Insanı bir davranışa Eziklik diyenleri anlamak zor. O insanlar da yorulur,canları var sonuçta . Gidip birilerinin giysilerini toplama,düzenlemek için can atmıyorlar. Mecburen orda çalışmak zorundalar. Sanki iş bolmus da gidip keyiften o işi seçmişler gibi davrananları empati kurmaya davet ediyoruz.
benim o. yahu benim vicdanım ya da adına her ne diyorsanız diyin el vermiyor. kendi açtığım kazağı geri katlayamayacak kadar burnu havada değilim. katlar düzgünce yerine koyarım. hatta bazen hızımı alamayıp dağıtılan diğer kazakları da katlarım.
tam bir anaç müşteriyim. kıyamıyorum ne yapayım.
Tezgahtar diye nitelediğiniz bu meslek grubundaki insanlara “satış danışmanı” adı veriliyor. Tırnak içindeki ifadeden anlaşılacağı üzere satış danışmanlığı yapan emekçi kardeşlerimizin esas görevi sizin tazmanya canavarı gibi dağıttığınız reyonları toplamak değil, alışverişinizde size yardımcı olmaktır.
Başlık altında açığa çıkardığınız “zaten bizim dağıttığımız kıyafetleri topladıkları için para alıyorlar” zihniyetinize tüküreyim.
Halden anlayan müşteridir. Reyon sorumluları kimsenin götünü toplamak zorunda değil. Tamam görevliler orada boşuna durmuyor, tabii ki katlayıp yerine koyacaklar ama bazen yere atılmış, üzerine basılmış, askının tek tarafına laletayn takılıp yırttırılmış kıyafetler görüyorum reyonlarda. Reyon görevlileri bunu takip etmek zorunda değil mesela. Çünkü orası insanların alışveriş ettiği bir mağaza, ahır değil. Ama bazı insanlarımız ahır muamelesi yapıyor. Zaten çok az müşteri kıyafeti reyon görevlisi kadar güzel katlayabilir. Bir kıyafete baktıktan sonra en azından iki katını bir araya getirip yerine usulünce bırakmak reyon görevlilerinin işine ve ekmeğine mani olmuyor. Sizin insan olduğunuzu tescilliyor ve o görevlinin işini kolaylaştırıyor.
Birinin maaş alarak yaptığı işi sabote ediyor olası müşteri. Sizin probleminiz yol yordam bilmemeniz. Nerede ne yapacağınızı bilmiyor olmanız. Öğretilmemiş. Aynı garsona teşekkür etmekteki gibi.
Bunu okuyup şimdi mağazadaki tüm ürünleri dağınık bırakmayı ve garsona “kötü” davranmayı savunuyor olduğumu düşünenler olur.
Düzen takıntımdan ve iyi niyetliliğimden dolayı ben oluyorum bu müşteri.
Yani adamlar güzelce katlamış koymuş oraya, empati kuruyorum başka bir alıcı gelip baksa o düzensizlikte herhangi bir şey ilgisini çekmez. Aslında buna da gerek yok, genelde kıyafetlerin örnekleri askılarda ve mankenlerin üzerinde oluyor.
az bilinen görgü kurallarından birisini uygulamış müşteridir. ne kadar düzgün katlayamasam da savurup bırakmıyorum katlamaya çalışıyorum kendi çapımda. günlük 500 müşteri gelse her birisi 10 bluza baksa o elemanlar yorulur. empati kurun.
geçmişinde üniversite öğrencisiyken part time bir mağazada çalışmış olabilir.
Evet sevenin halinden sevenler anlar. tok açın halinden ne anlar. Yaşayan bilir. Daha da sayabilirim. ben onları bütün gün katlarken neler çekiyordum. eleman geliyor tüm rafları bozuyor bir tane almadan gidiyor. sonra biz katla babam katla. O yüzden her bozduğum ürünü katlarım.
Üniversite öncesi bir kaç giyim mağazasında çalışmış biri olarak o kişi benim. Bunu "aaa ben çok süper anlayışlı bir insanım, daha önce de kendim çalıştığım için onları çok iyi anlıyorum" demogojisiyle yapmıyorum.
Bilinç altımın bana yüklediği görev misyonuyla bilinçsizce yapıyorum. Mağazada çalışırken katlamaya alışmış bir bünye olarak, baktığım ürüne, orada öğrendiğim bilgileri yineleyerek yapıyorum bunu. Arada geçmişe de götürüyor beni. Yad ediyorum.
Farklı bir açıdan bakarsak oradaki çalışanların ekmeğiyle oynuyor olabilir. oradaki çalışanların görevi etrafı toplamak. Bu nedenle sen onun işini yaparsan, onun işine son verirler. Tabi ki bu gidin herşeyi dağıtın, onlar toplasın demek değil, kendinizi kimseden üstün görmeyin ama hayır sandıklarımız şer, şer sandıklarımız hayır olabilir.