    boğazımızı kıravatlı haline sokarak
    -yani ölümünde bir ciddiyeti olduğuna inanaraktan
    masalara çıkarız karanlık bizi alkışlar
    gözlerimiz iki kere tabuttur artık bunu biliriz.

    şimdi bak daha anlatayım
    saat on iki olunca tik tak olur kediler miyavlar
    o koca kapı gözlerimi yutaraktan
    örter beni sayın dünya siz benden uzak kalırsınız
    kanarım ama duvarlara sürtünerek
    acılarımın inceltilmiş sabahlarına uyanırım karakolda
    masaların asık suratlı çay bardaklarına
    karıştırılmış hayat hikâyem vardır benim
    adım zebercet.


    yok yok komiserim
    burada yok biz sizden haber alamıyoruz
    burada kedilerimizi boğuyoruz akşamları
    işte şu köşe benim işte balkon işte ip
    orada damarları patlamış havlumuz durur
    bakan kadının gözlerini öpmelerimizi saklıyoruz
    dahası
    saygılarımızı sunuyoruz ölümlerimizin
    dayanılmaz kanamalarına tam yüzümüzün ortasında
    benim adım zebercet
    kollarımın uçuruma açılmış hali

    ey pencere bu sabah beni sen aç!

    neyi bekliyoruz nasıl bekliyoruz un
    harflerinden örülmüş bir tabutla
    kararlar kusuyoruz bıyıklarımızı artık sevmiyoruz
    o bayan o gözleriniz sizin
    benim adım da zebercet

    ölümün asılmış hali,
    Ben zebercet.



    Macit Şehra
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük