ülkelerinin ismi (hungary) on-ogur' dan gelen halk. on-ogur: on oklar. türkçeyle ilgisi olmayan bir ogur dili olan dilleri, yani macarca, türkçe' yle aynı dil ailesinden olup aslında birçok benzerlik taşır. Macaristan' ın bugün tamamına macar dense de macarlar birçok farklı koldan beslenerek oluşmuş bir millettir ki asıl unsur karadeniz kuzeyinden, hazar bölgesinden gelip buraya yerleşmiştir, daha sonra bulgarlar, sırplar da halka karışmış sonunda da macarlar oluşmuştur. Ayrıca tarihin çeşitli dönemlerinde Hazar imparatorluğundan ayrılan insanların gidip macaristan' a yerleştiği biliniyor, attila ile birlikte buranın bir türk göçü altında kaldığı da ortada. macarlar=türk diyemeyiz, ama bu halkın genetik köklerinde türklerin de önemli bir unsur olduğunu reddetmek abestir. macarları belki de şöyle tarif etmek uygun olacaktır, avrupa genetiğinden inşa edilmiş bir surata yapılmış bir orta asya makyajı.
türk kökenli olan ancak, yaşayış ve gelenekleri itibarıyla türklükten iyice uzaklaşmış bir ırktır.
söylentiye göre macaristan´ın batı dillerindeki söyleniş şekli olan "hungary" de hun´lardan kaynaklanmaktadır. türk boylarından anadolu tarafına değil de karadeniz in kuzeyinden avrupa´ya gitmiş olanlarından birisinin bu adamların ataları olduğu söylenir.
ancak gittikleri yerin her türlü görüş ve düşüncesini almış ve asimile olmuşlardır. kanuni "zigetvar kalesi"ni zaptetmek için o "türk" sayılan macarlara karşı savaşmış, ve o "türk kökenli macarlar hiç de öyle "al sana anahtarı veriim" şeklinde değil, ciddi ciddi savaşmışlardır, kanuni´ye karşı.
macarların "ırkçı" yandaşlarının söylemidir o, macarların türk oldukları. benim bi kız arkadaşım olmuştu macar, çevresindekilerle bi kere bu konuyu tartışmıştık, adamlar kanlarının son damlasına kadar "türk" olmadıklarını, ve macarlar bazında "zigetvar ve kanuniden dolayı" türklerin macaristan´da o kadar da sevilmediklerini söylemişlerdi.
etimologlar, dil kökeni ırk kökeni bazında kesinlikle bir ortak payda görüyorlarmış ama. sen gel bunu macarlara anlat.
hem türk tarafında, hem de macar tarafında macarların türklerle ortak bir noktası olduğu konusu, sadece "aşırı sağcıların" dilinde bir konu olduğundan, gerçek öyle olmuş olsa bile, pratikte böyle bir ortaklık mevcut değildir.
"Han" sözcüğünü Türkçe'de var olan bir sözcük olduğunu sanan malların yorum yaptığı konudur. Han moğolcası Kaan, Türkçesi Kağan sözcüğünün Fars ve fars kökenlilere devşirilmiş halidir. Yani kökeni Kaandır. Sen tutup böyle bir mantıkla Türkçe olan bir sözcüğü farsça ilan edebilecek kadar sapıtmışsan eğer biz de yattığımız yerde Türkçe'ye girip ses değişikliklerine uğramış ingilizce sözcükleri Türkçe diye ingilizlere geri satalım he? bunun yanında daha da eski Türkçe sözcükleri alıp ucundan kıçından ses benzerliği var diye farsi kökenlilere mal edip o dillerin farsilere Türkçe'den geçtiği gibi armutça bir yaklaşım... işin daha garip yanı ise bu farsi kökenliler bugün yaşadıkları ülkelerin hemen hemen hiçbirinde çoğunluk değilken, iktidar değilken Doğu türkistan'dan Trakya'ya kadar bütün coğrafya Türk coğrafyası iken böyle büyüklük taslamaları özellikle de kuzenlerine, kardeşlerine tecavüzlerin tavan yaptığı kültürlerine rağmen büyüklük taslamaları çok ama çok eğlencelidir.
Nitekim bugün Macaristanda avrupa birliği karşıtı turancı bir parti meclistedir, yüzde 10ların üzerinde yüzde 20lere yakın oylar almaktadır ve gelecekte avrupa birliği projesinin çökmesiyle bu sayı daha da artacaktır bölücü komunist özentileri de doğu blokunun en rahat durmaz ve en şerefli üyesi olan Macaristan'ın bir taraflarını kaşımalarını gelecekte görecektir.
Kendilerine macarların kardeşi diyen türklerin Macar ülkesini işgal etmelerini böyle kardeşlik olur mu diye eleştirmeyip macarları suçlarcasına "nerede kardeşlik nasıl sen bana ülkeni vermezsin" gibi sığca bir yaklaşımla macar Türk ilişkilerini ve kardeşliğini inkar edenlerin hristiyan oldukları için sevmedikleri insanlardır.
E o zaman açalım. Gazneliler aynı dili, aynı dini paylaşmalarına rağmen Selçuklulara karşı al bu şehirler senin olsun dememiştir tam tersi Selçukluları neredeyse yeryüzünden silmek için uğraşmışlardır. nitekim kendileri yeryüzünden silinmişlerdir
Devrin en büyük Türk'ü Temur, Beyazıt'la karşılaştığında Beyazıt al kardeş bu ülke senin olsun dememiştir, kahramanca ülkesini korumuş ve tutsak halde şehadete erişmiştir.
yine devrin en büyük Kaan'ı çengiz Kaan batıya doğru geldiğinde hiçbir batı türk'ü büyük kaanım senin önünde diz çöküyoruz sen bizim kaanımızsın dememiş tam tersi çengiz Kaan'a karşı kahramanca savaşmışlar, kimileri ise harezmler gibi şerefsizliğin dibine vurarak saygısızlık yapmışlardır.
