fiske vurmanın yasak olduğu, eksi notun, sıfırın hükmünü yitirdiği, her ne olursa olsun öğrenciyi geçirmek zorunda olduğu gerçeğine rağmen, görevini hasbel kader yapmaya çalışan öğretmenlere kapak yaftasıdır.
su ogretmenlerin gozu doymuyor arkadas, doymazda. lan neyapiyorsunuzda bu kadar zam istiyorsunuz. aksama kadar ellerinde cay agizlarinda sigara ye babam ye, got buyutun.
kirsal kesimde ogretmenlik yapanlari ayri tutuyorum ve zam yapilacaksa koy ogretmenlerine yapilmali ama ya sehirdekiler?
sonuna kadar katıldığım köşe yazısı. öğretmenler sadece zam için eylem yapar. atanamayan öğretmenlerde sadece atanmak için. sanki devlet bütün öğretmenlere iş garantisi verdi. bu ülkede nice mühendisler var işşiz olan, haftasonu bile çalışan hiç tatili olmayan. madenciler var mesela sürekli iş kazalarında ölen, gırtlağına kadar borca batmış esnaflar var. hiç birinin gıkı bile çıkmıyor. ama televizyonlarda atanamayan öğretmenlerin çığlıkları devlet bizi atasın diye. kutsal meslekmiş. tamircisi, işçisi, çöpçüsü, en az öğretmenler kadar kutsal değil mi?. tatil olayına girmiyorum bile 2 ay tatil yapamıyoruz diye ağlayan öğretmenler de var.
şu bir gerçek ki öğretmenler sadece ve sadece kendi meslekdaşları için uğraş veriyor.artık toplumda rahatsız olmaya başladı ''atanamayan ögretmenler'' muhabbetinden.kamudaki bütün kadrolar sizin degildir ama sesinizi o kadar güzel çıkarıyorsunuz ki iş ve meslek danışmanlığı kadrolarını bile alıyorsunuz.bu konuda hakkınızı vermek lazım.dedim ya atanamayan ögretmensen kamuda önce sen atanmalısın.böyle bir zihniyet var malesef ögretmenlerde.
vay ona uzuluyorum vay buna uzuluyorum diye siralanan eylem turlerinden biridir. buna mukabil az diye aglamak da gorecelidir. ayrica herkesin maasi azdir ve herkes aglar, ogretmen bari anlamasın!
yılın 6 ayı yatiyorsunuz.evet alistiniz bunu duymaya ama oyle.ogrencileriniz dershanesiz basari saglayamiyor ve bu basarisizlik sizin eseriniz.
neyse, gereksiz aglamadir.
ek: eksileyin mk.
sorun öğretmenlerin çok alması değil ki çok almıyorlar da, sorun diğerlerinin az almasıdır.
bir ülkenin rahat yaşayabilmesi için kamu kurumlarında çalışan insanların (özellikle rüşveti önlemek için) yüksek maaş almaları lazım.
öğretmenlerin kafalarında başka sorun olmaması ve sadece öğrencilerine odaklanması için yüksek maaş almalıdırlar.
hukukçular adaleti sağlamak için yüksek maaş almalıdırlar, aynı şekilde polis ve askerde.
ülkenin doktorları yüksek maaş almalıdırlar.
ülkenin mühendisleri yüksek maaş almalıdırlar.
ancak ne yaparsan yap biri birinden yüksek maaş alacak ve yine herkes ağlayacak. özellikle orta doğu insanını mutlu etmek imkansızdır ve sürekli şikayet eden bir toplumdur orta doğu halkı.
eğer herkes durumdan rahatsızsa komünist sisteme benzer bir sistemle herkes 3.000 TL maaş alsın. böylece sorun ortadan kalksın.
