çalıştığı yerden aylık ücretin bankaya yatırıldığı gündür. bazıları iş çıkışı gider ve tüm maaşı çekerek cüzdanı bir günlük de olsa şişirmenin dayanılmaz zevkiyle dolaşırlar.
paranın sıcaklığını hissedemeden parmaklar ve tuşlar vasıtasıyla yine dımdızlak kalınan gündür. 15 dakikalık süreçte adsl, elektrik, cep telefonu, kredi kartı vb. ödemeleri yapılır, düğünde davulcunun başının üstünden para saçma misali devam eden bu rüya sonunda yine maaş gününün bir önceki gününe dönülür.
türk sinemalarında en duygulanılan anlardır bu günler. elde siyah pazar poşetleri, beyaz et poşetleri ile gelir eve babalar. yoldan geçerken bakkala manava borçları kapatır.
evet gerçek hayatta da bu çok duygusal bir gündür. yani maaş günüdür ama gelecek maaşa da en uzak gündür. bankamatik kartını sokarsınız bunların hepsi benim dersiniz. sanki hepsi kaç kuruşsa. çokları için de adresi belli olan paradır.
üç aylık maaşı: 450 lirayı almak için banka önlerine yığılan emekliler ve engelliler için işkence günüdür:
utanmayan, vicdansız yetkililerin görmesi gereken: bıçakların çekildiği, yaşlıların ağladığı, insanların yerlerde süründüğü, ezildiği, insanlık dışı manzaralara sebep olan rezil bir gündür.
hem alma hem verme günüdür alıp verip ekonomiye can veririz canımızı da veririz bu arada bir ay çalış kıçından soğuk terler aksın aldığın para bir günde bitsin bu ne perhiz ne lahana turşusu.