Tekrar açalım, Hiçbir anadolu boyu Osmanlılara al kardeş sen güçlendin bizim boyluğumuz sana tabi olsun hadi bizi iktidarın altına al dememiştir, kimileri soyları kırılana kadar savaşmıştır.
Yavuz sultan selim iktidarı altındaki Türkleri küstürüp bu küsler Şah ismail'in yanına geçtiğinde, Şah ismail, şah ismail sen ki bu Türklere kendini sevdirdin hadi sen bu ülkenin iktidarını hakediyorrsun dememiş Şah ismail ve çevresindekilerin anasını haklı olarak bellemiştir.
Keza Yavuz Sultan selim Memlüklere karşı sefere gittiğinde hiçbir memlüklü "Türk tarihinin gördüğü büyük ve kahraman komutan, sana biyat ediyoruz sen ki sina çölünü aşarak ne kadar büyük bir Türk olduğunu gösterdin" deyip topraklarını yavuz'a devretmemişler, yavuzla teknik imkanları sınırlı olmasına rağmen kahramanca savaşıp ölmüşlerdir.
Nitekim macarlar da aynı şeyi yapmıştır, yapacaktır, yapmasalar Attila'nın çocukları olmazlardı. Yapmasalar Avrupa'nın en savaşçı kavimliğini oralara göç ettikleri günden bugüne değin devam ettirmezlerdi.
ek: daha da açalım ki anlaşılsın. Bugün Türkiye'de Çengiz Kaan'a küfreden bir ton Türk varsa, Çengiz Kaan'ı bırak Temur'a küfreden, temur'u bırak Şah ismail'e küfreden o kadar Türk varsa macarsitan'da Osmanlı'ya küfreden o kadar macar olması da doğaldır. Sağlıklı değildir ama doğaldır. Bu örneklerin hiçbir tarihsel gerçekleri ve geleceğin inşaa edilmesinde gerekli olan gerçekleri örtecek değildir.
ülkelerindeki müfredat mı değişti, tarih kitaplarını içeriği mi değişti, yoksa sadece ülkeleindeki siyasi konjünktürden dolayı mi bilmiyorum ama son 10 senede türklere, turani ortaklıltan dolayı, pek bi sıcakkanlı olmuşlardır.
etnik olarak karışıktırlar, attila'nın tebalarından biri olan ogur'ların, daha sonra kendi idarelerini kurmaları ve hakimiyetleri altına aldıkları latin, slav ve germen kavimleriyle kaynaşmaları sonucu şekillenen bir halktır.
bu yönüyle bulgarlara benzeseler de, bulgarlar asimile olmuşlar, macarlar ise asimile etmişlerdir.
mohaç muharebesinin ulusal bir travma boyutu taşıdığını savunanlarca günümüze dek ulaştırılan ' több is veszett mohacsnal ( mohaç ta daha fazlasını kaybetmiştik ) ' deyişine sahip millettir. bu deyişle, birbirlerini teselli ettikleri söylenir.
Akıttılar yine kara toprak üstüne
Kahraman Macarlar şanlı Turan kanını!
Yazdılar yeniden Tarihe en şerefli,
Yiğitlik Destanını!
Yurt için ölümdür, en güzeli ölümün,
Ölümler yaşatır bir ırkın vatanını.
Arpad'ın Milleti elbet öldürülemez,
Verse de bin canını!
Bataklık Milleti Moskof sürülerine!
Gösterdi Macarlar Turanlılık şanını!
Binlerce öldüler... Ölmek yenilmek değil,
Yüceltmektir Şanını!
Not: Atsız, Macarlar'ın Sovyetlere karşı 1956 yılındaki başkaldırışından duygulanarak, Macar vatanseveri ve Türk dostu Prof. imre Taht'a ithafen bu şiiri yazmıştır.
türkler 2 halkın karışmasıyla oluşur. sarı ırk ve beyaz ırk. sarı ırk tarafından koreliler, japonlar ve moğollar ile akrabayız. beyaz ırk tarafından ise macarlar, estonlar ve finliler ile.
yani oğuz türkleri daha çok macarlar, estonlar ile akrabalar.
ayrıca yürüyün gidin, ırk senin geninin kanının geldiği, anne ve babanın soyudur ! din ise inandığın tanrı..
milliyet ve din farklıdır. ben şu an haşa hristiyan olsam yine türk olurum. şunu bir anlamadınız.
rakoczi adında avrupayı birbirine katan bir prense sahip millet. adam önce fransanın desteğiyle habsburg'lara isyan etmiş. istihbarat öğrenince tutuklanmış ve idam cezası almış. hapisten kaçıp polonyaya yerleşmiş.
avusturya ve ispanya habsburgları arasında veraset davası çıkınca fırsat bu fırsattır deyip macar bağımsızlık savaşını başlatmış. uzun mücadelelerin ardından başarısız oluyor ve sürgün yılları başlıyor. ingiltere, fransa hatta türkiyede bile kalmış. tekirdağ'da kendi adını taşıyan bir müze vardır.
adına yazılmış bir de marş vardır. bizimkiler gibi değil şen şakrak bir marş isteyen dinleyebilir:
Türk kızının daha güzel ve tripsiz versiyonu şeklinde tanımlayabileceğimiz orta güzellikte kızlara sahip ırk. Ancak mükemmel güzelleri de yok değildir.