özel sektörde mühendis olarak haftanın altı günü, günde on saat çalışan ve bir öğretmen kadar maaş alamayan ben normalde her zaman öğretmenlerin yanında olur onların düşük ücretle çalıştığını haklarını alamadığını, atanamayanların zor durumda kaldığını düşünürdüm. ama öğrenciyi, dövemediği, sıfır veremediği, sınıfta bırakamadığı için ağlayanlarını görünce hata yaptığımı anladım. yazı doğruymuş sadece kendi derdine düşenleri baş başa bırakalım dertleriyle..
1978 yılında rahmetli Bülent ecevit o yıllarda yaşanan öğretmen sıkıntısını aşmak için, o günlerde lise mezunu olan herkese öğretmen olma yolunu açtı, düz lise mezunu olanlara ilkokullarda sınıf öğretmenliklerini, fen lisesi, anadolu lisesi gibi okulllardan mezun olanlara ise alanlarına göre ortaokullarda branş öğretmenliklerini verdi. üniversite mezunlarına ise lise öğretmeni olma yolunu açtı. Ama bu kişiler öğretmen oldular ama öğretmenlik eğitimi almadıklarından (üniversitede eğitim fakültesi okuyanlar hariç) çoğu acemilik dönemi geçirdi ve bunların çoğu bu acemilik dönemlerini çok kötü geçirdi, bir de üzerine 12 eylül 1980 de darbe oldu, askeri idarenin emri altına girdi bu öğretmenler, ilimsel gerçeklerle değil daha çok kendi egolarına ve askeri idarenin isteklerine göre öğrencilerini eğitmeye başladılar...
Ve o öğretmenlerin yetiştirdikleri nesil bugün büyüdü, işte bugünkü toplumun neden böyle olduğunun göstergesidir...
kapak nerede anlayamadım. öğretmene yüksek maaş alıyor demek vicdansızlıktır yalnız ülkede büyük bir kesime göre çalışma koşulları ve maaşları iyidir. devletin memuruna verdiği zam %5-6 civarı her yıl ki bu özel sektörün ortalama zam oranının altında kalır. sonuç olarak öğretmen maaşı bir evi ortalama hayat kalitesinde ancak geçindirir. benim katıldığım tek nokta öğretmenin kendisine olanlar dışında bir şeye tepki göstermemesi. başkaları ezilirken hiç ses çıkarmazlar, kendileri de ezilmeye başlayana kadar. örnek vermek gerekirse son genel seçimler öncesi akp'yi eleştirdiğim için hiç alakam olmamasına rağmen öğretmen tanıdığım tarafından chpli olmakla yaftalandım (oy kullanmıyorum, apolitiğim evet). seçimden sonra söz verilen atama yapılmayınca koyu akp taraftarı oldu koyu akp karşıtı.
kimsenin maaşı kimseyi alakadar etmez. tamam aldık kabul ettik. ama karı koca öğretmenin eve giren toplam gelirini düşünün, bir de asgari ücretli bir çiftin gelirini. yazık günahtır. ne olacak bu memurun hali diye eylem yapacağınıza biraz da işciyi düşünseniz. bir sürü öğretmen arkadaşım var, tabi ki eğitim sistemindeki bozuklukların, çarpıklıkların, zorlukların farkındayım ama verdikleri özel derslerle maaşlarını katlayıp, şu anda sıcacık evlerinde iki haftalık tatillerinin tadını çıkarırken bari, biraz vicdanlı olsunlar.
hamiş; atanamayanlar başka olay zaten. burası türkiye sözlük, nereye elini atsan, elinde kalıyor. konu derin ama malum patron diğer oda da.
şimdi öğretmen olmak çok kolay. hele ki branş öğretmeni olmak çok kolay. sonuçta öğretmenlik kutsaldır ama beden eğitimi edebiyat öğretmeninin maaşı yeterlidir hatta fazladır. sınıf öğretmenlerinin maaşı 3000tl civarı olmalıdır.
basbakan subat atamasina izin vermsesin. birazda biz birlik olalim yeter artik. atanamayan ogretmenmis, kardesim bende universite bitirdim ben niye cikip atanamiyorum diye eylem yapmiyorum. varmi boyle mantik 4 yil okuyan herkes atanmak zorundami. ayrica ne kalitede ogretim yaptiginiz ortada. isini iyi yapamayan ogretmenler ki bunlar cokcadir belli sure sonra isten cikarilmalidir. isinize gelince kutsal kutsal dersiniz ama icraata gelince fiss. sadece ogretmenlik degil tum devlet memurlarinin is garantisi olmamali artik. kapagi attim rahatim mantigi kalkmali yaptigin is kadar verdigin emek kadar para donemi baslamali artik. yoksa serserinin teki 4 yil bitirmis cok mu sey degisir, bi sinif dolusu cocuga verecegi bisey olmayan elemanlar sirf diplomasi vardiye devletin kendisine maas vermek zorunda oldugunu soyluyor. lan benim diplomam seninkini 5 e katlar 8e boler ama cikipta devlet bana maas vereceksin lan demiyorum. hazira konmaya alistiniz tabi madem cok kutsal dogu gorevini niye surgun olarak goruyorsunuz. hicbiriniz bikacyildan fazla duramiyorsunuz orda. kutsalmis peh peh peh. artik her turlu haber bulteninde bunlari gormekten sikildik. basbakan bile boyle seylerle mesgul oluyor. dusun artik milletin sirtindan. gorev askisla yaniyormus...
asgari ucretin neredeyse 3 katini aliyorsunuz bir iscinin verdigi emegin 3te birini vererek gozunuz doysun diyor ve yazima burada son veriyorum.
bir işe yaramamanın tek müsebbibi olarak, öğretmeni gören ya da böyle görmek kolayına geleninsan sayısı çok fazla buradaki hücum ve saldırılardan anladığım kadarıyla. suçu eğitim sisteminde, anne baba ve aile eğitimi, doğru ders çalışma yöntemi, yanlış yönlendirme ya da kendi tembelliğinde aramak yerine elbette daha kolay öğretmene bok atmak.
en düşüm memur maaşı 1818 lira. evde anasının avutamadığı, babasının baş edemediği öğretmenin başında. dışardan her iş kolay görünüyor malesef.
ortalama öğretmen maağşı 1900 lira. aldığının neresi fazla? her meslekte iyiler de olur kötüler de. idealist öğretmenler var, sistem değirmeninde öğütüyor malesef hepsini. umarım hepimiz aldığımız maaşı kuruşuna kadar hak ediyoruzdur.
ortalama asgari ücretin 790 tl. olduğu ülkede, buna mukabil ortalama 790 tl. asgari ücret alan insanın günde 13 saat aralıksız çalışmasına rağmen buradaki bazı homo sapienslerin öğretmen maaşı az diye ciyaklamaları anlamsız ötesi bir durum olmakla beraber, eğitim sistemimiz kimlere emanet hezeyanını haklı göstermektedir.
yok kardeşim bu ülke adam madam olmaz biz bu kafayla gittikçe nokta
Öğretmenlik yapmayan bir insanın öğetmenlik hakkında atıp tuttuğu ve " kapak" olarak nitelediği bir yazıyı anlatır.
Ben bu kapağı "mavi kapak" olarak bile değerlendirmeye almam. Neden mi ?
- 50 kişilik sınıfta neyin ne kadar öğretilebileceğini bilimsel olarak bilmeyen bir insanın görüşüdür.
- her sene değişen ders kitaplarına göre her sene farklı müfredat uygulamanın eğitim üzerinde ki etkisini bilmeyen kişinin görüşüdür.
- Öğretmen olmak için bu işin bilimsel eğitimini almış onca öğretmen adayı açıkta beklerken, sırf oy için ne bileyim su ürünleri mezununa, işletme mezununa iki kelimeyle bilmem ne kursu verip sınıf öğretmeni yapmanın eğitim üzerinde ki etkisini bilmeyen kişinin bir şeyler sallamasıdır.
daha çok yazarım da bu kadar "kapak" öğretmenlere atıp tutana yeter.
bu ülkede öğretmenin attığı bir tokat yüzünden, öğrenci veya velisi tarafından öğretmen bıçaklanabiliyorsa, ve bunu yapan bir kaç aya serbest kalıyorsa, hiç kimse öğretmenleri suçlamasın. sen önce adil bir eğitim ve ceza sistemi getir, öğretmenlerini korumaya al. sonra eleştir. öğretmen kendine bir gram değer verilmediğini görürse, tabi ki menfaatine bakar.
demek katil yok! katil öğretmen var, hırsız yok! hırsız öğretmen var.. ve de pek muhterem başlığımız, öğretmene kapak!
ilk önce, öğretmenlere neden kapak yapma ihtiyacı duyulur ? bu düşünülmeli.. öte yandan, tatiller öğretmenler için değil, daha ziyade öğrenciler ve aileleri içindir.. yaz tatillerinin iptal edilmesi, ekonomik krize götürür ülkeyi ki, buna hiç bir hükümet cesaret edemez. söylenecek çok şey var ama, birilerine batan bir şeyler var.. bu oldukça da herkes her şeyi kendi istediği şekilde anlamaya devam edecektir. tek formül şudur ; öğretmenlere laf yetiştirmeye çalışan sevgili dostlar, keşke fırsat olsa da, bir hafta öğretmenlik yapsanız.. pardon, öğretmen olamayacağınıza inancım tam ama en azından bir hafta öğretmencilik oynayabilirsiniz ve de böylelikle belki az buçuk anlarsınız, öğretmenlik nedir ne değildir!
hakli olan kose yazisidir. arkadas simdi bir ogretmenlik bolumu okuyup edebiyat ogretmeni olan biriyle fen edebiyat fakultesi mezunu olup formasyon alip ogretmen arasinda fark var. konu matematige gelince bu fark bariz bi ucuruma donusuyor. piyasada atanamayan tonla ogretmen var. ama nasil var neden var?
hala ilk okul orta okul lise mezunu ogretmenler var. saka degil var. ben klas bi anadolu lisesi mezunuyum mesala. gecici gorevle bir fizik ogretmeni gelmisti zamaninda. soyadi turbil hic unutmam. bu adam kendi yazdigi soruyu cozemez gider baska bi fizikciye danisirdi. ha ben bi tanesine sahit oldum. ama dusununce duz liseleri ya da ilk okullari daha niceleri var kim bilir.
dicegim o ki niteliksiz ogretmenlerin acilen emekli edilmesi zorunlu kilinmali. anca para aliyorlar baska vasiflari yok. atama konusunda da fen edebiyat bolumu mezunlarini oncelikli kilmalari gerekiyor. cunku bu adamlar e=mc2 demiyor, bunun mantigini nerden geldigini hesaplayip badka nerelerde kullanilabilecegini hesapliyorlar. ezberci egitimin onune ancak bu ogretmenlerle gecilebilir. bana basketbol uzerinden turev anlatan hocam vardi mesala. bunlqr onemli.
su siralar ogretmen maasi 2000 liraya yakin devlette. dershanede bu maas 1500 lira ya da daha az. amq dershanedeki hocalar devlete gecmek istemiyo. parasi az ama lazim olsa ozel ders veririm diyor adam. hakli da. ihtoyaci olan calisir aga. anadolu liselerinde ne hocalar var saati en az 70 liradan ders veren.
ben bir tek sinif ogretmenlerinin maasini yeterli bulmuyorum. sifirdan gelen 30 40 tane ogrenciye okuma yazma toplama cikartma ogretiyorlar boru degil.
ve tanidiginiz bu atama eylemine katilan ogretmen varsa iyi bakin, pek sevilmeyen isini duzgun yapamayan ogretmenler oldugunu goreceksiniz.