Yoktur. Zira hiç savasmamistir. Cephe gerisinden bir elinde sigarasi digerinde viskisiyle emir vermistir. Hey gidi hey! Bu millet ordunun önünde yürüyüp aslanlar gibi cenk eden padisahlar gördü. Siz ne diyorsunuz be!
Öldürdüğü değil de öldürttüğü düşmanlar tabii ki vardır. sonuçta bir asker ve görevi de savaş. fakat atatürk bir asker olarak insan sevgisini fazlasıyla içinde bulunduran bir liderdi. asker olduğu halde; aksi gerekmedikçe savaş cinayettir demiştir. bu düşüncesini yurtta sulh cihanda sulh sözleriyle geliştirmiştir. ayrıca atatürk'ün anzak analarına yazdığı mektubunu burada hemen söylemek gerekli. Nasıl mıydı o mektup; burada onu hatırlatmak gerek: "Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.” Bakın düşmanının annesi de atatürk'e şu cevabı yollamıştır: "Gelibolu toraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, alicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi. Bir ana olarak bana, bir güzelim teselli bahşetti. Yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine Ata demek istiyoruz. Çünkü, yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce, ilahi. Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygıyla...” işte düşmanına kahramanlar diye hitap eden, onları öldükten sonra evlat edinen bir liderdi o. var mı tarihte başka bir örneği bunun? şimdi atatürk kaç düşmanı mı oldürmüş kaç düşmanlığı mı öldürmüş, işte esas konu budur burda.
kaynak: http://kanberra.be.mfa.go...wInfoNotes.aspx?ID=147380
bu bir aşçının yaptığı yemek sayısının ne kadar olduğunu sormak kadar saçmadır, askerlik bir meslektir ve ne yaptıkları da ortada.
sen bir ülke kurtaracaksın, ne yapacaktın, gül mü dağıtacaktın düşmana. ne kadar öldürmüştür orası bilinemez, ancak ne kadar çok öldürmüşse bu ülkenin kurtuluşu o kadar çabuk gerçekleşmiştir. sen o ölenlerin değil öldürenlerin sayesinde bu topraklarda varsın.
Öldürdüğü değil de öldürttüğü düşmanlar tabii ki vardır. sonuçta bir asker ve görevi de savaş. fakat atatürk bir asker olarak insan sevgisini fazlasıyla içinde bulunduran bir liderdi. asker olduğu halde; aksi gerekmedikçe savaş cinayettir demiştir. bu düşüncesini yurtta sulh cihanda sulh sözleriyle geliştirmiştir. ayrıca atatürk'ün anzak analarına yazdığı mektubunu burada hemen söylemek gerekli. Nasıl mıydı o mektup; burada onu hatırlatmak gerek: "Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.” Bakın düşmanının annesi de atatürk'e şu cevabı yollamıştır: "Gelibolu toraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, alicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi. Bir ana olarak bana, bir güzelim teselli bahşetti. Yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine Ata demek istiyoruz. Çünkü, yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce, ilahi. Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygıyla...” işte düşmanına kahramanlar diye hitap eden, onları öldükten sonra evlat edinen bir liderdi o. var mı tarihte başka bir örneği bunun? şimdi atatürk kaç düşmanı mı oldürmüş kaç düşmanlığı mı öldürmüş, işte esas konu budur burda.
kaynak: http://kanberra.be.mfa.go...wInfoNotes.aspx?ID=147380
Oğlum kumandan demek gidip cephede her zaman en önde savaşan adam demek mi? Şunu bi öğrenin artık. Adam savaşta savaşmamış olsaydı, savaş da yönetmelik olsaydı, sırf şu millet için izlediği politikalarla, aldığı kararlarla yine bu kadar önemli olurdu.