mağdur edebiyatı

    5.
  1. adalet ve kalkınma partisi adlı eserin(!) bu dalda nobel alması gereken durumdur.
    6 ...
  2. 3.
  3. Herhalde ülkemizde hep prim yapacak olan siyasi söylemler bütünüdür.

    28 Şubat ta bizi dışladılar şeklindeki son yüzsüzlükten sonra isyan etme noktasına getirmiştir ama Gaziantep'te yapılan bir canlı yayında gördük ki millet hala dindar kesimi mağdur görüyor, aslında onlar kendini hala mağdur hissediyor.

    http://video.milliyet.com...a-dahil-yvrUjFpkcSBr.html

    Sürece bakalım:

    Medya bize haksızlık yapıyor mağduruz: Ortalık tertemiz, muhalif adam bulmak için kılı kırk yarıyoruz. Yalaka fazlalığından bir sürü insanı keyif için bile heba edebiliyor hükümet. Bravo size, aferin.

    Üniversiteler bize itiraz ediyor mağduruz: Yök hükümetin elinde, rektörler hükümete biyat durumunda artık. türbanlılar üniversitelere girip çıkıyorlar artık. Ama farkında mısınız, bunu resmiyete dökmedi hükümetimiz. Koca hükümet kılık kıyafet yönetmeliğini niye değiştirmiyor peki, bu konuda muhalefet yapan kaldı mı? Neyi bekliyorlar o zaman? Ben söyleyeyim mi? Birkaç dönem daha türban üzerinden prim yapmayı. Aferin. Peki yönetimler elinize geçince ne yapıyorsunuz, gencecik bir sürü insanın sizi protesto ediyor diye hayatını kaydırıyorsunuz. Aferin.

    Ordu bize müdahale edebilir mağduruz: ordu da sizin emrinizde, 35 şehit verildiği zaman ne yaptınız? "Bak şimdi bomba yağdırıyoruz, harekat yapıyoruz." Yalan, hepsinin de yalan olduğu ortaya çıktı. Ordu uygulayıcıdır, her türlü operasyon talimatını da valiler verir. Biliyor muydunuz? Aferin.

    Yargı bize engel oluyor mağduruz: Hepsi elinizin altında, yetmez ama evet. Sonuç? Yüzlerce gazeteci hapis, onlarca savcı hakim sürgünde, insanları yakanlar ve domuz bağıyla öldürenler serbest. Ama yayınlanmayan kitabı yazan terörist. Aylarca içerde yatan suçsuz insanlar. Aferin.

    Anlayacağınız kimse mağdur falan değil. Hatta iktidarı AKP kendi içinde paylaşamadı, hakimiyetlerinin mutlaklığı onları bile çıldırttı ki birbirlerini yemeye başladılar. Muhalefet yapamayan Bugün başbakanın elindeki yetkiler Osmanlı padişahlarının elinde bile yoktu kardeşler. Peki buna rağmen niye hayatımız kötüye gidiyor, moralimiz bozuk, ekonomik olarak bitiğiz? Hiç sorgulamadınız değil mi? Aferin!
    5 ...
  4. 35.
  5. Bugünlerde sözlükte çok duyacağımız okuyacağımız edebiyat.

    "qandırıldık"*
    5 ...
  6. 28.
  7. temeli eziklik olanların edebiyatıdır.

    adam hayatında saygınlık, saygı, sevgi görmemiş. bunu salt iktidar ve para ile sağlamaya çalışıyor.

    üstündekilere el pençe durup makam elde eden adamdan ne beklenir? 15 yıldır millet liyakat diye bağırıyor ama durum ortada.

    kim iyi yalıyorsa kaymaklı ihaleler, koltuklar kapıyor.

    dolayısı ile besleneceği başka kaynak yok. hep bi mağdur hep bi mağdur.
    4 ...
  8. 12.
  9. türkiyede en çok iş gören edebiyattır.
    4 ...
  10. 1.
  11. mazlum edebiyatı da denir.

    ceza hukukundaki mağdurmuş da toplumsal bağlamdaki mazlummuş gibi geliyor ama yanılıyor da olabilirim tabi.
    3 ...
  12. .
  13. 16777215.
  14. 4.
  15. halkı yanına çekmek için güzel bir yöntemdir. türk halkı mağdur olanı sever, yanında olur. mağdur olmasan bile mağdur rolü yapacaksın ki herkes yanında olsun.
    3 ...
  16. 29.
  17. Bilinenin aksine negatif yönlü egoyu en çok besleyen durumdur. Acı bedeni der eckart tolle buna. Bilinçli veya bilinçsiz kişinin Davranışlarıyla veya yaptıklarıyla ilgiyi üzerine çekemediği ya da yeterli ilgiyi göremediğini düşündüğü durumlarda hastalık veya ajitasyon üreterek ilgi çekme çabasıdır. Bana neler yaptılar başıma neler geldi Yine de yıkılmadım ayaktayım vs. Çünkü zihin hep 1-0 mantığıyla çalışır. iyi kötü güzel çirkin vs. Sürekli düşman üretmek zorundadır. Üçüncü alternatifler zihnin bu dualist yapısına kısa devre yaptırır. (bkz: zihin oyunları) ortalama bir yetişkinin zihin yaşı 11 ila 13 arasında değişmektedir. Yani aslında En ham kişi 11 yaşındaki en olgun kişi 13 yaşındaki zihnine sahiptir.

    Bir de toplumların zamanla kültürel olarak ürettikleri kollektif acı bedenleri vardır. Kişi ait olduğu veya ait hissettiği toplumda aynı acıları yaşamamış dahi olsa içine girdiği anda ortak kollektif bir acı geliştirebilir. Yahudiler romanlar göçmenler zenciler vs.

    Şimdilerde pek moda Tevazüden olduğu zannedilen kişinin kendinden bahsederken kullandığı hitap kelimesi biz bilakis aslında bu kollektif acı bedenini işaret eder.

    Velev Günümüzde tüm dünya Siyasetinde kitlesel hareketlere legal veya illegal erkler tarafından zihnin bu yapısı ve işleyişi manipüle edilerek yön verilir.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük