neden bilinmez, hüzünlendiren bir ses tonu var bu adamın. özellikle arafta'yı dinlerken, insanın bütün hayatının gözünün önünden geçmesi başka türlü anlatılamaz.
sezen aksu'nun hala haber bekliyorum senden şarkısını öyle bir yorumlamıştır ki, bu adamdan sonra başka yorumlayacak biri olursa şarkıya hakaret etmiş olur.
Mabel adını Kumral Ada Mavi Tuna adlı romanda yer alan Tuna karakterinin takma adından alır. Matiz ise, müziğini en iyi tanımladığına inanarak adına eklediği ve «çok sarhoş, düşkün kimse» anlamlarına gelen eski yunanca kökenli argo bir kelimedir.
(bkz: http://www.mabelmatiz.com/biyografi/)
sıradışı ve başarılı bir müzisyen. sadece bir- iki şarkısı değil tüm şarklıları dinlemeye değer.
adamın çok değişik bir tarzı, çok değişik bir sesi var. kesinlikle kimseye benzemeyen bir ses. en neşeli şarkıları söylerken bile bir çuval hüzün bırakıyor omuzlarınıza.
şu yorumuyla az ağzıma sıçmamıştır. artık dinlemeye korkuyorum. o kadar çekiyor ki içine.
cem adrian dinleyicilerinin genelde beğendiği alternatifleridir kendileri. ha cem adrian mı mabel mi deseniz mabel derim. lakin şöyle de bir şey su götürmez gerçeklikle yüze çarpmalıdır. enstruman çeşitliliği müzik ve ses zenginliği olmadan sadece sözlerle bir şeyler eksik kalır. mesela bu eksiklikleri biraz daha über yoldan tamamlayanlar ezginin günlüğü ve yeni türkü'dür. mabel i şahsen tanımışlığımın döneminde kendisinden çok kez canlı parçalar dinledik. sesinin tınısındaki farklılıkla murat yılmazyıldırım a sinyal çakmakla beraber sözlerdeki ağır depresif karnavalla gerçekten yakın müzik anlayışları olduğu sezilebilir. mesela bu saydığım müzisyen ve müzik gruplarının içinde sadece cem adrian'ın ne yapmaya çalıştığını anlayamamktayım. ses geçişi diyorlar yok efenim 6 oktav kaynarca diyorlar. ne alakası var amk? sebastian bach'dan bi by your side dinleyin de oktav'ın ne olduğunu görün diyesim geliyor. neyse konuyu dağıtmadan mabel matize tekrar dönence... dönence dedimde barış manço aklıma geldi; barış manço da türkiye yi psychedelic rock ile tanıştırmış nadir müzisyenlerdendir. sözün özü mabel'in tarzı bellidir. sağlam sözleri ve belli bir akışa sahip müziği ile felipe melodrama bir resital sunar. ve bence bunla da yetinmesi gerekir. yetinmeyecekse de ciddi anlamda prof bir grupla çalışmalıdır. öyle bir grubu türkiye de bulmak zor yolduğu için en iyisi kendi yolunda yoldan çıkmadan devam etmesidir. kül hecesine, peruk gibisine yenilerini ekleyerek ""arafta"" kalmadan.
daha önce dinlemediğim, ön yargı ile yaklaştığım için kendimden tiskindiğim şarkıları insana dinginlikle beraber bir umut bir sevinç aşılayan müzisyen. favorim, kül hece.
yeni albümünün lansman konseri 22 aralık'ta* salon iksv'de! vee -umarım- bir aksilik çıkmaz ise, albüm yeni yıldan önce elimizde! dilerim en güzelinden* de güzel olsun! mabel'in yolu hep açık olsun. albüm, mutluluk/sabırsızlık/heyecan içinde beklenmekte. **
Uykusuzken dinleyince "iyy kapatin su pisligi sesi kulagimi tirmaliyor." kafan normalken dinleyince "sozleri iyimis lan aslinda." diye dusunduren adamdir.