Bu görüş yüzlerce gözlemden süzülerek bu başlığa konu olmuştur. Öncelikle kendine müslüman diyen ve aşırı dincilerden bahsedelim.
Bu insanlar namaz kılar, müslümanlık gereklerini yerine getirdiklerini söylerler her zaman, ama en çok faizcilikle uğraşan bunlardır, en çok haksız kazanç elde eden bunlardır, en çok yalan söyleyen ve en çok kendi ile övünüp insanlara haksızlık edenler de keza bunlardır. iyi ahlak dinle inançla elde edilecek bir özellik değildir. Ahlak insanın özünde vardır ve dinle kazanılamaz. Bir insanın içerisinde ahlak vardır yada yoktur bu kadar net. Kendine müslüman diyen her tür kötülüğü yapmasına rağmen kaçış noktaları yine inanca dayanır, ''nasıl sa inancım var çok şükür'' demektende kendini alıkoyamayıp bütün günahlarının sonunda bu sebepten dolayı affedileceğini düşünürler.
Ateist insanlar bu insanlara nazaran daha az kötülük yapar ve daha çok ahlaklı olurlar. Bunun sebebi ise şudur; Ateist bir kimse bir yaratıcı olmadığını bilir ve korkulacak kimse olmadığını da bilir, buna rağmen yine de ahlakı ağır bastığı için bu tür kötülüklere yanaşmaz, üstelik buna kendi özgür idaresi ile karar verir. Keza müslüman geçinen kimseler ahlaklı olmaya çalışmalarının tek sebebi ateşte yanmaktan kokmalarıdır.
Bir kimse hiç bir korkusu hiç bir dayatması olmamasına rağmen ahlaklı olabiliyorsa, bu kimse gerçekten iyi insandır.
Not: Bu her müslüman ve her ateist için geçerli bir başlık değildir. Bu başlıkta sadece oranlama yapılmıştır.
hatalı karşılaştırma.
ateizm bir din değil bilakis dinsizlik öğretisidir. müslümanlık ise son hak dindir. şimdi müslümanlar mı yoksa hristiyanlar mı vicdanlıdır gibi bir soru olsa belki makul bir cevap verilebilirdi ancak hali hazırdaki soruya bir cevap vermek mümkün görünmemektedir.
müslümanlar kafa keser diyen hırt, o zaman ateistlerin yöntemi kafa kesmek değil bombalamak.
bombalayınca daha vicdanlı mı oluyor? türkiyedeki terör örgütlerinin geneli ateist ve canlı bomba eylemleriyle dikkat çekiyorlar.
(bkz: dhkpc) (bkz: pkk)
vicdan insanlıkla ilgili bir terim, dinden ziyade insanın kişiliğiyle ilgili yani.
Vicdan insana özgü bir davranış. Dine, mezhepe, ırka göre farklılık göstermez. Daha minumuma indirip bu duyguyu bireysel olarak değerlendirmek gerekli.
Herkes vicdanı sınırlarını kendisi belirler. Bir ateistin vicdanı, kendi ahlaki kuralları neticesinde şekillenirken; müslümanınki de kendi ahlak kurallarınca şekillenir.
Durum böyleyken kendi fikirlerimizle kalıplaşmış vicdan kavramımızla başkasını yargılamak haksızlık olur.
Başkasının vicdanını ölçebilecek bir alet keşfedilinceye dek başkalarınınkiyle değil kendimizinkiyle ilgilenmeliyiz.
FATIR Suresi 28. ayeti Türkçe Kur'an Mealleri | 35/FATIR-28
Tefhim-ul Kuran(35/FÂTIR-28: insanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da renkleri böyle değişik olanlar vardır. Kulları içinde ise, Allah'tan ancak alim olanlar 'içleri titreyerek korkar'. Hiç şüphe yok Allah, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır.)
açıkçası hiçbir dinden veya dindardan ne ahlak ne insanlık dersi almak gibi bir gereksiz çabaya ihtiyaç duymuyorum.
kitabında kölelik olan bir anlayıştan insanlık dersi, önderi 9 yaşında bir kızla olan liderden ahlak dersi alacaksak tecavüzcülerin bize katacağı çok şey var demektir.
Tabi ki ateistlerdir. Müslümanlar herseyi kendilerine hak/helal gördüklerinden bir sure sonra vicdan ve merhamet duygularini yitirmislerdir. Ateistler ise dunyadaki tum canlilara saygi duyan, dusunebilen insanlar oldugundan daha merhametlidirler. Istisnalar kaideyi bozmaz.
ilginçtir ki, jainler mi(ki bunlar et yemez, ve kendilerini aç ve susuz bırakmak sureti ile, ellerinden geldiğince az canlıya zarar vererek ölmeyi tercih ederler) ateistler mi gibi bir soru sorulmaz da, devamlı olarak islam'a yüklenilir bu konuda.
Neyse, konuya dönersek, bu başlık altında kimin daha vicdanlı olduğu konusunda müslümanlar hakkında fazlası ile rivayet veyahut şahsi fikre dayanan yorum yapılmış. Bu tür yorumlarla kimin daha vicdanlı olduğu konusunda ne kadar bir doğru sonuca varılabilir, orasını bilemeyiz.
Şahsen ateistlerin "vicdan"dan anladığı şeyler, kendi uydurduğu şeyler değil, onlardan önce gelen, ve dini inanca sahip olan kimselerin ortaya attığı vicdan kıstaslarıdır.
Ateistler bunları inkar edebilirler, ama sonuçta aileden ve toplumdan gördükleri bir takım vicdan kıstasları var, ve bu kıstaslara göre yaşıyorlar onlar da.
Müslümanlar da aynı şekilde. Bu açıdan ikisinin de vicdan konusunda birbirlerine üstünlüğü yoktur. TEk fark ise müslümanların bu vicdan kıstaslarının dayandığı ilahi kaynağa inanıp, diğerlerinin inanmamasıdır, amma velakin inanmamaları, bu vicdani kıstasların bir kaynağı olmadığı anlamına gelmez.
vicdan denen duygunun evrim ile natüralist maddecilikle açıklanamayacağını başta darwin amca sonra neo darwinist genetikçi francis collins abimiz makalelerinde çok güzel bir şekilde anlatmıştır. hal böyle olunca vicdan denilen şey maddi değil manevi bir histir. fıtrat dediğimiz şey vardır ya ona örnek olarak vicdanı gösterebiliriz.
ancak kah kapitalizm kah materyalist sosyalizm ikisi de vicdana yer vermez, birisi para ile insanı metalaştırırken ötekisi ise iş-emek-hak üçlemi ile insanı sömürür. halbuki sosyalizmin yani komünizm marksist felsefeyle çelişir. komün sisteme en yakın yönetim biçimi ise kur'ana bağlı olan yönetim biçimidir.
ayrıca başlığı açan arkadaşımın ateist filozofları hiç okumadığını var sayıyorum zira gerek nietzche gerek krauss ve gerekse sartre'a göre "ateistler için bir çocuğa tecavüz etmemesinin zorunluluğu yoktur" derler. yani öyle sizin dediğiniz gibi allah korkusundan değil bilakis daha felsefik olarak açıklamak gerekirse tanrı'nın insanoğluna verdiği fıtrattır vicdan...
(bkz: #29730284) bu sazan arkadaşa cevabımdır peygamber efendimiz 9 yaşında bir kızla evlenmemiştir. hangi kaynaktan okuduysan seni keklemişler riyavetlere değil asalete bakacaksın...
edit: bende bunlara inanıp dine isyan etmiştim lakin işte allah oku diyor okudum araştırdım uydurma rivayetlerden kurtulup müslüman oldum...
Ateizm fıtratı icabı tek tip birey yetiştirme iddiasında değildir, bütün dinlerin aksine. Dolayısıyla ateistler içinde vicdanlı, vicdansız, iyi ve kötü bir çok farklı karaktere sahip birey olabilir. Diğer yandan islam ve benzeri öğretiler çok detaylı (tuvalette temizliği sol elle yapma, boş eve girince melekleri selamlama gibi) kurallara sahip olduğundan üç aşağı beş yukarı benzer anlayıştakilerin benzer karakter geliştirmeleri beklenir. Ancak bakıyoruz da tıpkı binbir çeşit ateist olduğu gibi, yine binbir çeşit teist'de var. Yalancısı var, hırsızı var, dolandırıcısı, sahtekarı, iti, kopuğu... Var oğlu var. Burdan hareketle şu sonuca ulaşmak kaçınılmaz oluyor; dinler fail. Yani dinler amacına ulaşamıyor.
Şimdi bunun vicdanla ne alakası var diyeceksiniz. Şöyle bir alakası var. Ateistleri hiç bir açıdan başka bir grupla karşılaştıramazsınız. Ne vicdanlılık açısından ne de başka bişey. Her türlü kuralı reddeden bu insanların tek ortak yönü tanrıya inanmamaktır.
hangisinin daha vicdanlı ve ahlaklı olduğunu bilemiyorum çünkü böyle bir genelleme yapılamaz ancak hangisinin vicdanı ve iyi ahlakı daha değerli biliyorum. sadece iyilik yapmak için iyilik yapanlarınki tabi ki yanmaktan korktuğu için ya da hurilerle takılmak için iyilik yapanların pek bir değeri yok bence.
vicdan'ın inançtan tamamen farklı bir kavram olduğunu kavrayamayan garibanların kazanmaya çalıştığı versustur. Bir insanın dili, dini, ırkı, rengi önemli değildir insanın vicdanı açısından. vicdanın ölçülmeye çalışılması ve hatta yarıştırılmaya çalışılması özellikle üstünde durulmuş ve dahi eğitimi alınmış bir aptallık gerektirir.
önemli olan neye inandığın değildir. önemli olan neler hissedebildiğindir. ağlayan bir çocuk gördüğünde elinin ayağına dolaşmasıdır. ne yaparımda mutlu edebilirim bu çocuğu diyebilmektir. yaralı bi hayvan gördüğünde yardım etmektir vicdan. sesin kısık olsa dahi haksızlık karşısında bağırabilmektir vicdan.
