ismi yunanca'da "çok sarhoş, düşkün kimse" anlamına gelmekte olan şarkıcı. önceden myspace'de şarkılarını yayınlıyordu. nasıl çıktı bilmiyorum da barlarda (gazinolarda diyesim geldi ama olsun.) çalmaya başlayarak oldu sanırım. şarkıları hoştur. tek sıkıntısı biraz sesi sanırım. ama olsun şarkılarıyla onu bastırıyor. ayrıca adamdaki lükse bakın lan. istanbul üniversitesi diş hekimliğini bırakıp şarkıcılık yapmaya başlamış. ben diş hekimliğini bıraksaydım ve üstüne üstlük şarkıcılığa başlasaydım, tüm sülalem beni bırakırdı.
Sesine gıcık olduğum insan. şarkıları derindir belki, karakteri de on numaradır falan bilemem ama o sesini duymak istemiyorum arkadaş. zor değil şarkısı da her yerde çalıyor. sonra da dilime dolanıyor. hayır yani bir de onun söylediği gibi söylüyorum farkında olmadan. uzatıyorum bazı yerlerini falan.*
henüz ünlü olmadan önce diş hekimi bir arkadaşım sayesinde tanıma imkanı bulduğum sanatçı. amatörkenki tavırları ile profesyonelliğe adım attığı bu yıllardaki tavrı pek değişmeyen nadir sanatçılardan, şarkılarının sözlerini de kendi yazıyor bu da diğerlerinden ayıran bir yön. içine dokunuyor sanki, ruhuna farklı bir noktadan müdahale ediyor.
o zamandan beri hiç dinlemedim ama şu son iki gündür şarkılarının aslında ne kadar sağlam olduğunu farkettim.
eğer yaralıysanız ne şekilde olursa olsun; oturup dinlediğinizde yaranızı deşecek şarkılara sahip sanatçı. ama bir emre aydın kadar da değil. ses tonu kendisini dinlettiriyo. seviyorum bu yüzden sağlam ses.
Bazı şarkılara çok yakışan o farklı ses, bazı şarkılarda kulaklara can çekiştiren bir işkence aleti olabiliyor.
Farklı ve özgün olmasının yanı sıra saçmasapan şarkı sözleri de olan şarkıcı.
arkadaki müzik gayet normal bir şarkı gibi ilerlerken sesi türkü söyleyen insanların sesine benzeyen insan. hiç uyumlu değil. dolayısıyla bir şeye de benzemiyor.