Hesap kitap işleriyle uğraşmayı sevmiyordur.
Eşine güveni tamdır. Karısının bazı sorumluluklar alması hoşuna gidiyordur.
Karısı iktisat fakultesi mezunudur, kendisinin aynı parayla 20-25 gün zor geçindirdiği evi o güle oynaya üstüne üstlük para artırarak geçindiriyordur.
Kılıbık mılıbık değildir, hatta ve hatta kılıbık diyen ağır dangalaktır,yavşaktır, işi bilmeyen çoluk çocuktur.
Makul bır ev beyı davranısıdır. Efendım zaten evın ıvırı zıvırı alısverısı her ne varsa bunlarla hanımlar ugrasmaktadır.zaten her harukarda o para harcanacak fazla yuz goz olmamaya sebebıyet vermeyen eylemdıır.Zaten elı en sıkı adam dahı belırlı bır zamandan sonra hanıma teslım eder elı mahkum.
Evin ihtiyaçlarının tespiti, eksiklerin alınması kadının sorumluluğunda olduğundan maaşı karısına vermesi yanlış değildir. Zaten eşine maaşını vermekten çekinen adam da evlenmesin bir zahmet. Eşler arasında para sorun oluyorsa bir anormallik vardır o evlilikte.
Bir kadın o maaşla evi tüm ay idare ettiği gibi bir de kenara para koyar. Para biriktirir. Istisnalar muhakkak vardır ama bizim toplumumuzda bu genel olarak böyledir.
Bir de tüm maaşını aldığı gün eşine veren, hatta maaş kartı eşinde duran kadınlar var. Sayıları az olsa da varlar... Eğer onlardan biriyseniz, giyimden kuşamdan, gezmeden kısıp "aman masraf olmasın" diyorsaniz ve tek derdiniz evin geçimi, borçlar, kocanın yükünün azalmasiysa ve yine de yaranamıyorsanız böyle adamları bir kez daha takdir edersiniz...
balkan insanı olması muhtemeldir. Ev bark çekip çevirmeyen erkekler burdan sallasınlar aq. maldır salaktır diye.
Ben bulgaristan göçmeniyim, dedem kazandığı parayı babanneme verirdi, babam da anneme verir. Sonra parası bittikçe gidip hanımından ister bizimkiler.
Siz kadın parayı çarçur eder diye düşünüyorsunuz ama, ev kendi eline bakınca savurgan davranamıyorlar, ana yüreği ev derdi sonuçta. Aklı yerinde vicdanı olan bir kadınla evlenirseniz bir gün deneyin 3-4 ay. olmadı tersine çevirirsiniz.
maaşını götürüp karısına vermesin demiyoruz da bir erkek bunu yapmamalı ne olursa olsun. erkek gerektiğinde masaya yumruğu vurabilmeli, evi çekip çeviren yöneten olmalıdır.
katıksız mal oğlu maldır.yani insan kendi emeğine saygısı yoksa kazancını elinde tutamıyorsa o adamdan hayır gelmez.hani kadın isterse versin ama yok istemeden kuruş kuruş kadına veriyorsa ev kedisidir o bildiğin ev kedisi.adam demeye şahit ister.ben ne gördüm ne de duydum sanırım bizim topraklarda yok.bulan varsa bi adet numunelik istiyorum .
"yuvayı dişi kuş yapar" düsturunu benimsemiş erkektir.
benim dedem berberdi rahmetli. ya nasip der açardı dükkanını her sabah erkenden. gece de 11'den evvel girmezdi eve. bütün gün ayakta, on yıl değil, yirmi yıl değil, otuz yıl değil...tam 60 yıl berberlik yaptı.
o'na bir gün sordum, "dede, yapmayı en çok sevdiğin şey nedir" diye.
rahmetli cevap verdi;
"hani gece olduğunda eve geliyorum ya, cebimdeki bütün parayı çıkarıp babaannene vermek benim en çok zevk aldığım şey" dedi...
rahmetli babacığım da öyleydi.
o gün ne kazandıysa annemin avcuna sayar, sabah bomboş ceple çıkardı evden.
ve bugün bana sorarsanız "hayattan aldığın en büyük zevk nedir" diye?
"kazandığım tüm parayı eve gelip eşime vermek" derim.
bu bizde bir aile geleneğidir.
para hanımlardadır, kasa hanımlardadır.
onlar ne isterse o olur.
ha sizler çoluk çocuğunuzun nafakasını gidip kendiniz yiyorsanız, kumara, bara, pavyona yatırıyorsanız o sizin insanlığınıza ve namusunuza kalmış. bir şey diyemem.
ama bizde böyle.
maaş da hanıma verilir, kazanılan para da.
ne bankaya gider para yatırırım, ne de para çekerim.
para lazım oldu mu giderim bankamatiğe, istediğim kadar çekerim, artanını getirir hanımın eline sayarım. bu kadar basit...
annemin kocasidir. kilibik degil sadece dusuncelidir. cocuklara harcligi cogunlukla anneden aliyor, alis-verisi, pazari anne yapiyor, elektrik-su, arabanin kaskosunu anne yatiriyordur. babada ihtiyaci oldukca anneden para aliyordur. cok calisan, kafasi dolu erkektir, kole degildir, sadece ailesine en iyi sekilde bakmak, mutlu olmak ve mutlu etmek icin elinden geleni yapiyordur.
o tip erkekler artık yoktur. çağımıza uyum sağlamıştır, maaş kartı zaten hatun kişi de durmaktadır.
+canım sigara alacağım bozuğun var mı?
-dün vermişdim 10 tl ne yapdın.
hiçbir işle ilgilenecek vakti olmayan erkeğin bu işlerle ilgilenmesi için parayı karısına vermesi ile ortaya çıkan durum olması da kuvvetle muhtemeldir.
eli sıkı olmayan, parayı harvurup harman savuran birinin kendini bilerek, karısına emanet ettiği erkektir. kılıbık da denir efenim böyle insanlara ama bardağın dolu tarafından bakmata fayda var.
muhtemelen parayı har vurup harman savuran, işin bokunun çıkmaması için de parayı karısına veren erkektir. kılıbık da olabilir, bu ihtimali konuşmuyoruz.*
efendim sanki etraf alışveriş için para arayan azgın kadınlarla dolu. yahu hiç mi babanız para vermiyor annenize? kadın evi çekip çevirir, parayı nereye harcayacağını bilir. erkek uğraşmaz o işle. yok halısaha maçına gider, yok paba gider, yok maça gider. kadın eve ne alınacağını, çocukların neye ihtiyaç duyduğunu daha iyi bilir ve biraz zekâsı varsa parayı idare eder. eh zaten her kadın bir miktar harcama yapar. adamın da bu konuda sıkıntı yaratmaması gerekir. mesela ben karıma para verir, bana baksır almasını falan isterim.